Bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye Dergi fuarı yüzü aşkın derginin katılımıyla devam ediyor. Dergi stantlarındaki güzelliklerin yanı sıra fuar çerçevesinde düzenlenen dergicilik bağlamındaki paneller de dikkat çekiyor. Yeni Dünya Dergisi tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Öncü Dergileri; Büyük Doğu, Mavera, Diriliş, Edebiyat” konulu panel bunun güzel bir örneği oldu. Mahmut Bıyıklı’nın sunumu ve Dursun Gürlek, Yunus Emre Altuntaş ve Zeki Bulduk’un konuşmacı olarak katıldığı panelde son yüzyılımıza damgasını vuran dört dergi ele alındı. Panelde ilk olarak söz alan Dursun Gürlek Necip Fazıl ile ilgili hatıralarının yanı sıra o zamanın dergiciliğinin ne anlama geldiğini paylaştı. Samimiyetin geçer akçe olduğu bu zamanlarda her türlü zorluğa karşı yayın hayatına devam eden Hisar, Büyük Doğu, Mavera, Diriliş gibi dergilerin o zamanın gençleri için mektep vazifesi gördüğünü vurguladı.
O Bir Şuur ve Dava Adamıydı
Karagöz Dergisi şairlerinden Yunus Emre Altuntaş ise hece ölçülü şiirde zirveyi yakalamış bir şair olarak Necip Fazıl’ın halka yakın ve her ne bahasına olursa olsun kamunun menfaatleri doğrultusunda sürdürdüğü yaşamından kesitler sundu. Kendi arşivinden getirdiği Büyük Doğu dergileri üzerinden zamanında Necip Fazıl’ın sürdürdüğü zorlu mücadeleyi örnekleriyle anlatan Altuntaş’a göre son yüzyılın en büyük bedel ödeyen aydını olarak yürüttüğü mücadelesinde -hapis yatmak dahil- her türlü zorluğu göğüsleyen Necip Fazıl davasında büyük oranda başarı sağlamıştır. Hem zamanındaki aydın kesimi etkisi altına almış bulunması, hem 35 yıl gibi uzun bir sürede Büyük Doğu’yu azimle çıkarmış olması hem de zamanının pek çok ilim ve fikir adamının dergide yazıyor oluşları buna işaret etmektedir. Kimi zaman yüz binleri bulan satış adetleriyle Büyük Doğu, zamanının en etkili muhalefetiydi. Bunun da ötesinde Altuntaş’ın tespitlerine göre Büyük Doğu ve genel olarak Necip Fazıl’ın fikir ve düşünceleri kendisinden sonra gelen Diriliş, Mavera, MTTB, Türk Edebiyatı ve daha pek çok ekolü etkilemiştir. Necip Fazıl kendisine karşı yürütülen her türlü sindirme ve baskı altına alma ve kimi zaman da rüşvet teklifi girişimlerine karşı onurlu şekilde karşılık vermiş, kendisine teklif edilen nice dünyalığı elinin tersiyle itmekle de Türkiye’deki İslami Kültürün beslenme kaynaklarından en önemlisi olmayı başarmıştır. Altuntaş’ın tespitiyle bugün Abdullah Gül başta olmak üzere devletin pek çok yöneticisinin Necip Fazıl’ı Anadolu’daki konuşmalarında adım adım izleyen kişiler olmaları bu neslin adanmışlığını göstermesi bakımından güzel bir örnektir.
Bir Hikmet Adamı; Nuri Pakdil
Panelde son olarak söz alan Zeki Bulduk ise Nuri Pakdil’i ve Edebiyat Dergisini ele aldı. Nuri Pakdil’in bir duruşu temsil ettiğini ve bu duruşun da her ne olursa olsun sömürüye karşı bir duruş olduğunu vurgulayan Bulduk’a göre Nuri Pakdil hem çevresindeki hem de edebiyat dünyasındaki pek çok ismi etkileyen önemli köşe taşlarından biridir. Nuri Pakdil’in hayatından ve eserlerinden kesitler de sunan Bulduk, yazmanın ve özellikle dergilerde yazmanın ne kadar önemli olduğunun şimdilerde daha iyi anlaşıldığını vurguladı. Sosyal ağlar üzerinden yazı yazmanın kalıcı olamayacağını asıl olanın bir hikmet peşinde duruşu olan dergilerde kalem tutmak olduğuna işaret etti. Bulduk’a göre 90’lı yıllara kadar devlet güdümünde sahte bir edebiyat üreten sol dergilerin 90’lardan sonra yerini gerçek dergicilere terk etmek durumunda kalmıştır. “Neden bu fuarda sol edebiyat dergilerini göremiyoruz ve neden sol dergiler buralara gelmiyorlar?” diye soran Bulduk sanki yukarıdaki tespitini vurgular gibidir. Genel olarak Büyük Doğu, Mavera ve Diriliş ile ilgili fikirlerini de paylaşan Zeki Bulduk, halen Nuri Pakdil’i zevkle okuduğunu ve duruşunu bunca yıla rağmen bozmayan ender dava adamlarından biri olduğunu dile getirdi.
Dergi Fuarına Devam
Panelin sonunda programın da düzenleyicisi olan Mahmut Bıyıklı önümüzdeki yıllarda da sürecek olan dergi fuarları aracılığıyla tarihimize malolmuş dergileri ve genel olarak dergiciliğimizi konuşmaya devam edeceklerini belirterek katılımcılara yoğun ilgileri ve paylaşımlarından ötürü teşekkür ederek selamladı.
Melikşah Kaşgarlı