Arpacı'nın deneylerini izinsiz yaptığı ortaya çıktı...
GATA Onkoloji Servisi'nde görev yapan Tabip Albay Prof. Dr. Fikret Arpacı'nın Mehmetçikleri kobay olarak kullandığı bizzat komutanı tarafından itiraf edildi. Genelkurmay Başkanlığı için Arpacı hakkında rapor hazırlayan Sağlık Komutan Vekili Tabip Tümgeneral Zeki Bayraktar, ilk kez Bu-gün'ün gündeme getirdiği iddiaları Arpacı'yı savunduğu raporunda bir bir doğruladı.
Genelkurmay Başkanlığı'nın açtığı soruşturma için rapor hazırlayan Bayraktar, Arpacı'nın skandal deneyi yaparken etik kurul izni almadığını doğruladı. Bu görüşünü savunurken ilginç bir gerekçe ileri süren Bayraktar, Arpacı'nın uluslar arası bilimsel dergilerde etik kurul izni alınarak yapılan ve FAZ-2 çalışması olarak sunduğu deneyi için araştırma olmadığı' tezi üstünde durdu. Bayraktar bu nedenle etik kurul izni almasına gerek olmadığını belirtti. Oysa Arpacı, 5 Temmuz 2005 tarihinde Cancer dergisinde yayınladığı makalesinde çalışma için "Results of a Phase II Study - Faz II Çalışmasının Sonuçları" vurgusunu yaptı.
HAYVANDA BİLE İZİN ŞART
Bayraktar'ın gerçek dışı olarak sunduğu bir diğer konu da ilaç kullanılmadığı için etik kurul kararı alınmasına gerek olmadığı ifadesi oldu. Konunun uzmanlarınca yapılan değerlendirmelere göre; bir "Faz II çalışmasının" olmazsa olmaz kuralının konuyla ilgili yasal düzenlemelere uymak ve Etik Kurul izni almak.
Hayvanlar üzerinde planlanan çalışmalar için dahi "etik kurul izni" şartı aranırken Arpacı'nın insanlar üzerinde yaptığı Faz II çalışması için etik kurul izni almadı. Ancak Arpacı, buna rağmen makalesinde FAZ-2 çalışmaları için etik kurul onayı aldığını savundu.
'ETİK KURUL YOKMUŞ'
Ayrıca Bayraktar, Arpacı'nın etik kurul izni almamış olmasını ise çalışmaların yapıldığı dönemde Türkiye'de etik kurulun henüz olmadığı şeklinde yanlış bilgiye dayandırdı. Arpacı'nın tedavileri yaptığı 1998-2005 tarihleri arasında Merkezi Etik Kurulları'nın bulunmadığını öne sürdü. Oysa Türkiye'de Etik Kurul'ların yasal dayanağı 1993 yılına kadar dayanıyor. Bayraktar'ın etik kurul yok' dediği tarihlerde bu kurulların varlığını ve çalışma şekillerini düzenleyen yasal alt yapı mevcuttu ve etik kurullar faaliyetteydi.
HÜKMÜ KENDİ VERDİ
Uzmanlar Tabip Albay Ar-pacı'nın yaptığı çalışmaların tartışmaya meydan vermeyecek şekilde prospektif faz-2 çalışması olduğunu geriye dönük vaka analizi olmadığını belirtiyor. Çalışmaları değerli kılan bu durumu Arpacı makalelerinde ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Ancak Bayraktar bu durumu da çarpıtarak, "Önceden yapılmış tedavi sonuçlarının yayınlandığı bir sonuç bildirim raporu" diyerek Genelkurmay Başkanlığını yanıltıyor.
Etik Kuralların ve yasaların hiçe sayılmasından daha anlamlı bir noktaya dikkat çeken sağlık çevreleri, çalışmalar esnasında kaybedilen hastalar, 'yüksek doz tedaviye' bağlı yaşanan kısırlık, organ fonksiyon kaybı gibi yan etkilerle yaşayan hastaların bilimsel dergilerde yayımlanan makalelerden daha değerli olduğu üzerinde duruyor. Bayraktar raporunu, GATA Etik Kurulu ve Sağlık Ba-kanlığı'nın soruşturması gereken Arpacı için etik kusura rastlanmadı' şeklinde hükümle son-landırdı.
TÜMGENERAL'E İNTİHAL SUÇLAMASI
Bayraktar'ın adı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün GATA'ta yaşadığı hitap skandalıyla gündeme gelmişti. Gül için daha önceki Cumhurbaşkanları için kullanılan "Sayın Cumhurbaşkanım" ifadesi yerine 'Sayın Cumhurbaşkanı" ifadesini kullanan Bayraktar'ın adı intihal skandalına da karışmıştı. Bayraktar'ın, bilimsel makalelerdeki isim kısaltmalarını fırsat bilerek ilginç bir intihal vakasına imza atmıştı. Göz doktoru Zerrin Bayraktar'ın 'Z. Bayraktar' olarak yayınladığı bilimsel makalelerini kendisine aitmiş gibi gösteren Tümgeneral Bayraktar'ın 2005 ve 2006'da iki kez dosyasına koyduğu ve bu makalelerle yüksek puan aldığı iddia edilmişti.
GATA Onkoloji Servisi'nde görev yapan Tabip Albay Prof. Dr. Fikret Arpacı'nın Mehmetçikleri kobay olarak kullandığı bizzat komutanı tarafından itiraf edildi. Genelkurmay Başkanlığı için Arpacı hakkında rapor hazırlayan Sağlık Komutan Vekili Tabip Tümgeneral Zeki Bayraktar, ilk kez Bu-gün'ün gündeme getirdiği iddiaları Arpacı'yı savunduğu raporunda bir bir doğruladı.
Genelkurmay Başkanlığı'nın açtığı soruşturma için rapor hazırlayan Bayraktar, Arpacı'nın skandal deneyi yaparken etik kurul izni almadığını doğruladı. Bu görüşünü savunurken ilginç bir gerekçe ileri süren Bayraktar, Arpacı'nın uluslar arası bilimsel dergilerde etik kurul izni alınarak yapılan ve FAZ-2 çalışması olarak sunduğu deneyi için araştırma olmadığı' tezi üstünde durdu. Bayraktar bu nedenle etik kurul izni almasına gerek olmadığını belirtti. Oysa Arpacı, 5 Temmuz 2005 tarihinde Cancer dergisinde yayınladığı makalesinde çalışma için "Results of a Phase II Study - Faz II Çalışmasının Sonuçları" vurgusunu yaptı.
HAYVANDA BİLE İZİN ŞART
Bayraktar'ın gerçek dışı olarak sunduğu bir diğer konu da ilaç kullanılmadığı için etik kurul kararı alınmasına gerek olmadığı ifadesi oldu. Konunun uzmanlarınca yapılan değerlendirmelere göre; bir "Faz II çalışmasının" olmazsa olmaz kuralının konuyla ilgili yasal düzenlemelere uymak ve Etik Kurul izni almak.
Hayvanlar üzerinde planlanan çalışmalar için dahi "etik kurul izni" şartı aranırken Arpacı'nın insanlar üzerinde yaptığı Faz II çalışması için etik kurul izni almadı. Ancak Arpacı, buna rağmen makalesinde FAZ-2 çalışmaları için etik kurul onayı aldığını savundu.
'ETİK KURUL YOKMUŞ'
Ayrıca Bayraktar, Arpacı'nın etik kurul izni almamış olmasını ise çalışmaların yapıldığı dönemde Türkiye'de etik kurulun henüz olmadığı şeklinde yanlış bilgiye dayandırdı. Arpacı'nın tedavileri yaptığı 1998-2005 tarihleri arasında Merkezi Etik Kurulları'nın bulunmadığını öne sürdü. Oysa Türkiye'de Etik Kurul'ların yasal dayanağı 1993 yılına kadar dayanıyor. Bayraktar'ın etik kurul yok' dediği tarihlerde bu kurulların varlığını ve çalışma şekillerini düzenleyen yasal alt yapı mevcuttu ve etik kurullar faaliyetteydi.
HÜKMÜ KENDİ VERDİ
Uzmanlar Tabip Albay Ar-pacı'nın yaptığı çalışmaların tartışmaya meydan vermeyecek şekilde prospektif faz-2 çalışması olduğunu geriye dönük vaka analizi olmadığını belirtiyor. Çalışmaları değerli kılan bu durumu Arpacı makalelerinde ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Ancak Bayraktar bu durumu da çarpıtarak, "Önceden yapılmış tedavi sonuçlarının yayınlandığı bir sonuç bildirim raporu" diyerek Genelkurmay Başkanlığını yanıltıyor.
Etik Kuralların ve yasaların hiçe sayılmasından daha anlamlı bir noktaya dikkat çeken sağlık çevreleri, çalışmalar esnasında kaybedilen hastalar, 'yüksek doz tedaviye' bağlı yaşanan kısırlık, organ fonksiyon kaybı gibi yan etkilerle yaşayan hastaların bilimsel dergilerde yayımlanan makalelerden daha değerli olduğu üzerinde duruyor. Bayraktar raporunu, GATA Etik Kurulu ve Sağlık Ba-kanlığı'nın soruşturması gereken Arpacı için etik kusura rastlanmadı' şeklinde hükümle son-landırdı.
TÜMGENERAL'E İNTİHAL SUÇLAMASI
Bayraktar'ın adı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün GATA'ta yaşadığı hitap skandalıyla gündeme gelmişti. Gül için daha önceki Cumhurbaşkanları için kullanılan "Sayın Cumhurbaşkanım" ifadesi yerine 'Sayın Cumhurbaşkanı" ifadesini kullanan Bayraktar'ın adı intihal skandalına da karışmıştı. Bayraktar'ın, bilimsel makalelerdeki isim kısaltmalarını fırsat bilerek ilginç bir intihal vakasına imza atmıştı. Göz doktoru Zerrin Bayraktar'ın 'Z. Bayraktar' olarak yayınladığı bilimsel makalelerini kendisine aitmiş gibi gösteren Tümgeneral Bayraktar'ın 2005 ve 2006'da iki kez dosyasına koyduğu ve bu makalelerle yüksek puan aldığı iddia edilmişti.