Patanili âlim Şeyh Abdurrahman Müslümanların geri kalmasıyla ilgili ilginç bir tespitte bulundu. Şeyh Abdurrahman; “ Yahudiler günde en fazla 5 veya 6 saat uyuyorlar. Fakat Müslümanların hayatı uyumakla geçiyor.”dedi.
Adem Özköse'nin Röportajı
Patanili ünlü âlim Şeyh Abdurrahman Abdussamet Patani’nin Yala bölgesinde dünyaya geldi. Babası Patani’nin meşhur âlimlerinden Şeyh Fakih Ali’dir. 9 yaşında Kur’an’ı ezberleyen Şeyh Abdurrahman ilk derslerini babasından aldı. Daha sonra İslami ilimlerin çeşitli alanlarında eğitim görmek için Patani’nin Yala bölgesindeki medreselerde okudu. 15 yaşında Suriye’nin başkenti Şam’a gelen Şeyh Abdurrahman, Şam’ın seçkin âlimlerinin gözetiminde yetişti. Bu arada Şam’da lise eğitimini de tamamlayan Patanili âlim, Dımeşk Üniversitesi’nin hukuk fakültesi bölümünde eğitim gördü. İki yıl da Beyrut Arap Üniversitesi’ne devam etti ve burada Arap edebiyatı üzerine kendini yetiştirdi. Beyrut iç savaşı başlayınca Ürdün’ün başkenti Amman’a geçerek Ürdün Üniversitesi’nde okumaya başladı. 1985 yılında, Arap ülkelerinde aldığı ilmi Patanili gençlere öğretmek için işgal altındaki Patani topraklarına geri döndü. Bugün Patani’de Asya’nın farklı bölgelerinden gelen binlerce öğrenciye dersler veren Şeyh Abdurrahman, ilmi çalışmalarını da sürdürüyor. Patanili âlim Şeyh Abdurrahman Abdussamet ile Patani’deki ilmi gelenek, Pondok medreseleri, İslam dünyası ve Ramazan üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
-Patani’de Pondok medreseleri vasıtasıyla yüzyıllardır sürdürülen bir ilmi gelenek var. Bize bu ilmi gelenekten, özellikle de Pondok medreselerinden bahseder misiniz?
Pondok medreseleri iki veya üç kişilik küçük odalardan oluşur. Pondoklar öğrencilere ders veren hoca efendinin evinin etrafına kurulur ve öğrencilerin odalarını tek tek gezen hoca efendi öğrencilerin günlük derslerini dinler. Öğrenciler bu odalarda bir taraftan derslerini yaparlar, diğer taraftan da bu odalarda yemeklerini yiyip uyurlar. Pondok medreselerinin üzerinde küçük delikler vardır. Yağmur yağdığı zaman bu deliklerden içeri küçücük damlalar damlar. Bu damlalar öğrencinin diri kalmasını sağlayıp ders çalışırken uyumasını engeller. Pondok bir öğrencinin evi gibidir. İlk defa Patani İslam Krallığı zamanında kurulan Pondok medreselerinde bugün ders okutulurken Osmanlı medreselerindeki usul örnek alınıyor. Pondok medreselerinde eğitim veren hoca efendiler fıkıhta Şafii, itikatta Eşari ve tarikatta Nakşibendiler. Bu medreselerde şu an sadece Patanili öğrenciler değil; âlim olmak için Patani’ye gelen Malezyalı, Burmalı, Kamboçyalı öğrenciler de ders okuyorlar. Pondok medreseleri ayrıca işgalci Budistlere karşı Patani halkının dinini ve kimliğini korumaktadır.
Bunu biraz daha açar mısınız?
İşgalci Taylandlılar dinimizi ve kültürümüzü terk edip kendileri gibi Budist olmamızı istiyorlar. Resmi okullarda Patanili çocuklara kendi tarihleri yerine Tayland tarihi ve Tayland dili öğretiliyor. Biz de çocuklarımızı ve geleceğimizi korumak için Pondok medreselerinde öğrencilerimize İslam’ı, kendi dilimizi, tarihimizi ve kültürümüzü öğretiyoruz. Patani halkının yüzyıllardır gördüğü baskılara rağmen Budistleşmemesinde, kendi kültürünü son derece canlı bir şekilde yaşamasında en büyük pay sahibi Pondok medreseleridir. Bu medreseler Şeyh Davut, Hacı Slong ve Halifemiz Sultan Abdülhamid Han’ın bir zamanlar Patani’deki temsilcisi olan Şeyh Ahmet Patani gibi büyük zatları yetiştirmiştir.
Abdülhamid Han’ın Patani’deki halifesi
-Şeyh Ahmet Patani kimdir? Bize biraz bu âlimden bahseder misiniz?
Şeyh Ahmet Patani halkımızın çok sevdiği büyük bir âlim ve kahramandır. İngilizler Patani’yi işgal ettiklerinde Halife Sultan Abdülhamid Han Şeyh Ahmet Patani’yi kendi temsilcisi olarak Patani’ye atamış ve Şeyh Ahmet Patani’ye İngilizlere karşı direnmeleri için para ve silah yardımında bulunmuştur. Halife Abdülhamid Han Şeyh Patani’yi o kadar çok severmiş ki onu saraya damat yapmak istemiş. Fakat Şeyh Ahmet Patani Abdülhamid Han’dan özür dileyerek Halife efendimizin bu teklifini kabul etmemiş.
-Niçin?
Ahmet Patani, Sultan Abdülhamid Han’a yazdığı mektupta “Sevgili Halifemiz, beni saraya damat yapma teklifiniz benim için büyük bir şereftir. Fakat biz Patanililer Türkler gibi yönetici bir millet değiliz. Sizin soyunuzdan olan bir hanımefendi bir Türk’le evlenmeli. Bu sayede bu evlilikten Ümmet-i Muhammed’i yönetecek yeni yöneticiler doğar.” demiştir. Biz de Şeyhimiz Ahmet Patani gibi Halife Abdulhamid Han’a büyük bir sevgi besliyoruz ve Türkleri İslam’ın kalkanı, Müslümanların yöneticileri olarak görüyoruz. Şeyh Ahmet Patani sadece İslami ilimleri bilen bir âlim değildi. Siyaseti, diplomasiyi de biliyordu. Yazdığı kitaplarda Patanili gençlere Arapçayı, Türkçeyi, Urducayı ve Farsçayı öğrenmelerini, bu dillerin kardeşlerinin dilleri olduğunu söylemiştir.
-Pondok medreselerinde şu an tam olarak hangi dersler okutuluyor?
İtikatla ilgili dersler, Fıkıh, sarf, nahiv dersleri, tarih, terbiye ve tasavvuf dersleri okutuluyor.
-Fenni ilimler okutulmuyor mu?
Genelinde okutulmuyor. Daha çok İslami ilimlere önem veriliyor. Fakat biz bu usule karşı çıkıyoruz ve kendi medreselerimizdeki öğrencilerimize İslami ilimlerin yanında fenni ilimleri de öğretiyoruz. Müslümanlar olarak bu çağa hâkim olmak istiyorsak mutlaka bilgi, bilim ve teknolojiye hâkim olmak ve bilgiyi İslamileştirmeliyiz. Bizim medreselerimizde sabahları İslami ilimler öğretilirken, öğleden sonra da matematik, İngilizce, coğrafya, kimya, fen gibi ilimler öğretiliyor. Biz bu usulü diğer medreselere de yaymak için çaba gösteriyoruz.
Medreselere halk sahip çıkıyor
-Pondok medreselerindeki öğrencilerin giderlerini kim karşılıyor?
Halk karşılıyor. Pondoklar genelde köylere kurulur ve köylüler tarım, ticaret ve balıkçılıktan elde ettikleri ürünün bir kısmını Pondoklara bağışlayarak bu medreselerin ayakta kalmasını, öğrencilerin İslam’ı öğrenmelerini sağlarlar.
-Tayland Hükümeti Pondoklara nasıl bakıyor? Hükümet tarafından herhangi bir problemle karşılaşıyor musunuz?
Tayland Hükümeti’ne bağlı askerler sık sık Pondok medreselerine baskınlar düzenleyerek hoca efendileri ve öğrencileri gözaltına alıyorlar. Hükümet Pondokları direnişçilerin kaleleri olarak görüyor ve medreselerin kapanması için elinden geleni yapıyor. Pondok medreselerinde eğitim veren hocalardan bazıları da faili meçhul bir şekilde öldürüldü. Patani’de İslam’ı, Patani kültürünü, dilini ve tarihini öğretmenin bir bedeli var. Bundan dolayı bizler Pondoklarda eğitim veren hocalar olarak hayatlarımızdan endişe ediyoruz. Her türlü baskıya rağmen Pondok medreseleri varlıklarını sürdüreceklerdir. Çünkü Patani halkı bu medreselere sahip çıkıyor. İngilizler demişler ki: “Kur’an’ı Müslümanların elinden alamadıktan sonra onlara hâkim olamayız.” Taylandlılar da Patanililerin İslam’a sarıldıkları sürece teslim olmayacaklarını, bağımsızlık ve hürriyet ruhunun süreceğini biliyorlar. Bundan dolayı da medreseleri kapatıp, Patanili âlimleri yıldırmak istiyorlar.
Müslümanlar önce uykularını düzeltmeliler
-Bir âlim olarak İslam dünyasının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
İslam dünyası şu an bir geçiş dönemi yaşıyor. İnşallah gelecek Müslümanların olacak ve İslam bütün yeryüzüne yayılacak. Müslümanların bugün Batı’dan geri kalmalarının en büyük sebebi kendileridir. Müslümanlar kendilerine Amerika ve İsrail’den daha fazla düşmanlık yapmışlardır. Bir Müslüman asla tembel olamaz. Kültürden, sanattan, ilimden uzak duramaz. Cimri, ümitsiz ve korkak da olamaz. Fakat tembellik hastalığı, Batı hayranlığı İslam dünyasını tıpkı bir veba gibi sardı ve İslam Ümmeti bu durumlara düştü. Müslümanlar olarak daha güçlü olmak istiyorsak düşmanlarımızdan önce kendimizle hesaplaşmalıyız. İşe önce kendimizi düzelterek başlamalıyız. Bugün Yahudiler, Japonlar kaç saat uyuyorlar? En fazla 5 veya 6 saat. Fakat Müslümanların hayatı uyumakla geçiyor. Müslümanlar işe önce uykularını düzelterek, az uyuyarak başlamalılar. Uykularımız düzelirse inanın İslam dünyasında bir çok şey de düzelir.
“Ramazan eğitim kampıdır”
-Ramazan ayına giriyoruz. Ramazan sizce nedir ve
Müslümanlar Ramazan’ı nasıl geçirmeliler?
Ramazan bir Müslüman için eğitim kampıdır. Ramazan’da eğitimimizi alıp kendimizi Ramazan dışındaki aylara hazırlarız. Bu ayda bol bol Kur’an okumalı, tevbe etmeli, kendimizi hesaba çekmeliyiz. Ramazan İslam’a, Allah’a tekrar dönmemiz için iyi bir fırsattır. Aman bu fırsatı iyi değerlendirelim. Kur’an okumasını bilen kardeşlerimiz mutlaka en az bir Kur’an hatmi yapmaya çalışsınlar. Kur’an’ı anlamak, hissetmek için çaba göstersinler. Kur’an okumasını bilmeyenler ise Müslüman’ın hayat düsturu olan kitabımızı mutlaka öğrenmek ve anlamak için çabalasınlar.
-Son olarak neler söylemek istersiniz?
Biz Patanililer hürriyet ve bağımsızlık için direnmeyi seven bir halkız. Düşmanlarımız
ne kadar güçlü olursa olsun dinimizi, kültürümüzü korumak için mücadele etmeye, bu uğurda şehitler vermeye devam edeceğiz. İslam bizim kalbimizin en derin yerindedir ve Budistler hiçbir zaman İslam’ı kalbimizden, yaşantımızdan çıkaramayacaklardır. Biz Türkiye’yi hilafetin merkezi, Türkleri de İslam’ın kalkanı, koruyucuları olarak görüyoruz. Türkiye’deki Müslümanlardan kendilerinden bir parça olan Patani’ye gerekli önemi göstermelerini, Patanili Müslümanları kendi kardeşleri, evlatları olarak görmelerini istiyoruz. Allah Ramazan ayınızı hayırlı eylesin ve bu güzel ayı Müslümanların kalplerinin birbirine ısınması için vesile kılsın.
Gerçek Hayat