Ülke TV'de Nazlı Ilıcak'a ağır sözler! En Sıradışı adlı programın moderatörü Turgay Güler, Nazlı Ilıcak'ın Selam örgütüyle ilgili iddiaları taşıdığı köşe yazısından dolayı, akıl sağlığına imalı gönderme yaptı. Programın konuğu Ahmet Kekeç ise Nazlı Ilıcak'ın saçma sapan konuları köşesine taşıyarak, gazetecilik meşruiyetini kaybettiğini ileri sürdü. İşte Selam örgütüyle ilgili yazısından dolayı, Nazlı Ilıcak'ın yerden yere vurulduğu o sözler;
Nazlı Ilıcak'a meslektaşlarından çok ağır ithamlar! Ülke TV'de yayınlanan En Sıradışı adlı programda, Ilıcak'ın köşe yazısı tartışıldı. Programın moderatörü Turgay Güler,Erbakan'ın uyarılarına rağmen Merve Kavakcı'yı kandırarak Meclis'e Nazlı Ilıcak'ın getirdiğini iddia etti. Programda, sık sık akıl sağlığı ve yaşlılık alametlerinden bahseden Güler, bu yorumları sonrası sözü yine Nazlı Ilıcak'a getirdi. İşte o sözler;
"Merve Kavakçı, milletvekili seçildi Meclis'e yemine gidecekti. Gitmeden önce gündemde kıyamet kopuyordu. Tahrikler yine Doğan Medya grubunda acayip tahrikleri vardı. Erbakan, Merve Kavakçı'ya dediki gelme yani akşam gelirsin, gece gelirsin, sakin bir zamanda gelirsin. Krize dönüşmesin bu iş. Fakat bir isim boşver bunu sen dedi. Merve Kavakçı'nın koluna girdi, deyim yerindeyse kandırıp Meclis'e getirdi ve o hadiseler yaşandı. O isin Nazlı Ilıcak'tı.
Hepimiz, bir gün yaşlanacağız. Allah akıl sağılığımızı muhafaza eylesin. Yani bunamakta yaşlılık alametlerinden. Allah hiçbirimizi bunatmasın. Yapacak birşey yok. Bunu bu konudan bağımsız olarak söylüyorum.
Nazlı Ilacak, HDP'ye oy verecekmiş, twitter'dan açıkladı. Hakan Fidan'ı da İran ajanlığıyla suçluyor. Yazısında PKK'ya yardım etmekle suçluyor. Bazı isimler geçiriyor. Selam örgütünden bahsediyor. Yani zırvalamışta, zırvalamış. Allah hepimizin akıl sağlığını muhafaza etsin. Diyorum ki yaşlanırsak, bu konudan bağımsız söylüyorum. Bu hale düşermiyiz?"
Programın stüdyo konuğu olan Ahmet Kekeç ise Nazlı Ilıcak'ın Selam örgütü yazısından dolayı gazetecilik meşruiyetini yitirdiğini iddia etti. Kekeç programda şöyle konuştu;
"Ben Nazlı Ilıcak ile ilgili daha önce konuşmadım ve yazmadım. Şimdi bu köşe yazısından sonra Nazlı Ilıcak'ın gazetecilik meşruiyeti tamamen yitirmiştir. Bunun altını bir kez daha çizmek lazım. Gazetecilik meşruiyetini Nazlı Ilıcak yitirmiştir.
"KAFAYI YEMİŞ, SIYIRMIŞ, COZUTMUŞ..."
Şimdi bu ülkede, tabir caizse kafayı yemiş, tabiri caizse sıyırmış halk tabiriyle cozutmuş bir takım savcı ve polisler var. Şimdi bunların inanışına göre kendilerine inanmayan insanların tamamı İran ajanı. Selam Tevhid dosyasına baktım. Bu dosyayı önce, kendini solcu ataist diye pazarlayan ama sonrada cemaat mensubu olduğu iddia edilen karşı gazetesi muhabiri yayınladı. Nasıl oluyorsa bunların solcu ve ataist kadroları da varmış bu cemaatin.
"ÖRGÜTÜN BAŞINDA ERDOĞAN VAR"
Bu dosyanın içeriği kadar aşağılık bir içerik görülmemiştir. Piyasada tanıdığımız ne kadar müsbet insan varsa bu dosyanın içerisine sokulmuş. Bu insanların üzerinden böyle bir kurgu oluşturdular. Örgütün başında da Erdoğan var.
"TEFE KOYARLAR, TIMARHANEYE GÖNDERİRLER"
O sapıkça yazılmış ve abuk sabuk bilgilerle doldurulmuş dosyayı olduğu gibi almış yayınlamış. Bir de bu köşe yazısı olmuş. Bu yazıdan sonra normal bir insanı tefe koyarlar, tımarhaneye atarlar. Nazlı Ilıcak, hiçbir sorgulama yapmadan, o polislerin hazırlamış olduğu dosyayı aynen köşesine taşımış. Efendim Hakan Fidan İran ajanıymış. Bunlar toplumda ne kadar saygın ve değerli insan varsa, böyle sapıkça dosyanın içerisine koymuşlar."