Abdullah Çatlı, Interpol tarafından Kırmızı Bülten'le aranırken, 3 Kasım 1996'da Susurluk kazasında hayatını kaybetti. Mafya, devlet ve siyaset ilişkilerini ortaya çıkaran kazada, Çatlı'nın üzerinden Mehmet Özbay ismine düzenlenmiş kimlik çıktı. Türkiye'nin 13 yıl önce ilk kez adını duyduğu Mehmet Özbay'la ilgili birçok iddia ortaya atıldı. Ancak, tek bir kare fotoğrafı bile bulunmayan Mehmet Özbay gizemini yıllarca korudu.
ÇATLI İÇİN KİMLİK OPERASYONU
ABD'de yaşayan Mehmet Özbay'ın izine Susurluk'tan 13 yıl sonra Yeni Şafak ulaştı. Esrarengiz isim Mehmet Özbay'ın ABD'deki 'özel ilişkileri'ni kullanarak ismini Michael Nicholsan olarak değiştirdiği ve ABD pasaportu aldığı belirlendi. Özbay'a bu isimle pasaport verildikten sonra kimlik bilgilerinin elden geçirildiği ve sonra Çatlı'ya Mehmet Özbay adına sahte kimlik yapıldığı öğrenildi. Özbay'ın bir Türk adına düzenlenmiş İngiliz pasaportunun da olduğu ifade edildi. Özbay'ın Türkiye'nin Chicago Konsolosluğu'ndan da pasaport aldığı biliniyor.
İLİŞKİLERİNİ FBI DEŞİFRE ETTİ
Mehmet Özbay'ın ABD'deki önemli ilişkilerini, telefonlarını dinlemeye alan FBI (Amerikan Federal Araştırma Bürosu) deşifre etti. FBI'ın yakından takip ettiği Özbay'ın, New York polisine ait kimlik kartı kullandığı belirlendi. New York polis kartının verildiği bir başka Türk'ün ise Alaattin Çakıcı olduğu öğrenildi.
GOLD KART'LA YERİNİ GİZLİYOR
American Express, HSBC ve Fleet Bank kartlarıyla ABD'de lüks harcamalar yapan Özbay'ın Türkiye'de çok önemli isimlerle 'gold card' aracılığıyla konuştuğu da FBI'ın dinlemesine takıldı. Özbay'ın Türkiye'den görüştüğü önemli isimlere yerini ve numarasını belli etmemek için özellikle 'gold card' kullandığı belirtildi. Bu sistemi kullanan kişinin numarası karşı tarafta belli oluyor ancak numarayı geri arayan kişiye telekom şirketinin genel merkezi çıkıyor. Özbay'ın, takipten kurtulmak için 001917207...7 no'lu telefonunu sürekli kapalı tuttuğu ancak çok özel durumlarda kullandığı da tespit edildi.
Susurluk'tan sonra nüfus kaydı kayboldu
Susurluk kazasından sonra Çatlı'nın yıllarca kullandığı Mehmet Özbay kimliğinin yıllarca Londra'da yaşayan Urfalı Mehmet Özbay'a ait olduğu belirlendi. 1996'da Özbay'ın kendisine değil ama Suruç nüfusuna kayıtlı olduğuna ilişkin bütün kimlik bilgilerine ulaşıldı. Ancak Mehmet Özbay'ın şimdi ne Suruç'ta ne de daha sonra nüfus kaydını aldırdığı Birecik'te kaydı bulunuyor.
Tuncay Güney'i ABD'de karşıladı bakanla tanıştırdı
Esrarengiz isim Mehmet Özbay'ın adı Susurluk'tan yıllar sonra Ergenekon soruşturması kapsamında yeniden Türkiye'nin gündemine geldi. Ergenekon'un karakutusu Tuncay Güney, New York'a gittiğinde kendisini Mehmet Özbay'ın karşıladığını ve The Marmara Oteli'nin en lüks odasında ağırladığını söyledi. Özbay'ın, otelde misafir olarak bulunan dönemin Çevre Bakanı İmren Aykut'u otelin genel müdürü Ayşe Hanım'la çağırtarak Tuncay Güney'le tanıştırdığını ileri sürüldü.
En çok Küçük aradı
Özbay'ı Türkiye'den en sık arayan ismin Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük olduğu öğrenildi. Küçük'ün Çanakkale Jandarma Alay Komutanı olduğu dönemde özellikle Özbay'ı sık sık aradığı tespit edildi. Küçük'ün, Özbay'ı görev yaptığı Çanakkale Tugay Komutanlığı'nın merkezinin bulunduğu Bilecik'ten '0 228 21....02' ile '0 228 21... 53' numaralı sabit hatlardan ve '0 532 41... 09' ve '0 532 55...09' cep telefonlarından aradığı belirlendi. Özbay'ı Türkiye'den sık sık arayan diğer isimlerin ise Ergenekon sanığı ve uyuşturucu kaçakçısı Sami Hoştan ile Derviş Ali Küçük olduğu öğrenildi. Hoştan ve Küçük'ün 0 212 21...10 0 532 37.... 98, 0 535 71....31 numaralı telefonlardan Özbay'ı aradığı tespit edildi.