Faili meçhul cinayetler soruşturmasını yürüten Özel YetkiliAnkaraCumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, geçtiğimiz salı günü gözaltına alınıp savcılıkça serbest bırakılan MİT eski yöneticisi Mehmet Eymür'e 19 cinayet ve 1 kaçırılma olayıyla ilgili sorular yöneltti. Aralarında Ömer Lütfi Topal, Tarık Ümit, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve suikasta kurban gittiği düşünülenEşref Bitlisdosyalarının da yer aldığıfaili meçhulleriçin sorgulanan Eymür'ün ifadesinde, 1990'lı yıllardaki faili meçhullerin Özel Harekâtçılardan oluşan bir grup tarafından gerçekleştirildiğini,İbrahim Şahinve Mehmet Ağar'ın bu oluşumun önderliğini yaptığını söylediği belirtildi. SABAH'ın edindiği bilgilere göre Savcının Eymür'e sorduğu faili meçhuller şunlar:
19 CİNAYET
Tarık Ümit, Mahmut Yıldırım, Eşref Bitlis, Ömer Lütfi Topal, Mecit Baskın, Namık Erdoğan, Faruk Candan, Yusuf Ekinci, Lazım Esmaeili, Askar Simitko, Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Behçet Cantürk, Şahin Aslan, Fevzi Aslan, Medet Serhat, İsmail Karaoğlu, Tevfik Ağansoy cinayetleri ile Gaziantepli işadamı Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması.
START ANKARA'DAN
Eymür 1994'te MİT Özel İstihbarat Daire Başkanlığı'na getirildiğinde Ankara'da Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın, sanatçı Yılmaz Erdoğan'ın amcası Namık Erdoğan ve Faruk Candan cinayetlerinin işlendiğini söyledi. İfadesinde avukat Yusuf Ekinci'nin oğlunun gazetecilere, babasının cinayeti için Mehmet Ağar'a müracaat ettiğini söylediği öğrenilen Eymür, Ankara'da Yeşil'in de gittiği Rüzgâr Güvenlik isimli bir şirketin bulunduğunu ve bu cinayetlerin Rüzgâr Güvenlik'e gelip giden özel harekat polisleri ve devlette görevli bir kısım şahıslar tarafından işlendiğini anlattı. Mehmet Eymür'ün ifadesinde Şahin Arslan, Fevzi Arslan, Medet Serhat ve İsmail Karaoğlu cinayetlerini de aynı ekibin işlediğini söylediği belirtildi. Eymür, ekibin Mehmet Ağar, Korkut Eken ve İbrahim Şahin tarafından yönetildiğini savundu.
YEŞİL'İ ÇOK İYİ TANIYOR
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı iyi tanıdığını kaydeden Eymür'ün bu kişiyi kendisi ile Elazığ'da görevli bir memurun irtibatlandırdığını ve bir dönem birlikte çalıştıklarını kaydettiği belirtildi. Bazı faili meçhullere ilişkin elindeki bilgileri daha önce atin.org adlı sitede de açıklayan Eymür'ün, Özel Harp Dairesi'nde görev yapmış bazı asker şahısların MİT'e alınması kararına karşı çıktığını, Kaşif Kozinoğlu'nun da Teşkilat'a alınmasını istemediğini, fakat bunu engelleyemediğini söylediği öğrenildi. Eymür ifadesinde, Kaşif Kozinoğlu'nun MİT'te görevliyken altındaki subayla anlaşıp İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Akın Birdal'ı öldürmek istediği istihbaratına ulaştıklarını söyledi. Birdal, 12 Mayıs 1998'de Ankara'da Semih Tufan Gülaltay'ın adının karıştığı bir suikast girişimi sonucunda yaralanmış, saldırıdan sağ kurtulmuştu. Eymür'ün, Kozinoğlu'nun Akın Birdal'ı öldürme planıyla ilgili, MİT yönetimine bilgi verdiğini söylediği öğrenildi. MİT'in de bu konuda idari soruşturma açtığını söylediği belirtildi.
ÖLÜM LİSTESİ
1995'te kaçırılıp öldürülen Tarık Ümit'in hem MİT'e, hem Emniyete çalışan ve yapı itibariyle kontrolü zor birisi olduğunu söyleyen Mehmet Eymür, Ümit'in elinde KUM (Kürt Ulusal Meclisi) listesi adı verilen 40 kişilik bir ölüm listesi bulunduğunu, bu listede bazı isimlerin çizildiğini iddia etti. Tarık Ümit'in yaşadığını zannetmediğini kaydeden Eymür, Ümit'in ölüm listesini kendisine verdiği için Mehmet Ağar, Korkut Eken ve İbrahim Şahin tarafından öldürtüldüğünü öne sürdü.
TOPAL CİNAYETİ
Eymür, Sedat Bucak'ın akrabası Fatih Mehmet Bucak'ın MİT tarafından alınan beyanında, Ömer Lütfi Topal cinayetinin Özel Harekâtçı polislerce ve Topal'dan 6 milyon dolar isteyip alamayan Sedat Bucak'ın içinde bulunduğu ekip tarafından gerçekleştirildiğini anlattığını iddia etti. Eymür'ün, Mehmet Ali Yaprak'ın faili meçhul cinayetleri işleyen ekibin ölüm listesinde olduğunu söylediği de öğrenildi. Savcı Yüksel'in, Eymür'ün ifadesi sonrası Akın Birdal'ın da müşteki olarak ifadesine başvuracağı belirtildi. Yüksel ayrıca eski MİT yöneticileri Şenkal Atasagun, Mikdat Alpay, Yavuz Ataç, Nuri Gündeş, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ile MİT'teki Özel Harp kökenlilerden Orhan Çoban'ın ifadelerini alacak. Hakkındaki suçlamaları kabul etmediği öğrenilen Eymür, Susurluk kazasından sonra kamuoyuna yansıyan bu çeteyi deşifre etmek amacıyla hizmet ettiğini, görevini en iyi şekilde yapıp, demokrasiye hizmet ettiğine inandığını kaydetti. Eymür ayrıca Susurluk olayını tümTürkiyekamuoyunun kendisinden öğrendiğini de söyledi.
19 CİNAYET
Tarık Ümit, Mahmut Yıldırım, Eşref Bitlis, Ömer Lütfi Topal, Mecit Baskın, Namık Erdoğan, Faruk Candan, Yusuf Ekinci, Lazım Esmaeili, Askar Simitko, Savaş Buldan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Behçet Cantürk, Şahin Aslan, Fevzi Aslan, Medet Serhat, İsmail Karaoğlu, Tevfik Ağansoy cinayetleri ile Gaziantepli işadamı Mehmet Ali Yaprak'ın kaçırılması.
START ANKARA'DAN
Eymür 1994'te MİT Özel İstihbarat Daire Başkanlığı'na getirildiğinde Ankara'da Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın, sanatçı Yılmaz Erdoğan'ın amcası Namık Erdoğan ve Faruk Candan cinayetlerinin işlendiğini söyledi. İfadesinde avukat Yusuf Ekinci'nin oğlunun gazetecilere, babasının cinayeti için Mehmet Ağar'a müracaat ettiğini söylediği öğrenilen Eymür, Ankara'da Yeşil'in de gittiği Rüzgâr Güvenlik isimli bir şirketin bulunduğunu ve bu cinayetlerin Rüzgâr Güvenlik'e gelip giden özel harekat polisleri ve devlette görevli bir kısım şahıslar tarafından işlendiğini anlattı. Mehmet Eymür'ün ifadesinde Şahin Arslan, Fevzi Arslan, Medet Serhat ve İsmail Karaoğlu cinayetlerini de aynı ekibin işlediğini söylediği belirtildi. Eymür, ekibin Mehmet Ağar, Korkut Eken ve İbrahim Şahin tarafından yönetildiğini savundu.
YEŞİL'İ ÇOK İYİ TANIYOR
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı iyi tanıdığını kaydeden Eymür'ün bu kişiyi kendisi ile Elazığ'da görevli bir memurun irtibatlandırdığını ve bir dönem birlikte çalıştıklarını kaydettiği belirtildi. Bazı faili meçhullere ilişkin elindeki bilgileri daha önce atin.org adlı sitede de açıklayan Eymür'ün, Özel Harp Dairesi'nde görev yapmış bazı asker şahısların MİT'e alınması kararına karşı çıktığını, Kaşif Kozinoğlu'nun da Teşkilat'a alınmasını istemediğini, fakat bunu engelleyemediğini söylediği öğrenildi. Eymür ifadesinde, Kaşif Kozinoğlu'nun MİT'te görevliyken altındaki subayla anlaşıp İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Akın Birdal'ı öldürmek istediği istihbaratına ulaştıklarını söyledi. Birdal, 12 Mayıs 1998'de Ankara'da Semih Tufan Gülaltay'ın adının karıştığı bir suikast girişimi sonucunda yaralanmış, saldırıdan sağ kurtulmuştu. Eymür'ün, Kozinoğlu'nun Akın Birdal'ı öldürme planıyla ilgili, MİT yönetimine bilgi verdiğini söylediği öğrenildi. MİT'in de bu konuda idari soruşturma açtığını söylediği belirtildi.
ÖLÜM LİSTESİ
1995'te kaçırılıp öldürülen Tarık Ümit'in hem MİT'e, hem Emniyete çalışan ve yapı itibariyle kontrolü zor birisi olduğunu söyleyen Mehmet Eymür, Ümit'in elinde KUM (Kürt Ulusal Meclisi) listesi adı verilen 40 kişilik bir ölüm listesi bulunduğunu, bu listede bazı isimlerin çizildiğini iddia etti. Tarık Ümit'in yaşadığını zannetmediğini kaydeden Eymür, Ümit'in ölüm listesini kendisine verdiği için Mehmet Ağar, Korkut Eken ve İbrahim Şahin tarafından öldürtüldüğünü öne sürdü.
TOPAL CİNAYETİ
Eymür, Sedat Bucak'ın akrabası Fatih Mehmet Bucak'ın MİT tarafından alınan beyanında, Ömer Lütfi Topal cinayetinin Özel Harekâtçı polislerce ve Topal'dan 6 milyon dolar isteyip alamayan Sedat Bucak'ın içinde bulunduğu ekip tarafından gerçekleştirildiğini anlattığını iddia etti. Eymür'ün, Mehmet Ali Yaprak'ın faili meçhul cinayetleri işleyen ekibin ölüm listesinde olduğunu söylediği de öğrenildi. Savcı Yüksel'in, Eymür'ün ifadesi sonrası Akın Birdal'ın da müşteki olarak ifadesine başvuracağı belirtildi. Yüksel ayrıca eski MİT yöneticileri Şenkal Atasagun, Mikdat Alpay, Yavuz Ataç, Nuri Gündeş, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan ile MİT'teki Özel Harp kökenlilerden Orhan Çoban'ın ifadelerini alacak. Hakkındaki suçlamaları kabul etmediği öğrenilen Eymür, Susurluk kazasından sonra kamuoyuna yansıyan bu çeteyi deşifre etmek amacıyla hizmet ettiğini, görevini en iyi şekilde yapıp, demokrasiye hizmet ettiğine inandığını kaydetti. Eymür ayrıca Susurluk olayını tümTürkiyekamuoyunun kendisinden öğrendiğini de söyledi.