Schleswig Holstein eyaletinde düzenlenen bir açık oturumda Başbakan Merkel’in ‘multikulti öldü’ sözlerinin gerçeği yansıtmadığını, aksine Almanya’nın bir gerçeği olduğu ifade edildi. Almanya’da çoğu sosyal sorunların uyum sorunuymuş gibi değerlendirildiğine işaret eden İki siyasi, bir pedagog ve Zaman yazarı Oktay Yaman’ın konuşmacı olarak katıldığı oturumda Almanya’da çoğu sosyal problemlerin uyum problemi olarak gösterildiği konuşuldu.
Başbakan Angela Merkel ve bazı siyasilerin ‘multikulti öldü’ sözüne bir cevap da Schleswig Holstein eyaletinin başkenti Kiel’de Üniversiteliler Derneği Tangente’nin düzenlediği açık oturumdan geldi. Tangente tarafından Kiel Üniversitesinde ‘Çeşitlilik Almanya’da başarısız mı?’ adı altında gerçekleşen açık oturuma Schleswig Holstein Eyalet Milletvekilleri Luise Amtsberg (Yeşiller), Ingrid Brand-Hückstädt (FDP), pedagog Ulrich Selle ve Zaman gazetesi yazarlarından Oktay Yaman konuşmacı olarak katıldı.
Tangente Başkanı Nihat Tahmaz’ın dernek faaliyetleri hakkında bilgi vermesiyle başlayan açık oturumda daha sonra enine boyuna entegrasyon masaya yatırıldı. Başbakan Merkel’in ‘multikulti öldü’ sözünün aksine Almanya’nın bir gerçeği olduğuna dikkat çekilen açık oturumda, Almanya’da eğitim, meslek eğitimi, istihdam ve daha bir çok sosyal sorunun entegrasyon sorunuymuş gibi gösterildiğinin altı çizildi.
Yeşiller Milletvekili Luise Amtsberg Almanya’da çok kültürlülüğün ölüp ölmediğinden çok başarılı olup olmadığının tartışılabileceğini dile getirdi. “Ben başbakanın multikulti öldü sözünü duyunca şaşırdım.” diyen Amtsberg, çok kültürlülüğün Almanya’nın bir gerçeği olduğu için hiç bir zaman ölmeyeceğini dile getirdi. Amtsberg, “Günümüzde sınırsız seyahat özgürlüğü olan bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısı ile Multikultinin alternatifi bile yok.” dedi.
Uyum kelimesinin uygun bir kelime olmadığını ve burada daha çok uymak yani asimile olmanın gündeme geldiğine vurgu yapan Amtsberg, göçmenlerin topluma uyumu kadar toplumun da değişime ayak uydurması gerektiğini dile getirdi.
FDP’li Ingrid Brand-Hückstädt ise ne CDU ne de SPD’nin entegrasyon konusunda hedefe ulaşamadıklarına vurgu yaptı. Brand-Hückstädt, “Biz çok kültürlü bir toplumuz ve bunu başka şekilde düşünmemiz mümkün değil’ dedi. Almanya’da çoğu göçmen gençlerin entegrasyondan değişim anladığını ifade eden Brand-Hückstädt, “Bu mümkün değil. Biz Alman olarak da hepimiz aynı değiliz. Örneğin ‘aksansız konuşulsun’ deniliyor. O zaman Bavyeralılar ne yapacak, nasıl konuşacak. Her eyaletin kendine göre farklılıkları var. Ama buna rağmen ülkeye göç edenlerden bazı beklentiler olabilir.” dedi.
Almanya’da çoğu sosyal sorunların entegrasyon sorunu gibi gösterildiğine vurgu yapan eğitimci Ulrich Selle ise işsiz kalan, Hartz IV alan göçmenlerin çoğunun bunu isteyerek yapmadığını söyledi. İnsanların ya işsiz ya da göçmen olduğu için başka semtlerde ev bulamadığına işaret eden Selle, “Aslında sorunların çoğu sosyal. Ancak entegrasyon sorunuymuş gibi gösteriliyor.” dedi.
Entegrasyon araştırmalarında yer alan rakamlarla zaman zaman siyasiler tarafından gündeme getirilen rakamların bir birini tutmadığını ifade eden Oktay Yaman ise Merkel’in ‘multikulti öldü’ demesini tehlikeli bulduğuna dikkat çekti. Yaman, ‘Bavyera Başbakanı Horst Seehofer’in açıklamaları üzerine bir soru sorduğumuzda bana cevap olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın da popülist olduğunu söylüyorlar. Bu benim sorumun cevabı değil.’ dedi. Yaman konuşmasında göçmenler ile ilgili yapılan araştırma ve Alman medyasında yer alan haber örnekleriyle çelişkileri göz önüne serdi.