Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, yeni naklen yayın ihalesi için müthiş bir rakam telaffuz etti..
Vatan Gazetesi Yazarı Reha Muhtar, Özgener'in yeni naklen yayın ihalesini 300 Milyon'dan aşağıya vermeyeceklerini iddia etti..
İşte Muhtar'ın yazısı:
“300 MİLYON DOLARDAN AŞAĞI OLMAZ...”
Wolfsburg kentinde kalabalık bir medya grubuyla Beşiktaş’ın kamp yaptığı oteldeyiz...
Yemekler yenirken Federasyon Başkanı Mahmut Özgener önümüzdeki günlerde çıkacak lig ihalesini konuşuyor...
Gazeteciler grubunda ekonomiden iyi anlayan Yavuz Semerci var...
Semerci yeni ihalenin 200-250 milyon dolar civarında olacağını söylerken, Mahmut Özgener atılıyor:
- “300’den aşağı olmaz...”
Yavuz Semerci itiraz ediyor...
- “300’ü bulmaz Başkan...”
Özgener ısrar ediyor...
- “300 garanti, üstüne bakalım...”
***
Tam bu noktada bir takım elbisesine iddiaya giriyorlar...
Mahmut Özgener bana dönüyor “Sen şahitsin bu iddiaya...” diyor...
O anda fark ediyor ki 300 denmiş ama dolar mı lira mı söylenmemiş...
Anlıyorum ki Yavuz Semerci 300 milyon liranın altını kendi kazanmış sayacak...
Mahmut Özgener’in bonkörlüğü üstünde...
- “300 milyon doların altı senin, üstü benim diyor...”
Sonra biraz fazla gittiğini fark etmiş olacak ki durumu Türk lirası olarak çeviriyor...
- “425 milyon lira...”
Lig ihalesi Mahmut Özgener’e göre, 425 milyon Türk lirasından aşağıya gitmeyecek...
KDV hariç...
Eğer altında giderse Yavuz’a bir takım elbise alacak...
***
Aziz Yıldırım’ın ilk yoklamalarda ihalenin ne kadar olmasını istediğini de söyleyip bitireyim yazıyı...
“400 milyon Amerikan Doları... Nam-ı diğer 400 milyon Benjamin...”
İyi Pazarlar...
***
Aziz Yıldırım örneği ve yaklaşan Beşiktaş - Galatasaray kongreleri...
Onun başarısı, kendisine haydi haydi rakip olabilecek düzeydeki kişileri yönetim kuruluna alabilmesi, onları yönetebilmesi, onların enerjilerinden ve güçlerinden yararlanabilmesidir...” dedim Aziz Yıldırım masayı terk ettikten sonra...
Masada Federasyon Asbaşkanı aslen Fenerbahçeli Levent Kızıl, Saracoğlu’nun 25 numaralı locasının sahibi Taha Tatlıcı ve Beşiktaş Futbol Şubesi’nin eski başkanı Celal Kolot vardı...
“Masadan erken kalkmayacaksın” derler böyle durumlarda...
Kalkanın arkasından, hemen “sallamak” futbol dünyasının olmazsa olmaz kurallarındandır...
Ama Aziz Yıldırım kalktığında masada sallayan olmadı, benim bu sözlerim taraftar buldu...
***
“Mesela Ali Koç” dedim, “Onu Fenerbahçe’ye yönetici yaptı...
Koç ailesinin üçüncü kuşağı multimilyarder bir iş adamını yönetebilmek dünyanın en zor şeylerinden biridir...
Ama bunları ’Yönetemem ben’demiyor... Yönetimine almaktan çekinmiyor... Yarın başıma bela olur diye düşünmüyor...
Küçük olsun benim olsun, büyük olanı dışarıda bırakayım demek yerine, Fenerbahçe’nin multimilyarder bütün asetlerinden, gücü elinde bulunduran bütün unsurlarından yararlanmaya uğraşıyor...
Nihat Özdemir yıllardır ikinci başkanı...
Şimdi Başbakan’a yakın Cihan Kamer’i Fenerbahçe yönetimine aldı...
Ferit Şahenk, Murat Ülker gibi Türk ekonomisini, reklam piyasasını yöneten iş adamları Aziz Yıldırım’ın ve Fenerbahçe lobisinin en önde gelen isimleri...
Böyle bir gücü bir arada tutan bir Fenerbahçe’nin ve Aziz Yıldırım’ın sırtı kolay kolay yere gelmez...
Çünkü futbol artık sadece sahada oynanmıyor...
Futbol bir endüstri...
Futbolun tartışması, futbolun eleştirisi, futbolun geliri, futbolun gideri, futbolun geniş kitleleri harekete geçirici etkisi, futbolun sahadaki 11’leri ve hakemleri etkileyen inanılmaz bir lobisi var...
Bunlarda gücün yoksa, sahadaki sonuçlardan ve hatalardan sonra sadece bağırır çağırırsın...
Bu da seni, antipatik yapmaktan başka hiçbir işe yaramaz...
Aziz Yıldırım’ın rakiplerinden farkı, güçlüleri yanına alıp, onları yönetme başarısı ve sinerjilerinden yararlanma becerisidir...”
***
Bunları söyledim, o masadaki muhataplarıma...
Celal Kolot, Levent Kızıl, Taha Tatlıcı bazı örneklerle tezimi desteklediler...
Tabii Levent Kızıl, Federasyon’daki konumu itibarıyla kimseyi rencide etmemeye çalışarak...
Ocak ve Mart ayları Beşiktaş ve Galatasaray’da yeni başkan ve yöneticilerinin seçileceği kongrelerle geçecek...
Yıldırım Demirören, Adnan Polat sahaya inecekler...
Beşiktaş’ta Murat Aksu’dan başka aday olacak mı bilmiyorum, Galatasaray’da kimler başkanlık yarışına girecek onu da şimdiden tahmin edemiyorum...
***
Ama bunun önemi yok...
Benim şimdiki başkanlar, Yıldırım Demirören ve Adnan Polat’la, aday olacağını açıklayan Murat Aksu’ya söyleyeceklerim var:
Yönettiğiniz Beşiktaş ve Galatasaray camialarından hiçbir fert, kendisinin Fenerbahçe’den daha geride olduğunu kabul etmez, düşünmez bile...
Siz de öyle düşünmezsiniz...
Futbol artık gerçekten sadece sahada oynanmıyor...
Federasyon’u, medyayı, sivil toplum örgütlerini, kamuoyunu, kadınları, çocukları etkileyecek inanılmaz bir lobi faaliyetiyle, dünya futbol devlerinin son dakika neler yaptığını bilecek bir yönetim ve iş becerisiyle oynanıyor futbol...
Futbolcu tarama komiteleriyle, stat gelirlerini patlatacak know how’larla, sponsorluklarla, ürün farklılığı yaratacak dahiyane projelerle, UEFA ve FIFA’nın yeni trendlerini takip edip önlem alan, hukuk bürolarıyla bir endüstri halini aldı futbol...
***
Sevgili Yıldırım Demirören, Adnan Polat, Murat Aksu...
Yeni oluşturacağınız yönetim kurullarınız “hık” deyicilerinizden oluşmasın...
Böylesine bir piyasayı, böylesine bir endüstriyi tek başınıza size hep hak veren “büyüksün başkan” diyen insanlarla yönetemezsiniz...
Sırf pislik etmek için muhalefet edenleri değil, ama kendi alanlarında çok başarılı olmuş, bu kulüplerin yönetiminde bulunmaktan gurur ve onur duyacak insanları bulun çıkartın ve yönetimlerinize koyun...
Fenerbahçe’nin ve Aziz Yıldırım’ın geldiği yönetimsel nokta bir “çıtadır” sizler için...
Bunun çok daha ötesine götürecek yönetimler seçmeniz, sizi büyütecektir...
Bir laf vardır ya hani...
“Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim...”
“Bana yönetimini söyle...
Sana nasıl başkan olacağını söyleyeyim...”
Basit gerçek bundan ibarettir...