Öcalan kendini 'tanrı' ilan etmiş

Sakık, bir siteye gönderdiği mektupta, Öcalan'ın "Ben Hira Dağı'na çıksaydım Allah kadar bilgiyle donanıp öyle dönerdim. İnsan olarak çıkar, tanrı olarak inerdim. Zaten akıllı arkadaşlarım bana yarı tanrı diyor. Benim her cümlem bir ayettir" şeklindeki hezeyanlarını dile getirdi.

 

18 yıl PKK'nın iki numaralı ismi olarak dağda kalan 'Parmaksız Zeki' kod adlı Şemdin Sakık, Diyarbakır Cezaevi'nden gönderdiği mektupta, Abdullah Öcalan'ın kirli çamaşırlarını ortaya döktü. Bir zamanlar örgütün medya sorumlusu olan Şükrü Gülmüş'ün sahibi olduğu Serçavan sitesinde yayınlanan mektubunda Sakık, Öcalan ile arasında geçen diyalogları aktarıyor.

 

Sakık'ın aktardığı diyaloglardan daha önce "Sanat ve Edebiyatta Kürt Aydınlanması" isimli kitabında kendisini "tanrı" ve "yarı tanrı" olarak lanse eden Öcalan'ın, dini değerlere ağır hakaretlerde bulunduğu görülüyor. Allah'ın kelamı Kur'an-ı Kerim'i "Muhammed'in sözleri" diye tanımlayan Öcalan, her cümlesinin birer ayet olduğunu savunuyor.

 

 

İşte Sakık'ın mektubunda yer verdiği Öcalan'ın o sözleri:

 

'Muhammed'in Kuran'ı, korkutmaktan başka ne yazmış ki? O ayetleri de onun yazıp yazmadığı belli değil', 'Ben Hira Dağı'na çıksaydım, Allah kadar bilgiyle donanıp öyle dönerdim. İnsan olarak çıkar, tanrı olarak inerdim. Gerçi bu sınırlı imkânlara rağmen tanrısal yönüm az gelişmiş değil ya! Şimdiden bazı akıllı arkadaşlarım yarı tanrı olduğumu söylüyorlar', 'Peygamberler gibi dağları, mağaraları, çölleri gezme, o özgür havada yazma imkânım olsaydı belki bin, belki birkaç bin kitap yazacaktım. Biliyorsunuz, bütün bu kitapları bu dört duvar arasında yazdım.'

 

 

'Ömerli köyünde, yoksul bir ailenin oğlu nasıl oldu da böyle olağanüstü özellikler edindi? Galiba bu soruya sosyologlar, filozoflar, psikologlar ortaklaşa bir çalışma yürüterek cevap bulabilirler. Belki de hiç bulamazlar', 'Tabii ki öyle, öyle olmazsa o alçak Selim, Apo'nun Ayetleri kitabını yazar mı? Güya beni eleştirmek için yazmış. Ulan aşağılık, zaten benim her cümlem bir ayettir. Ayet ne ki, kurduğum her cümle insanlığın geleceğiyle ilgilidir. Zaten o ve onun gibiler cümlelerimin derinliğini anlayamadıkları için ihanete saplandılar.'

 

 

Şemdin Sakık, Şükrü Gülmüş'e gönderdiği mektupta, Öcalan'ın imzasını taşıyan kitapların da eğitimli militanlar tarafından kaleme alındığını deşifre ediyor: "Toplantılarda yaptığı konuşmalar mini teyp ve kamera kasetlerine alınır; yazım yeteneği olan militanlar tarafından çözümlenir ve düzeltilir; gerektiğinde kelime ve cümleler tümden değiştirilir, edebileştirilir, içine ünlü filozoflardan çalıntı sözler yerleştirilir ve ortaya çıkan materyale ulu önderin kitapları denirdi. Değil kitap, mektup yazdığına dahi tanık olmadım. Kitaplarım dediği yazılanların birbirinin kopyası ve küfürlerle dolu olduğu, o yazıları okuyan herkesin ortak görüşüdür."

 

 

Sakık, Öcalan'ın 'Özgür İnsanın Savunması' adlı kitabının bazı bölümlerinin çalıntı olduğunu da şöyle açıkladı: "Gerek İmralı'daki savunmalar sürecinde, gerekse de AİHM'ye sunduğu savunmalar kesinlikle çalıntıdır. İçinde kendisine ait tek bir düşünce öbeği yoktur. Örneğin, "Savunma" denilen kitabın tarih bölümleri ABD'li tarihçi Gordon Childe'ın tezlerinden olduğu gibi kopya edilmiştir."

 

Öcalan'ın sağ kolu Sakık'ın mektubunun devamında anlattıkları ise KCK soruşturmasında gündeme gelen BDP'nin siyaset akademilerinin PKK'ya nitelikli eleman yetiştirdiği iddiasını doğruluyor. BDP'nin siyaset akademilerindeki ders müfredatıyla PKK'nın da kadrosuna verilen derslerin aynı olduğu ortaya çıkmıştı.