Ziyarette konuşan Ahmet Gündoğdu, 12 eylül referandumu ile, milletin anayasasına doğru güzel bir yolculuk başladığını, bu başlangıcın, yeni anayasa ile tamama ermesini arzuladıklarını söyledi. Memur-Sen’in 515 bin üye ile yetkili konfederasyon olduğunu söyleyen Gündoğdu, bu büyüklüğü, millete borçlarını ödemek için önemsediklerini kaydetti. Yeni anayasayı, topyekün oluşturmak üzere taşın altına ellerini koyduklarını ifade eden Gündoğdu, “Şu anda 50 bin kişi ile yüz yüze anketimizi gerçeleştirdik. 100 kişiden oluşan kanaat önderleri ile de derinlemesine bir mülakat yaptık. Anayasanın felsefesinden evrensel hukuka, yasama, yürütme yargı ilişkilerinden insanın nerede ve hangi merkezde olması gerektiğie dair büyük bir çalışma yürütüyoruz. 12 Eylül’de düzenleyeceğimiz bir panelle bu çalışmanın nicel bulgularını kamuoyu ile paylaşacağız. Ekim ayı sonunda düzenleyeceğimiz Uluslararası Anayasa Kongresi ile millet nasıl bir anayasa istiyor çalışmasını ortaya koyacağız” şeklinde konuştu. 12 Eylül’de elde ettikleri toplu sözleşme hakkına ilave olarak grev ve siyaset hakkını; bütün vatandaşları kucaklayan, öteki oluşturmayan, Türkiye vatantaşlığı ile herkesi eşit kabul eden bir devlet tanımının da içinde yer alacağı anayasa özlemi içerisinde olduklarını da vurgulayan Ahmet Gündoğdu, “Sizin başkanlığınızın da bu açıdan bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Hem hukukçu kimliğiniz, hem Anayasaya olan ihtiyacı en yüksek sesle dile getiren yaklaşımınız dolayısıyla bu fırsatın milletin fırsatı olmasını diliyoruz.” dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise konuşmasında, Memur-Sen’in yeni anayasaya yönelik çalışması, talep ve önerilerinin son derece önemli olduğunu söyledi. Çiçek, daha yapılırken tartışmaya başlanılan bir anayasaya sahip olduğumuzu hatırlatarak, “Yürürlüğe girdikten sonra, sayısı bile ihtilaflı çok sayıda değişiklik oldu. Dolayısıyla bu anayasanın ne öncelikleri, ne kurumlararası dengeler, ne yazılım tarzı, ne Türkçesi dahil birçok özelliğiyle günümüz ihtiyaçlarına cevap vermiyor.” şeklinde konuştu.
Bunun için de Türkiye’nin son kullanım tarihi geçmiş anayasa ile yoluna devam etmek mecburiyetinde olduğunu belirten Cemil Çiçek, bunun da daha fazla sürdürülmesinin mümkün görünmediğini kaydetti. Türkiye’nin belli bir sorunu çözmek için değil, yüksek standartta bir demokrasi için Anayasaya ihtiyacı olduğunu belirten TBMM Başkanı Çiçek, bütün siyasi partilerin seçime giderken, yeni bir anayasa vurgusu yaptığını hatırlattı.
“Hepimizin üzerinde ittifak ettiği husus; bu anayasanın ülkenin ihtiyaçlarına cevap vermediğidir. Dolayasıyla böyle genel bir mutabakatın sözkonusu olduğu noktada bu dönem parlamentosu umut ediyoruz ki, milletimizin özlemlerini, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri olarak sizlerin taleplerinin de yer aldığı çalışmayı başlatır.” şeklinde konuşan Cemil Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Esasen şu an, partilerin bilebildiğim kadarıyla içlerinde bir çalışması var. Böylesine önemli bir konu için partilerin kendi içlerinde bir çalışma yapması ihtiyaç. Sadece partilerimiz açısından değil, bu sürece katkı verecek herkes için bir ön hazırlığa ihtiyaç var. Çünkü, yaptığımız anayasa, yapıldıktan sonra tekrar tartışma konusu olmamalı, uzun bir süre herkesin mutabakatıyla kabul edilmiş bir anayasa olarak varlığını sürdürebilmelidir. Aksi taktirde bir anayasa yapar, ertesi gün bunu tekrar tartışır konuma gelir ve başa döneriz. Bunun için toplumun herkesiminin bu anayasayı yapacak TBMM ve siyasi partilere katkı vermesi gerekmektedir. Bu katkı, hem anayasanın yapılış yöntemi hem de içeriği ile ilgili olmalıdır.”
Şimdiye kadar yaşanılan bir çok sıkıntının mevcut anayasadan kaynaklandığın söyleyen Çiçek, “Gerginlikler, hepimizi üzen ve enerjimizi tüketen bir kısım olumsuzlukların temelinde bu anayasa yatıyor. Bunun da sebebi günümüzdeki öncelikler ve değerler farklı, anayasanın öncelikleri farklı. Bunun için vakit kaybetmeden bu işe başlamamız gerekiyor” dedi.
Bu dönemde vatandaşlarımızın yüzde 95’inin parlamentoda temsil edildiğine de dikkat çeken Cemil Çiçek, “Bu, yeni bir anayasanın yapılması ve parlamentodan geçmesi açısından son derece önemli bir sebeptir. Şu anda mecliste temsil edilen ve edilmeyen partilerin öncelikleri arasında yeni anayasa bulunuyor. Bütün bunlar, yeni anayasanın bu dönemde gerçekleşmesini zaruri kılıyor. Ümit ediyorum, bu şekilde millete olan taahhüdümüzü yerine getirmiş oluruz. Bu süreçte sizlere de çok önemli görevler düşer. Temel uzlaşı metni olacaksa, sadece siyasi partilerimizle değil, sivil toplum örgütleri ve TBMM’de temsil edilmeyen diğer siyasi partilere de bu hakkı vererek bu değişikliği gerçekleştirmemiz gerekecektir.” ifadelerini kullandı.