Avrupa Parlamentosu'nda (AP) düzenlenen Kürt Konferansı'nda konuşan Leyla Zana, terör örgütü PKK'nın seçimlere kadar eylemsizlik kararını bir fırsat olarak değerlendirirken, "Sayın" diye hitap ettiği Abdullah Öcalan'ın diyalog çağrısının da göz ardı edilmemesi gerektiğini savundu.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de yer alan Avrupa Parlamentosu'nda iki gün sürecek olan Kürt Konferansı başladı. Bu yıl 7'incisi düzenlenen Kürt Konferansı'na AB Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC) ev sahipliği yapıyor.
"Barış İçin Bir Yol - Gerçeklerle Yüzleşme" başlığında düzenlenen konferansa, farklı branştan uzmanlar davet edildi. Konferantaki katılımcılar arasında Nobel Barış Ödülü Sahibi Güney Afrikalı Desmond Tutu, Nobel Barış Ödülü Sahibi Şirin Ebadi, Avrupa Konseyi İyiniyet Elçisi ve Çevre Koruma Vakfı Sözcüsü Bianca Jagger, eski DEP milletvekili Leyla Zana, Profesör yazar Noam Chomsky ile yazar Cengiz Çandar ile BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da yer alıyor.
Avrupa Parlamentosu'nun ilk oturumunda söz alan eski DEP milletvekili Leyla Zana, ''Halkları birbirine yakınlaştıracak etkinlikler ne yazık ki salon toplantıları ve kamera siyaseti ile mümkün olmuyor. Barışı talep eden taraf olarak Kürtler diğer hakları kendilerini tanıtmak için çabalıyorlar.'' görüşlerine yer verdi.
PKK'nın seçimlere kadar eylemsizliği bir fırsat olarak değerlendirip, silahların patlamadığı bir ortamın yaratılması içim şeffaf ve samimi bir takvimle yola çıkılabilirdi diyen Leyla Zana, ''Demokratik bir anayasa çalışmasına kadar geçecek süre içerisinde ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılması, Kürtçenin kamusal alanda kullanımı sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması, seçim barajının düşürülmesine yapılması gerekenlerden sadece bazılarıdır. Böylece siyasi iktidar demokrasi anlayışının sadece kendileriyle sınırlı kalmadığını sergileyebilir.'' şeklinde konuştu.
Abdullah Öcalan için "sayın" diye hitap eden Zana, ''Sayın Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiğinde yakalanan değişim fırsatı eksen kaymasına uğramasaydı bugün çok farklı konuları tartışıyor olabilirdik. Yarın dönüp bugüne bakarken tekrar hayıflanmamak için, Öcalan'ın önerdiği diyalog süreci toplumların sağlıklı ve kontrollü bir şekilde ilerleyebilmesi adına ertelenemez niteliktedir.'' dedi.
3 panelden oluşan konferansın birinci panelinde "Türk-Kürt Diyalogu: Barış İçin Tek Yol" başlığı ile tartışmalar yürütülecek. İkinci panelde çatışmaya siyasi çözüm formülleri üzerinde durulacak. Son bölümde ise "Çatışmaların çözümü: siyasi diyalog ve barışın inşası" üzerinde durulacak.
Organizatörlere göre, bu yıl tartışılacak konular arasında "AK Parti'nin başarısız Kürt açılımı, Kürt siyasetçilere yönelik baskılar, tutuklamalar, anadil talepleri, gelecek yıl yapılacak olan genel seçimler ile yeni bir Anayasa" geniş yer bulacak.
EUTCC bu konferans ile devlet ve Kürtlerin meşru muhatapları ile işbirliği içinde devam eden Kürt sorununu çözmek için çözüm yolları önerecek. EUTCC, bunun Türkiye'nin tıkanmış olan AB üyelik sürecini canlandırmaya yardımcı olacağını umuyor.