Geçtiğimiz hafta, "Kadınlar Parlamentoya girmeli mi?" başlıklı yazısında kadınların parlamentoya girmek istemelerini yorumlayan ve "kadının politikaya" girmesinde maddi kazançtan çok, ruhsal yönden zarar verdiğini belirten Milli Gazete yazarı Mustafa Topaloğlu, kadınların siyasete girmek istemelerini rekabet çatışmasına yol açması yönüyle emperyalizmin isteği olarak tanımlamış ve "Bütün bu olumsuz argümanlar karşısında "bugünün çıkar dünyasında" kadının kutsallığının zedelenmemesi, zarafetinin zarar görmemesi ve kadınsı duygularının yok olmaması için kadınların politikaya, "özellikle parlamentoya girmemeleri" gerektiği kanaati şahsımda daha fazla öne çıkıyor." demişti.
Bu görüşleri yüzünden yoğun eleştiri alan yazar, pek çok tepki maili aldığını belirtiyor.
"Eş Seçimi ve Evliliğe Hazırlık", "Eşinizle Güzel Geçinmek İster Misiniz?", "Evliliğin Yol Haritası", "Soru ve Cevaplarla Dinimi Öğreniyorum" adlı kitapları da bulunan Yazar Mustafa Topaloğlu, bu hafta kaleme aldığı "Kadınlar politika yerine, gönüllü kuruluşları niye tercih etmiyorlar?" başlıklı yazısında ise siyasete girmek isteyen kadınlara, politika yapmak yerine gönüllü kuruluşlarda görev almalarını tavsiye etti.
"İnsanlık tarihinin en eski devirlerinden bu yana toplumların, kendi yapıları içinde, o topluma mensup kişilerin sosyalyardım, sosyal dayanışma, sosyalgüvenlik ihtiyaçlarını giderecek kurumlar ve mekanizmalar oluşturdukları bir gerçektir.
Bu gerçeğin en güzel uygulayıcıları da " kadınlar" olmuştur. Kadına ait özelliklerin büyük çoğunluğu, gönüllü kuruluşların mantığıyla bütünleşiyor.
Kadınlar, "politik arenada verecekleri mücadele yerine," bu tür kuruluşlar içerisinde verdiklerinde hem kendilerine hem de topluma yararlı ve kalıcı hizmetler vermiş olacaklardır" ifadelerini kullanan Topaloğlu, Türk toplumunun önemli sosyal problemlerine çare olduğunu belirttiği sosyal kuruluşların önemini belirttiği yazısında, kadınlara gönüllü kuruluşları adreb gösterdi.
Topaloğlu, "Vefasızlığın acımasızlığın, iftira ve yalanın sınırsızcakullanıldığı bugünkü politik arenada," kadınların neler kaybettiklerini ve bundan sonra da neler kaybedecekleri aslında kendileri de çok iyi biliyorlar.
İşin aslı, hak aramak değil, politik arenada "ideolojik emeller için kadınların istismar edilmesidir."
Gerçekten "gönüllü kuruluşlar, kadınların en güzelhizmet yapacakları sosyal alanlardır."
Özellikle olgun yaşa gelmiş, çoluk çocuğunu yetiştirmiş kadınlar mutlaka bu sosyal kurumların içerisinde olmalı" diye yazdı.
Şimdi merak edilen nokta günümüz kadınlarının bu görüşleri nasıl yorumlayacakları?
(Haber 7)
Köşe yazılarını özgün halleri ile okumak için bu linki kullanabilirsiniz