Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci, son yıllarda daha fazla maruz kalınan elektromanyetik radyasyonun insan sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi.
Yüksek gerilim hatları, elektrikli ev aletlerinin yanı sıra özellikle baz istasyonları ve cep telefonlarının elektromanyetik kirliliğinin ciddi boyutlara ulaştığını dile getiren Çerezci, beyin tümörü, kanser, yorgunluk, lösemi, kısırlık, hafıza kaybı, iştahsızlık, uyku bozukluğu, depresyon gibi birçok rahatsızlığa neden olduğu araştırmalarla kanıtlanan bir kirlilikten mutlak korunmak gerektiğini anlattı.
Çerezci, son yıllarda cep telefonuyla ilgili ciddi raporların yayımlandığını belirterek, ''3G'li cep telefonları 2100 MHz frekansla, mikro dalga fırınlar ise 2450 MHz frekansla çalışıyor. Birbirine çok yakın frekanslar. 1800 de masum değil, ancak 2100 MHz frekansla çalışan bir cep telefonu, mikro dalga yayan bir alet. Siz onu beyninize tutarsanız, konuştuğunuz o süre dalga ışınlanıyor. 3G'li telefonla konuşmak, mikro dalga fırın kulağa tutuluyormuş gibi beyne elektro manyetik dalgalarla zarar veriyor'' dedi.
-MİKRO DALGA FIRININ İÇİNDE GİBİ
Çerezci, 3G'li cep telefonuyla konuşan kişiye, mikro dalga içinde kalınmasa bile o nitelikte elektro manyetik dalga geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Mikro dalga fırında neden 2450 frekans seçiliyor? Bu 2450 MHz, et gibi gıda malzemelerine, biyolojik ürünlere en fazla elektro manyetik ışınlaması yapan frekanstır. İletişim yaparken mikro dalga fırını başımıza tutmuş gibi oluyoruz. Mikro dalga fırına bir kemik, bir de et koyun. Et hemen pişer ve eti elinizle tutamazsınız. Kemik ele alınabilir. Çocuklarımız ve gençlerimiz de et gibi aynı yapıya sahip. Yüksek güçle çalıştığı için daha çok elektro manyetik dalga yayan bu telefonlar, çocukları ve gençleri daha fazla etkiliyor. Uzun süre konuşan bir kişinin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Araştırmalar, cep telefonu ile beyin kanser ilişkisini ortaya koymaya başladı.''
AA