Mavi Marmara zorbalık örneği

Başbakan Erdoğan: Mavi Marmara'ya saldırı, insanlık tarihine geçecek zorbalık örneği.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırıyı, insanlık tarihine geçecek zorbalık örneği olarak niteledi.

Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, İsrail'in saldırısını, "Bu hadise sadece Türkiye için değil, sadece o gemilerde vatandaşı bulunan ülkeler için değil, bütün bir insanlık için tarihe geçecek bir zorbalık örneği." olarak değerlendirdi.

Hükümet olarak ilk günkü hassasiyetleri ile konuyu takip etmeye devam ettiklerini ifade eden Erdoğan, yoğun diplomatik çabaları sonucunda İsrail'in, başta BM, AB, İKÖ ve NATO olmak üzere bütün önemli uluslararası teşkilatlar tarafından kınandığını ifade etti.

Erdoğan, İsrail güdümündeki uluslararası medya kuruluşlarının olayı örtme, perdeleme, saptırma ve geçiştirme çabalarına rağmen, barışsever dünya halklarının bu zorbalık karşısında seslerini yükseltmesine, bu defa engel olamadıklarını ifade etti.

"Güçlü olanın her şartta haklı sayıldığı, hukuksuzluğun hak kabul edildiği, zorbalığın devlet politikası haline getirilebildiği bir dünya karanlıklara esir olmuş bir dünyadır." diyen Erdoğan, tarihi boyunca adil olmaya, adaletin sancağını en yüksekte tutmaya ahdetmiş bir milletin temsilcilerinin, bu karanlık gidişata seyirci kalmasının beklenemeyeceğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye, hiçbir ülkenin, hiçbir toplumun, hiçbir inanç ve kültürün karşısında değildir, olması da düşünülemez. Ancak Türkiye her hukuksuzluğun, her haksızlığın, her zorbalığın, kimden gelirse gelsin karşısındadır, olmaya da devam edecektir."

Bugün izlenen dış politikanın istikametinin bu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bizim belli bir bölgeye, belli meselelere saplanıp kalmış bir dış politika anlayışımız yok. Biz her bölgeye, her ülkeye, her soruna, barış ve dostluk zemininde, aynı sıcak ve akılcı yaklaşım içindeyiz. Elbette Gazze halkının ambargodan kurtulması, Irak'ta yerleşik düzenin kurulması, Balkanlarda, Kafkasya'da barışın kalıcı hale gelmesi de bizi ilgilendiriyor. Çünkü biz dünyaya sağırlaşarak, kendi içimize kapanarak ülkemizin menfaatlerini koruyamayacağımızı biliyoruz. Kırk yıl, elli yıl önceki dış politika anlayışıyla bilgi çağının dünyasında varlığımızı sürdüremeyeceğimizin farkındayız."

EKSEN KAYMASI İDDİASINA RAKAMLARLA CEVAP VERDİ

Konuşmasında, İstanbul'da 5. toplantısı yapılan Türk Arap Ekonomi Forumu hakkında da bilgi veren Erdoğan, "Bilindiği gibi, Arap ülkeleri ile tarihi ve coğrafi yakınlıklarımıza rağmen 2002 yılında toplam 7 milyar dolar seviyesinde bir ticaret hacmimiz vardı. Hükümet olarak, Arap ülkeleriyle çok daha büyük bir potansiyele sahip olan ticari ilişkilerimizi geliştirmek için büyük çaba sarfettik. Bu çabalar neticesinde, 2008 yılında bu ülkelerle ticaret hacmimiz yüzde 428'lik bir artışla 37 milyar dolar seviyesine kadar çıktı. Altı yılda, Arap ülkeleriyle ticaretimizi 7 milyar dolardan, 37 milyar dolara çıkarttık. Dile kolay 7 milyar nere, 37 milyar dolar nere."

Erdoğan, kendilerinin hamlelerine, pazar payı düşen çevrelerin, hemen medyadaki uzantılarıyla, "Türkiye ortadoğuya kayıyor", "Türkiye'nin ekseni kayıyor" yaygarasına başladığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Arap ülkeleri menşeli iki bin civarında şirket, bugün Türkiye'de çeşitli alanlarda yatırım yapıyor. 2002-2009 yılları arasındaki dönemde Arap ülkelerinden Türkiye'ye toplam 6.2 milyar dolar değerinde doğrudan yatırım sermayesi girişi gerçekleşmiş durumda... Yine birçok Türk müteahhitlik firması Arap ülkelerinde başarılı inşaat projelerine imza atarak o ülkelerle olan ilişkilerimizi daha da güçlendiriyorlar.

2002 yılında Arap ülkelerinden Türkiye'ye gelen turist sayısı 400 bin civarında iken, geçen yıl Arap ülkelerinden yaklaşık, bu da çok önemli, 1 milyon 420 bin turist ülkemizde misafir edildi."

CİHAN

Gündem Haberleri