Memur Dernekleri Federasyonu (Memur-Der) tarafından her yıl Ocak ayında düzenlenen geleneksel basın ödülleri töreni İç Kale Otelde gerçekleştirildi.
2011 yılında başarılı olan, gündem oluşturan haberlere imza atan ve çektikleri fotoğraflar ile isimlerinden söz ettiren muhabir ve gazetecilere ödüllerini Memur-Der yetkilileri verdi.
İşte Ödül Alan Gazeteciler:
GAZETELER
A. Cevat Uğraş- Anayurt Gazetesi Ankara Haber Müdürü
Umut Yavuz-Yeni Asya Gazetesi Ankara Haber Müdürü
Aslan Değirmenci- Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi
Lale Kemal- Taraf Gazetesi Ankara Temsilcisi
Akif Bülbül- Türkiye Gazetesi Ankara Haber Müdürü
Sultan Özer- Evrensel Gazetesi Ankara Temsilcisi
Hamdi Ateş- Sabah Gazetesi Ekonomi Muhabiri
Sadettin İnan- Milli Gazete Çalışma Hayatı Muhabiri
Selçuk Şenyüz- Hürriyet Gazetesi Foto Muhabiri
Seda Şimşek- Bugün Gazetesi Muhabiri
İsa Yazar- Zaman Gazetesi Çalışma Hayatı Muhabiri
Refika Karabacak- Habertürk Gazetesi Çalışma Hayatı Muhabiri
Hasan Tosun- Yeni Akit Gazetesi Çalışma Hayatı Muhabiri
İlhan Toprak- Yeni Şafak Gazetesi Adliye Muhabiri
AJANSLAR
İlyas Güney- Cihan Haber Ajansı Ankara Haber Müdürü
Batuhan Yaşar- İhlas Haber Ajansı Ankara Haber Müdürü
Göksel Yıldırım- Anadolu Ajansı Muhabiri
Ebru Aydın- ANKA Haber Ajansı Muhabiri
TV’LER
Serdar Ermiş- Kanal A Haber Müdürü
Halis Gökgöz- Kanal 7 Haber Müdürü
Cafer Tayyar Kala- STV Haber Müdürü
Mehmet Akdoğan- TV 5 Ankara Sorumlusu
Bülent Çöltekin- Beyaz TV Haber Müdürü
Sinan Burhan- Kon TV Ankara Temsilcisi
Yılmaz Tunca- Flash TV Ankara Temsilcisi
İlker Taşkın- Kanal 24 Ankara Haber Müdürü
Sedat Bozkurt- Fox TV Ankara Haber Müdürü
Sivil Toplum Kuruluşlarının üst düzey temsilcilerinden ve basın mensuplarından oluşan davetlilerin katıldığı yemekli toplantının açılış konuşmasını yapan Memur Dernekleri Federasyonu (Memur-Der) Genel Başkanı Cengiz Özbay, medyanın önemine değindi, sivil anayasa taleplerini dile getirdi.
Özbay, “Bu etkinlik aracılığıyla her yıl ülkemizde ve dünyada olan gelişmelerden zamanında ve doğru bir şekilde haberdar olmasını zor şartlarda bile görev bilincini kaybetmeyen arkadaşlarla bir arada olmaktan Memur-Der ailesi olarak onur duyuyoruz. Demokratik toplumlarda basın vazgeçilmezdir. Toplumu bilgilendirmede en etkin yol basındır. Toplumsal, siyasal ve ekonomik olayları kavrayıp yorumlayabilen ve olaylar arasında neden-sonuç ilişkilerini görebilen, olacakları sezebilen değerli arkadaşlarımızla birlikte olmak bizler için ayrıcalıklı bir durum… Bize bu ayrıcalığı tattırdığınız için en kalbi şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Bu anayasa bize yetmiyor
Konuşmasında sivil anayasa çalışmalarına değinen Özbay, “Hepimizin malumu 1982 Anayasası, yürürlüğe girdiği günden beri sürekli tartışılan bir konu oldu.
Darbelerin ürettiği anayasalar sadece onu hazırlayanları korumaktadır. Bu günkü anayasa ülkemiz insanını mutlu etmemektedir. Bu gömlek artık bu bedene dar gelmektedir. Acilen yeni anayasa yapılmalıdır. Mevcut Anayasa sorunları çözmek yerine sürekli sorun üretip, insanlar arasında hiç istemediğimiz kutuplaşmayı körükledi. Her ne kadar anayasada bir takım düzenlemeler yapılmış olsa da asla yeterli değildir. Mevcut anayasa maalesef bu haliyle yamalı bohça haline gelmiştir. Bugün ülkemizin en önemli gündemi yeni bir anayasa… Ve bizler yeni anayasayı ülkenin yakaladığı en büyük çağ atlama fırsatı olarak görüyoruz. Hal böyle iken kimi hukukçuların “bu meclis anayasa yapamaz” söylemlerinde iyi niyetli olmadıklarını düşünmekteyiz. Buna gerekçe olarak “kurucu meclis” ifadesi çok talihsiz bir söylemdir” diye konuştu.
Anayasa konusunda siyasilere güveniyoruz
Anayasa’nın bir ülkede yaşayan insanların ortak söylemi olan sözleşmesi olduğunu vurgulayan Özbay, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yeni yapılacak anayasa bugünkü idaremizin temeli olacaktır. O zaman kurucu meclis ruhunu taşıyan bir anayasayı bu günkü meclisin yapamayacağını savunmak anlamsızdır. Bu günkü meclis yeni ve sivil bir anayasaya yapacaktır. Yapılan yeni anayasa zümreleri değil fertleri koruyacaktır. Bu sayede devlet ile vatandaşı arasında gerçek bir barış tesis edilmiş olacaktır. Bu konuda federasyonumuzun öncülüğünde yapılan 100 STK-100 Uzman ile “Yeni Anayasa’ya Sivil Yaklaşımlar” başlıklı bir proje ile meydana getirilen raporumuzu 15 kişilik heyet ile TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek’e sunduk. STK görüşleri, çalıştay sonuçları, uzman ve akademisyenlerinin özverili katkılarıyla meydana getirilen çalışmamız ile ülkenin normalleşmesine katkı sunmayı amaçladık.
İnanıyoruz ki, tüm partilerimiz bu konuda değişik hesaplar içine girmeden, yeni ve sivil bir anayasa yapımına katkı verirler. Federasyon olarak yaptığımız çalışmanın takipçisi olacağız. Bu konuda siyasi partilerimize inanıyor ve güveniyoruz.”
Eşitlikçi bir anayasa istiyoruz
“Bizler normalleşme sürecinin sivil bir anayasa ile taçlandırılmasını arzuluyoruz” diyen Özbay, “İnsanları; 12 Eylül darbe hukuku ile yargılayanların sivil ve bağımsız yargının karşısına çıkacak olması hepimizi sevindirse de aynı sürecin tekrarlanmaması için sivil anayasanın şart olduğuna inanıyoruz. Nasıl bir anayasa sorusuna ise; “Öncelikle toplumun bütününün algı, beklenti ve taleplerinin dikkate alındığı, ideolojisiz, eşitlikçi, etnik olmayan, egemenliğin merkezde olduğu ama hizmetin yerelden verildiği, insan odaklı bir sivil anayasa istiyoruz” şeklinde cevap veriyoruz. Toplumdaki tüm renklerin temsiline imkân sağlayan bir anayasa talep ediyoruz. Tüm vesayet pınarlarını kurutan, bürokratik oligarşiye son veren ve millet iradesinin seslendiricisi konumunda olan bir özgürlükçü anayasa istiyoruz. Hepimizin yoğun isteğiyle 2010 yılında gerçekleştirilen anayasa değişikliğiyle elde edilen “toplu sözleşme” hakkının eksik yönü olan, Yeni Anayasada kamu görevlilerine de grev hakkı verilmesi suretiyle tamamlanmasını arzu ediyoruz. Askeri, idari ve adli yargı ayrımının son bulmasını, devletin din ve inanç konusunda tamamen tarafsız olması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Siyasilere uzlaşma çağrısı
Konuşmasında siyasilere seslenen Özbay, “Derhal gerilimi düşürün. Gerilimin var olduğu ortamda anayasa yapılamaz. Uzlaşma dururken, gerilim tuzağına düşmek tüm kazanımları ortadan kaldırır. Geçmişin hatalarını tekrarlamadan, güvene dayalı bir ortam hazırlayarak, sanal korkuları geri dönüşüm kutusuna yollayarak, özveride bulunmanızı istiyoruz… Sorumluluğunuzun bilincindeyiz... Zor olduğunu da biliyoruz… Ama özgürlükçü bir anayasa yazmanın imkânsız olmadığını da görüyoruz. Siyasilerimizi; darbe anayasası ile belli bir ideolojiye tanınan ayrıcalıklara son vermelerini, hukuk önünde eşitlik ve herkesin kamu hizmetlerine eşit ulaşma hakkını sağlayarak, millet iradesini dikkate alarak, yeni bir anayasa için birlikte olmaya davet ediyoruz” dedi.