MHP'deki kaset skandalıyla ilgili Yeni Akit Yazarı Yener Dönmez farklı bir bakış açısıyla bugüne kadar çok da gündeme gelmeyen bir tespitte bulundu. "Özel hayattı, değildi" tartışmaları bir yana, MHP iktidara gelseydi bu kişiler bakan ya da başbakan yardımcısı olmayacak mıydı?
Peki bu kasetler yabancı servilerin eline geçerse -ki belki de ellerindeyse varın gerisini siz düşünün...
İşte MOSSAD'ın iğrenç taktiği ve MHP'deki kaset olayına farklı bir bakış;
Eskiden seçimler öncesi PKK aniden saldırıya geçer, ortamı gerer ve Milliyetçi oylar MHP’de, Kürtçü oylar BDP’de toplanırdı.
Klasik bir gerilim stratejisiydi bu...
Doz aşımı nedeniyle artık bunun tutmayacağı görüldü.
Örnek olarak Referandum öncesi yapılan saldırılara ve sonuçlarına bakınız. MHP ve BDP “hayır”da birleşmiş, PKK-KCK gerekli lojistiği sağlamış idi. Sonuç ortada: Evet yüzde 58...
PKK'NIN YENİ KONSEPTİ
Şimdi yeni bir konsept piyasaya sürüldü.
PKK tecrübesiz, genç, coğrafyayı bilmeyen ve hastalardan oluşan grupları, kolay kayıp verebileceği coğrafyalar seçerek, mevzilerine Türk Ordusu’nun hakim olduğu yerlere gönderiyor. Yani yemleme yapıyor.
Gelen PKK’lıların da haliyle çatışmadan sağ çıkma ihtimalleri kalmıyor.
10 – 12’şerli gruplar halinde öldürülmelerinin nedeni bu.
Sevkıyat ölüm için...
YENİ OYUN PKK CENAZELERİ ÜZERİNE KURULU
Çünkü oyun bu kez PKK’lı cenazesi üzerine kurulu.
Mustafa Bakıcı Paşa’nın tavrı zaten bilinen bir şey.
Tıpkı Engin Alan Paşa gibi yeminli bir AK Parti karşıtı olduğu için vazifesini yapıyor.
Toplu cenaze törenlerini görüyorsunuz.
PKK CENAZELERİ ESKİDEN NASIL TESLİM EDİLİRDİ?
Eskiden bu tip törenler olmasın diye, öldürülen PKK’lıların hepsi aynı gün açıklanmaz, aralıklı açıklanır ve cesetler ailelere farklı farklı günlerde verilirdi. Bu bir taktikti ve bölgenin tansiyonunu yükseltmemek için dikkat edilirdi.
Şimdi seçim öncesi tansiyonu yükseltmek için özen gösteriliyor ve cesetler toplu olarak ailelere veriliyor ki, cenaze törenlerinde nümayiş olsun.
Sonrasında da memleketin iki ucunda iki farklı tepki gelişsin.
Bölgede inisiyatifi elinde bulunduranlar neden böyle yaparlar?
Milletin huzur içinde seçime gitmesini neden istemezler?
Sorunun cevabı ahlakta gizli.
Sırf AK Parti’yi devireceğim diye PKK’yla paslaşma dahil her türlü yola, ahlaklı bir insan nasıl girebilir ki!
MOSSAD'IN PORNO TAKTİĞİ
Devletin yönetimine ahlak egemen olmalı.
MOSSAD’ın en önemli taktiklerinden biridir hedefteki ülkenin ahlakını çökertmek.
Porno sektörü bu yüzden MOSSAD’ın etkinliğini asla azaltmadığı bir sektördür. Hedef ülkenin dilinde porno siteleri kurarlar, binlerce porno CD’yi ucuz fiyattan piyasaya sürerler.
Siyasiler de hedeftedir.
Kadına düşkün siyasilere her türlü desteği verip yükselmelerini sağlarlar.
Onlar yükselirken kadın ayarlamaya devam ederler...
Sonra böyle ahlaksız siyasetçiler devlet yönetimine gelirler.
Mesela biri savunma bakanı olur. Sonra önüne kadınlarla ilişki dosyasını koyup, istedikleri bütün savunma, silah modernizasyonu anlaşmalarını imzalatırlar.
O yüzden ahlaksızların devlet yönetimine gelmesi İsrail için çok önemlidir. Hedef ülkeyi en kolay yönetme biçimi budur.
Toplum da ahlaksızlaşınca zaten ülke pelte gibi dağılır.
Bugünlerde özel hayat diyorlar ya...
YA DENİZ BÖLÜKBAŞI DIŞİŞLERİ BAKANI OLSAYDI?
Kimsenin uçkurunun peşinde değiliz ama MHP iktidara gelseydi Deniz Bölükbaşı Dışişleri Bakanı olmayacak mıydı?
Recai Yıldırım Başbakan Yardımcısı, Bülent Didinmez Milli Savunma Bakanı...
Bunların hepsi Bahçeli’nin Genel Başkan Yardımcıları ve Başkanlık Divanı üyeleri.
Elbette ki bunları bakan yapacaktı.
İsrail’in süper istihbaratı önlerine “sessizce ve çaktırmadan” bu kasetleri koyacak ve İsrail’e milyarlarca dolarlık silah işlerimiz “aynı sessizlikte” akmaya başlayacaktı.
Bugün yapılanları bu yüzden farklı değerlendirmeliyiz.
Yani fotoğrafın bütününe bakmalıyız.
Çünkü beterin beteri var!