MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani ile görüşmesini eleştirerek, "Başbakan Erdoğan terörün başını, Avrupa'daki müsebbiplerden önce, ülkemizde konuk ettiği kirli simaya çevirmeli ve eğer birazcık milli onuru varsa yakasından tutmalıdır" dedi.
Bahçeli, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ve genel merkez yöneticileriyle MHPİzmir İl Başkanlığı tarafından İzmir Uluslararası Fuar Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı.
Törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bayrama, şehitlerin ve Van'daki depremde hayatını kaybeden vatandaşların acısıyla girdiğini ifade eden Bahçeli, bu olayların iyi irdelenmesi, kalıcı tedbirler alınması gerektiğini belirtti.
Bahçeli, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesut Barzani'nin, Türkiye'deki ziyaretlerini ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmesini eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Nerede Türkiye'nin yıkılmasını, parçalanmasını bekleyen hain niyetler varsa, AKP ile aynı karede buluşmuştur. Bu kadrajın içinde, BOP'un (Büyük Ortadoğu Projesi) hazırlayıcıları ve ihale makamı vardır. Haçlı seferlerinden beri sabırla bekleyen asırlık nefretlerin sahipleri vardır. Kandil fitnesini koruyan ve kollayan peşmerge rezili vardır. Şu tesadüfe bakın ki, Irak'ın kuzeyinden gelen peşmerge, bugün el üstünde tutulmuş, köşklerde ağırlanmış ve tavsiyeleri dinlenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanından, hükümet yetkilerine kadar herkes peşmergenin ağzına bakmıştır.
Başbakan, Almanya ve Fransa seyahatleri esnasında, Avrupalı dostlarına terör uyarısı yaparken ve verilen destekleri eleştirirken, kanlı çetenin bir numaralı hamisi ve himayecisi Türkiye'de ağırlanmış ve iltifat görmüştür. Üstelik faili ve azmettiricisi olduğu bölücü terörle ilgili görüşler sarf etmiş ve basına mülakatlar vermiştir. Bölücülüğün toplumsal dokuya yedirilmesi ve sindirilmesi için küstahça beyanatlar vermekten zerre kadar utanmamıştır. Bu zilleti, milletimizin kabul etmesi mümkün değildir. Bu aşağılanmaya onay vermesi, sessiz durması söz konusu değildir. Başbakan Erdoğan başını, Avrupa'daki müsebbiplerden önce, ülkemizde konuk ettiği kirli simaya çevirmeli ve eğer birazcık milli onuru varsa yakasından tutmalıdır."
'KANDİLE TÜRK BAYRAĞINI DİKMEK HÜKÜMETİN ŞEREF MESELESİ'
Barzani'nin ziyaretinde, "PKK'nın Kandil'den sökülüp atılmasının çok zor olduğunu iddia etmesinin yenilir yutulur türden olmadığını" da dile getiren Bahçeli, "Kandil'e her şart altında Türk bayrağını dikmek hükümetin şeref meselesi olup milletimizin de en haklı beklentisidir" dedi.
ERDOĞAN'IN YANITLAMASI GEREKEN SORULAR
Bahçeli, Barzani'nin resmi muhatap alınmasına giden bu sürece tahammüllerinin kalmadığını ve Başbakan Erdoğan tarafından yanıtlanmasını istedikleri bazı soruları olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Başbakan Erdoğan'ın bunlara karşılık vermesi siyasi namusunun bir icabı olacaktır.
*Peşmerge reisi hangi senaryonun teşrifatçılığını ve kimler adına yapmaktadır?
*PKK'nın koruyucusu olan bu şahısla neler görüşülmüş ve hangi sözler verilmiş ya da alınmıştır?
*Barzani, Türkiye'ye kimi temsilen ve neleri konuşmak üzere hangi sıfatla gelmiştir?
*Buradaki görüşmelerine, kurduğu ilişki ağlarına neden ve nasıl bir gerekçeyle göz yumulmuştur?
*PKK'nın kaçaklılık yoluyla finansman sağladığı biliniyorken ve bununla ilgili sorunlar ortada dururken, sınır ötesinden kaçak mal girişinin bir numaralı sorumlusuyla nasıl olur da bir araya gelinmiş ve masalara yüz sürülmüştür?
*Peşmerge eğer bir ulaksa, kimlerin mesajını hangi maksatlarla getirmiştir?
İzanı ve insafı varsa, doğruları konuşmalı ve milletimizi layıkıyla bilgilendirmelidir. Şayet yine meseleyi karambole getirip işin içinden sıyrılacağını düşünüyorsa, mutlaka yanıldığını görecek ve peşmergenin ortakçısı ve işbirlikçisi sıfatına sahip olmaktan kendisini kurtaramayacaktır."
Başbakan Erdoğan'ın, KCK operasyonlarına yönelik açıklamalarını da "geç kalınmış" olarak niteleyen Bahçeli, terör örgütü lehine yapılan açıklamalarla ilgili savcıların harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Bahçeli, yeni anayasa çalışmalarına da değinerek, Türkiye'nin yeni bir anayasa yapımının arifesinde olduğunu, MHP'nin bu konudaki görüşleri ve kırmızı çizgilerinin gayet net olduğunu belirtti.
"Terörle mücadeleyi, yeni anayasayla ilişkilendirenler ve 'sözde barışın' ancak bu sayede geleceğini sananların büyük bir yanılgı ve hata içinde olduklarını" ifade eden Bahçeli, "Bu kabul edilemez handikabın iyi niyetten kaynaklandığını söylemek için aşırı derecede saf olmak gerekecektir" diye konuştu.
Bahçeli, anayasanın bölücülüğü ve etnik kimlikleri meşrulaştıran bir yol haritası yerine, milletin birlikte ve kardeşçe yaşadığı, hukuku güçlendiren temeller üzerine oturtulması gerektiğini savunarak, şunları kaydetti:
"Terörle mücadelenin anayasa kapsamında ele alınması, her şeyden evvel, kafalarda gizli gündemlerin varlığına işaret edecektir. Bu durum karşısında bizim muhataplarımızı ve ilgili tarafları açıkça ikaz etmek, en belirgin vazifemiz olacaktır. Fırsattan istifade ederek, biraz terör, biraz tavizle sürecin hedefine ulaşması düşünülüyorsa; herkes yanıldığını, mutlaka bir gün anlayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi, gelişmeleri hassasiyetle takip etmektedir ve ilkelerinden ödün koparmayı aklından geçirenlerin her girişimini karşılamaya hazırdır. Türk milletinin birliğini, kardeşlik bağlarını, bin yıllık derin ideali yaşamayı ve savunmayı her şart altında ısrarla sürdüreceğiz. Anayasayı gerekçe yaparak, bölücülüğü aklamaya yeltenenler ve masumlaştırmayı düşünenler muhakkak başaramayacaklardır."
VAN'DAKİ DEPREM
Van'daki deprem felaketine ilişkin olarak da kaçak yapılaşma, dayanıksız binalar, imar sorunlarının, deprem felaketleri ve can kayıplarıyla sonuçlandığına işaret ederek, şu iddialarda bulundu:
"Gelişmişliğin, ilerlemenin yalnızca lafta kaldığını, hayatın hiçbir alanına sirayet etmediğini Van'daki deprem yıkımında fazlasıyla gördük ve şahit olduk. Başbakan'ın tozpembe tablolar çizdiği ülke resminden ne yazık ki ortada eser yoktur. İftiharla takdim ettiği modern ve ileri bir noktada bulunan ülkeyi gerçekte gören ve yaşayan da bulunmamaktadır. Başbakan Erdoğan şabloncu, indirgemeci ve taklitçi niteliğiyle Türkiye'ye bir şey veremeyeceğini artık anlamalıdır. "
Bahçeli, konuşmasının ardından partililerle tek tek bayramlaştı.