Milli Gazete'den Bulaç'a sert eleştiri!

Milli Gazete yazarından Ali Bulaç`a sert eleştiri!

Milli Gazete yazarı Kazım Arslan, Ali Bulaç`ın Zaman gazetesinde yazdığı"Numan Kurtulmuş`un AK Parti`ye geçeceği"ni iddia eden yazısını sert şekilde eleştirdi
 
Nerede ne yapacağı belli olmayanlar vardır; yine nerede ne yazacağı belli olmayanlar da!

Bazen birileri olmayacak yerde, olmayacak şey konuşurlar ya da yazarlar, birileri de "mal bulmuş mağribi" buna sarılır, bunun üzerinden olmayacak üretimler yaparlar.

Teşbihte hata olmaz, hani derler ya "bir deli bir kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz" tıpkı bunun gibi!

Geçenlerde, ünlü bir yazar da, tam buna uygun bir yazı yazdı. Ve bir anda bu yazı, gündeme oturdu ve tartışılmaya başlandı. Daha da doğrusu, birilerinin eline epeyce malzeme geçmiş oldu.

Bakın biz bile, bu konuda kalem oynatmaya başladık, kuyudan taş çıkarmaya çalışıyoruz.

Ali Bulaç`ın birkaç gün önceki yazısından bahsetmek istiyorum.

Neymiş efendim?

Tayyip Erdoğan Çankaya`ya çıkacakmış, Başbakanlığa ise, Numan Kurtulmuş`u getirecekmiş. Saadet`teki gelişmelere böyle bakılmalıymış!

Başka!

Bunun neticesinde de, Saadet AKP`lileşecekmiş!

Ankara kulislerinde, bu konuşuluyormuş!

Buna Numan Kurtulmuş`u hançerlemek, kendisine belden aşağı vurmak, sıkıntılı günlerinde, daha çok sıkıntı vermek denmez de ne denir?

Yazık hem de çok yazık!

Bir insan bir cümlesiyle, kime neye hizmet ettiğinin ya da edeceğinin farkına varamıyorsa, ona ne denir bilmem ki?

Kusura bakmasın, ama bu kadar saçma, ipe sapa gelmez, onuncu sınıf bir senaryoyu, yazı diye yayınlamak, her şeyden önce okuyucuya saygısızlıktır.

Sen otur, kafanda ya da birileri ile beraber uydur, sonra da, Türkiye siyasetinin son dönemdeki en çok umut beslenilen, dürüst, özü sözü bir siyasetçisine, destek olacağına, köstek manasına gelen için bu saçmalıkları yayınla!

Ankara kulislerini de iyi biliyorum. Değil Ankara kulislerinde, üçüncü sınıf kahvehanelerde, nargilecilerde bile duymadım, böyle bir saçmalığı!

Evet, doğrusunu söylemek gerekirse, kendisinin kaleminin kuvvetli olduğu, iyi yazdığı, epeyce okuyanı olduğu kesindir.

Bir yazar için bunlar, elbette, önemlidir!

Ancak bundan da önemlisinin, olmayacak şeyleri zorlamamak, nerede ne yazılacağını ya da yazılmaması gerektiğini bilmek, bir takım uçuk kaçık senaryoları gerçek gibi kamuoyuna sunmamak olduğu da kesindir.

Şayet bir art niyet yoksa ki, olduğuna ihtimal vermek istemiyorum, sırf daha çok okunabilmek için, bir takım olmayacak şeyleri, olmayacak zamanda gündeme taşımanın kabul edilebilir bir tarafı var mıdır?

Yazarlık, ne isterse yazar, dışında bir anlam ifade etmelidir.

Üçüncü sınıf kahvehanelerde bile konuşulmuyor artık, böyle inandırıcılıktan uzak, saçma sapan senaryolar!

Ama nasıl oluyorsa, Bulaç gibiler, buluyor bunları!

Numan Kurtulmuş`un, kendisi ile ilgili, ne kadar olumlu şeyler düşündüğünü yakinen bilenlerdenim.

Zaten kendisi de bunu biliyordur, eminim!

Ama elini vicdanına bir koysun bakalım, şu sıkıntılı günlerinde, sadece kendisine ait, bu senaryoyu, dile getirmekle, kime neye hizmet etmiştir?

Niyeti ne olursa olsun ama bilmelidir ki, yazdığı senaryo bu anlamda kullanılacaktır ya da kullanılmak istenecektir.

Yıllar önce, Bosna savaşı esnasında, Türkiye`den yapılan bazı yardımlar tartışma konusu olmuştu.

Rahmetli Alia İzzetbegoviç`in Türkiye medyasına karşı, o günlerdeki serzenişini hatırladım. Diyordu ki "şayet kötü niyetli değilseniz, Bosna davasına çok büyük bir zarar verdiğinizi söyleyebilirim!"

Evet, bu yazı da, Numan Kurtulmuş` u karalamak için fırsat kollayanların iştahını kabartacak türdendir!

Birilerinin "biz zaten demiyor muyduk" demesine sebep olacak kadar da lezzetlidir!

Ancak!

Güneşin balçıkla sıvanması mümkün değildir. Bu türden uçuk kaçık senaryoların, toplumun, Saadet Partisi etrafında oluşturmuş olduğu olumlu havayı ve mutabakatı, etkilemesi mümkün değildir.

Numan Bey, siyaset sahnesine çıktığı günden beri, Türkiye üzerine yazılan kimi senaryoların oyuncusu olmayacağını, senaryonun bütününe karşı olduğunu açıkça beyan ettiğine göre zaten mesele yoktur!

Geriye ne kalıyor? Herkes istediğini yazabilir!

Huzur ve saadetle kalın!

Medyanaliz Haberleri