Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Rusya ile yaşanan siyasi krize ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Sanki herkes elbirliğiyle ateşi söndürmenin değil, yangına benzin dökmenin telaşı içerisinde. Rus askeri gemisinin, Boğazlardan geçerken füze ile verdiği fotoğraf tam anlamıyla bir provokasyondur. Bir savaş tahriğidir. Rus yetkililer artık aklını başına devşirmelidir” diye eleştirdi.
Kamalak, 13 NATO ülkesinin savaş gemilerini Doğu Akdeniz’e göndermesine ilişkin ise, “Bölgemize, Moğol istilalarından bu yana görülmedik bir kargaşa ve kaos hakim. Hollanda’dan, Almanya’ya, Amerika’dan Fransa’ya, İngiltere’den Rusya’ya, tam 13 ayrı ülkenin askeri güçlerinin bölgemize yaptığı yığınak bu akıl tutulmasının bir sonucudur. Ve herkes bilmelidir ki, bütün namluları İslam dünyasını hedef almış bu silahların amacı, huzur ve barışın değil, sanki ‘Melhame-i Kübranın’ yani Çok Büyük ve Kanlı bir Savaşın habercisidir” diye uyardı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kamalak, Rusya ile yaşanan siyasi krize değinerek, İstanbul Boğazı’ndaki silahlı pozu tahrik olarak niteledi. Konuşmasında Rusya’ya uyarılarda bulunan Kamalak, NATO gemilerinin bölgemize, ülkemize gelmesine de sert tepki gösterdi.
MOĞOL İSTİLASI BENZETMESİ
Açıklamasının başında bölgede yaşanan sıkıntıları Moğol istilasına benzeten Kamalak, “Başta ülkemiz olmak üzere, İslam coğrafyası, maalesef, tarihin en hassas ve en kritik günlerini yaşıyor. İslam coğrafyası kanlı bir arenaya dönmüş durumda. Bölgemizde, Moğol istilalarından bu yana görülmedik bir kargaşa ve kaos hakim. Hızla, büyük bir felaketin, büyük bir karanlığın içine doğru sürükleniyoruz. Böyle dönemlerde yapılması gereken, yangına körükle gitmek değil sağduyuya ve akl-ı selime sarılmaktır” diye uyardı.
FÜZE GÖSTERMEK, PROVOKASYONDUR
Bölgede tarafların tam tersi bir yol izlediğini de aktaran Kamalak, “Ancak maalesef tam tersi bir tablo ile karşı karşıyayız. Sanki herkes elbirliğiyle ateşi söndürmenin değil, yangına benzin dökmenin telaşı içerisinde. Bu çerçevede, Rus askeri gemisinin, Boğazlardan geçerken füze ile verdiği fotoğraf tam anlamıyla bir provokasyondur. Bir savaş tahriğidir. Rus yetkililer artık aklını başına devşirmelidir. Füze göstermek, domatese ambargo koymaya benzemez. Çünkü silahla oyun olmaz. Böyle bir ortamda en küçük bir provokasyon, en küçük bir tahrik, tarihin en kanlı kıyımlarının yaşandığı bir küresel savaşın tetikleyicisi olabilir. Herkes bin düşünüp bir adım atmalıdır” dedi.
TÜRKİYE DOSTUNU DÜŞMAN DEĞİL, DÜŞMANINI DOST YAPMALI
Kamalak, Rusya ile yaşanan krizin Türkiye boyutunu da değerlendirerek, “Tabii olayın bir de Türkiye boyutu var. Maalesef Rusya ile yaşanan böylesine derin ve hassas bir krizin, ‘Tezek tartışması’ üzerinden yürütülmesi doğru değildir. Anadolu’da güzel bir söz var. Sırça sarayda oturanın komşunun evine taş atmaması lazım. Türkiye gibi jeopolitiği son derece önemli ve hassas olan bir ülkenin, dostlarını düşman değil, düşmanlarını dost yapması gerekir. Elbette bu aziz millet, gerektiğinde her türlü fedakârlığı yapar. Tarih bunun destansı örnekleriyle doludur. Gerektiğinde tezek yakmak milletimiz açısından bir fedakârlık ve kahramanlık örneğidir. Ancak 13 yıldır ülkeyi yöneten bir iktidar açısından kahramanlığın değil dışa bağımlılığın dramatik göstergesidir. Yöneticilerin görevi milleti fedakârlığa mecbur etmek değil, ülkeyi dışa bağımlılıktan kurtarmaktır. Bugün Türkiye, Rusya ile karşılaştığı ilk krizde tezeğe dönmeyi konuşuyorsa bu milletin değil, yürüttüğü yanlış politikalarla ülkeyi bu noktaya getiren iktidarın suçu ve iktidarın sorumluluğudur” uyarısını yaptı.
ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞININ HABERCİSİ
“Dünya büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyadır. Bu akıl tutulması insanlığı ‘Üçüncü Dünya Savaşının’ eşiğine getirmiştir” diyen Kamalak, bölgeye gönderilen savaş gemilerini Üçüncü Dünya Savaşı’nın habercisi olduğunu kaydetti. Kamalak, “Hollanda’dan, Almanya’ya, Amerika’dan Fransa’ya, İngiltere’den Rusya’ya, tam 13 ayrı ülkenin askeri güçlerinin bölgemize yaptığı yığınak bu akıl tutulmasının bir sonucudur. Ve herkes bilmelidir ki, bütün namluları İslam dünyasını hedef almış bu silahların amacı, huzur ve barışın değil, sanki ‘Melhame-i Kübranın’ yani Çok Büyük ve Kanlı bir Savaşın habercisidir” diye konuştu.
TÜRKİYE’NİN YAPMASI GEREKEN 7 MADDE
Kamalak, “Bu uyarılarımızı bir kardeşlik vazifesi olarak yapıyor. Bir kez daha uyarıyoruz. Bu kaos ortamı, silahla, füzeyle, askeri güçle değil, hakkı üstün tutan bir anlayışla önlenebilir. Saadet Partisi olarak çatışma ve gerginlik yerine sağduyu ve diyalog çağrımızı yeniliyor ve şu uyarıları tarihi bir sorumluluk olarak kamuoyuna sunuyoruz” diyerek Türkiye’nin yapması gerekenleri maddeler halinde sıraladı:
*Başta ABD ve Rusya olmak üzere bölgedeki bütün yabancı devletler askeri unsurlarıyla birlikte, İslam dünyasını terk etmelidir.
*Rusya örneğinde görüldüğü gibi bölgeye yönelik her türlü yabancı müdahale, sorunu çözmekten çok, kaosu daha da arttırmaktadır.
*Savaşı başlatmak kolay, bitirmek ise çok zordur. Şartlar ne olursa olsun, barış için, diplomatik kanallar sonuna kadar zorlanmalıdır.
*İslam dünyası kendi sorunlarını kendi içinde çözebilecek tarihsel birikim ve tecrübeye sahiptir.
*İslam ülkeleri ile ilişkilerin güçlenmesi ve sağlıklı bir müzakere ortamının oluşması sağlanmalıdır.
*Bütün İslam dünyası temsilcilerinin yer aldığı geniş katılımlı bir “Suriye Barış Konferansı” tertip edilmelidir. D-8’ler, kuruluş amacı ve yapısı itibariyle bu konuda uygun bir zemin olarak değerlendirilmelidir.
*Biz Saadet Partisi olarak, Milli Görüşün İslam ülkeleri nezdinde sahip olduğu birikim, tecrübe ve etkinliğini harekete geçirmeye, bu yönde atılacak her türlü olumlu adımı desteklemeye hazırız.