Ramazan'ın sadece aç ve susuz kalma zamanı olmadığına dikkat çeken gazete, "Oruç tutmak tefekkür etmek ve iradeyi güçlendirmek anlamına da geliyor. Oruç tutan, fakirleri daha iyi anlıyor ve onlara anlayışla yaklaşıyor. Öfkelenmek de yasak." ifadelerini kullandı.
Hamm kentindeki Sophie Scholl okulunda öğrenim gören 13 yaşındaki Melda Odabaşı'nın görüşlerine de yer veren gazete, "Teneffüs zili çaldığında yiyeceğini çıkarmıyor çünkü o Müslüman bir öğrenci. Bu yüzden de onun için Ramazan kuralları geçerli. Yemek yok, içmek yok, Ramazan boyunca öğrenmeye devam ediyorlar. Bunu nasıl başarıyorlar?" diye yazdı. Melda'nın sınıf arkadaşı Selcan Vural ise bu soruya "Açlık ve susuzluğumu kendimi başka şeylere vererek unutuyorum." cevabını verdi.
Oruçtan reşit yaşa geldikten sonra sorumlu olmalarına rağmen çocukların bu ibadeti problem olarak görmediklerini kaydeden Bild gazetesi, Melda'nın, "Ben oruçla büyüdüm, ondan vazgeçmek istemiyorum" sözlerine yer verdi. Öğrencilerden Hanife Gümüş de önemli olanın aile ve dostlarla birlikte iftar yapmak olduğunu dile getirdi.