Nur Serter için suç duyurusu

Nur Serter'in İÜ Rektör Yardımcılığı görevinde bulunduğu dönemde üniversitede öğrenci olan 2 kişi, 'ikna odaları'nda baskıya maruz kaldıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

 Sultanahmet'teki İstanbul Adalet Sarayı'na kendilerine destek veren kişilerle gelen Hanife Gökdemir ve Nevin Karakuş, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Gökdemir ve Karakuş, İÜ'de öğrenci oldukları dönemde başörtülerini çıkarmaları konusunda ikna edilmeye çalışıldıklarını belirterek, yaşadıklarını anlattılar.

Nur Serter'in Star gazetesinde 1 Kasım'da yayımlanan röportajında, bu uygulamaya ilişkin video görüntüleri olduğunu söylediğini, görüntülerin delil niteliği taşıdığını ve yeni ortaya çıkmış olması nediyle zaman aşımının da dolmadığını, bu nedenle şikayetçi olmaya karar verdiklerini ifade eden Gökdemir ve Karakuş, daha sonra hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sundu.

Suç duyurusu dilekçesinde şikayetçilerin, 1996 ile 2001 yılları arasında İÜ'de öğrenim gördükleri aynı dönemde Nur Serter'in Üniversitenin Rektör Yardımcılığı görevinde bulunduğu bildirildi.

Şikayetçiler, öğrenimlerinin ilk yıllarında başörtülü olarak üniversite kampüsüne girmelerinde ve ders takiplerinde sıkıntı yaşamadığını anlattıkları dilekçede, daha sonra başörtüsü kullanmalarının sorun haline geldiğini ifade ettiler.

Gökdemir ve Karakuş'un kamuoyunda ''ikna odaları'' olarak bilinen odalarda başörtülerini çıkarmaları konusunda ikna edilmeye çalışıldıkları kaydedilen dilekçede, bazı öğrencilerin, bu odalardaki uygulamaların kamerayla kayıt altına alındığını bildirdiklerine yer verildi.

Gülşen Demirkol Özer'in ''ikna odaları''na alınan kız öğrencilerin anılarını derlediği ''Psikolojik Bir İşkence Metodu Olarak İkna Odaları'' adlı kitabındaki bazı anlatımlara da yer verilen dilekçede, Nur Serter'in Star gazetesinde yayımlanan röportajında, bu uygulamaya ilişkin video görüntülerinin bulunduğunu, bunları bir dava açılırsa kanıt olarak sunmak için kaydettiğini ve sakladığını, aradan 12 yıl geçtiğini artık imha edeceğini söylediği kaydedildi.

Söz konusu kamera kayıtlarının açılacak ceza ve tazminat davalarında delil teşkil edeceği vurgulanan dilekçede, bu kayıtların Serter tarafından imha edilmeden el konularak adli emanette muhafaza altına alınması istendi.

İÜ Rektörlüğünün de bu çekimlere müsaade ederek ve kayıtları üçüncü kişilere vererek suç işlediği ifade edilen dilekçede, Nur Serter, İÜ Rektörlüğü ve ''ikna odaları''nda psikolojik baskı amacıyla bulunan diğer kişiler hakkında, ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak'', ''inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engellemek'', ''özel hayatın gizliliğini ihlal etmek'', ''kişisel verilerin kaydedilmesi'', ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirmek'', ''kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak'' ve ''suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek'' suçlarından soruşturma yapılarak, kamu davası açılması istendi.

Gündem Haberleri