OSMAN ÖZKANAT YAZDI...
Konya’nın Kulu ilçesinden 60’lı yıllarda İsveç’e başlayan göçle birlikte, göçmen dostu efsane başbakan Olof Palme’de Kululuların gönlünde ayrı bir sevgisi vardı. Öyle bir sevgiydi ki, Sokak ortasında uğradığı ve hayatını kaybettiği suikastın haftasında o dönemdeki belediye başkanı ve yönetimince Olof Palmen’in ismi Kulu’da bir parka verildi. Bizce yalnızca bir park değil, aslında bir bahçe görünümünde olan Kulun’un en güzel yeriydi... Edindiğimiz bilgiye göre; Kulu belediyesince , Parkın bitişiğinde olan hastanenin kapasitesini artırmak için kullanılmak üzere sağlık bakanlığına devredilmiş...
Bu kararı enine boyuna düşünmeden alan arkadaşlarımız, Olof Palme parkının İsveç ve Türkiye ilişkilerinde ne anlam taşıdığını, park yok edildiğinde; İsveç’de ki Türkleri, İsveçlilerin hangi gözle görebileceğini irdelememişler. Sadece; parkın fazla çay yemek müşterisi olmadığı ve belediyenin sırtına da duran bir yük olarak düşünülmüş, kanaatimce…
Bu gün İsveç’te 40 bin civarında Kulu kökenli insan yasamaktadır. Doğal olarak, Kulu’ya gelen politikacılar ve İsveçli bürokratların ilk konuk edildiği yer Olof Palme parkı olmuştur. En son da ziyaretçisi İsveç Başbakanı sn. Fredrik Rainfeltdi..
Olof Palme parkı neden önemlidir: (aslında burası bir park değil bir bahçedir. Park sözcüğü, burası için yanlış bir sözcüktür).
Olof Palme sadece; bir sosyal Demokrasinin ünlü kişiliği değil, katledilen bir İsveç başbakanıdır ve artık İsveç’in uluslar arası değeridir.
Bu anlamda; parkin yok edilmesi, İsveçliler açısından, bir değerlerini yok edilmesi anlamına gelir ki İsveç-Türkiye ilişkilerinde Sıkça gündeme getirilecektir.
Kulunun tek doğaya ve çevreye uygun çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklerin yapılabileceği bahçesi olan tek yer. Bahçenin içinde ki ağaçlar yılların bir birikimidir…
Kulu- İsveç arasındaki tek, gözle görülen somut bir bağ. Yazın iznini Kulu’da geçiren ailelerin de bir buluşma yeri…
Olayın neresinden bakarsanız bakın en son dokunulacak bir yer. Ne var ki; yıllarca burası kendi haline terk edilip geliştirilmemiş, sadece cay ,kahve içilecek bir ticari mekan olarak görülmüş.Bu bakış açısının sonucu olarak da bir yük olarak görüldüğü için; tüm belediye meclisinin kararıyla Bakanlığa devredilmiş. Çok yazık ve üzücü bir karar…
Bu karardan bir an önce geri dönülmeli... İsveç’te yaşayan binlerce Türk ve Türkiyeli vatandaş zor durumda bırakılmamalı ve onlarca yıldır yetiştirilen bu yeşillik alan katledilmemeli…
Saygılarımla
Osman Özkanat