Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, referandum sürecinin kamplaşma haline getirilmemesini istedi.
Mitinglerde iktidar ve muhalefet liderlerinin birbirlerine karşı kullandıkları üslubu eleştiren Kurtulmuş, "Bu konunun kilitlenmemesi gerekir. Özellikle ifade etmek istiyorum ki bu konu kamplaşma haline getirilmemelidir. Türk siyaseti kamplaşmalardan çok çekmiştir." diye konuştu.
Güçlü Türkiye Partisi Genel Başkanı Tuna Bekleviç, SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'u partinin il başkanlığı binasında ziyaret etti. Ziyaret sırasında referandum sürecinde her iki partinin de 'evet' için çalışacakları ve bu konuda iki başkanın da istişarede bulunduğu öğrenildi. Ziyaret sonrası kameraların karşısına geçen Kurtulmuş, referandum süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Referandumda iktidar partisinin oylanmayacağını hatırlatan Kurtulmuş, "Bu bir referandum sürecidir, seçim kampanyası değildir. Bu referandumda 'evet' oyu vermekle AK Parti'ye güvenoyu vermiş olmayacaktır bu millet. Ya da tam tersine bu referandumda 'hayır' oyu çıkarsa bundan da hükümete güvensizlik oyu sonucu çıkmayacaktır. Dolayısıyla iktidar ve muhalefetin başından itibaren bu konuyu siyasi tartışma konusu olmaktan uzaklaştırması gerekirdi." diye konuştu. Sürecin kilitlenmemesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, "Özellikle ifade etmek istiyorum ki bu konu kamplaşma haline getirilmemelidir. Türk siyaseti kamplaşmalardan çok çekmiştir. Bu kamplaşmaların bir kenara bırakılması farklı fikirlerde olan insanlar partiler buna 'evet' diyebilir 'hayır' diyebilir. Bunlar o partilerin bir kampın içersinde olduğu anlamına gelmiyor. Kaldı ki bütün partilerin içinde evet diyenler de var hayır diyenlerde var. Dolayısıyla halkın özgür iradesi ile yapacağı bir referandum çalışmasını asla bir kamplaşma haline getirmemek lazım." ifadelerini kullandı. Referandumda başından itibaren 'evet' oyu kullanacaklarını açıklayan Kurtulmuş, "Gelinen noktada ortadaki anayasa metni mevcut duruma göre çok daha ileri bir teklifi getirdiği için Türkiye'nin demokratikleşmesini sağladığı için yetmez ama 'evet' dedik. Şimdilik evet sloganını kullanacağız bu kampanyada. Ümit ediyorum ki bu tartışmalar demokrasinin gelişmesine katkıda bulunur." şeklinde konuştu.
"BİZ ALLAH'TAN BAŞKA HİÇBİR ŞEYDEN KORKMAYIZ"
Olağanüstü kongre yapmadığı için tehdit aldığı iddialarına Kurtulmuş şöyle cevap verdi: "Öncelikle şunu belirteyim; biz Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayız. Allah korur. İnternet ortamında maksadını aşan sözler söyleyenler oldu. Zannediyorum buna yönelik olarak da emniyetin ilave tedbirleri olabilir. Biz bütün süreçlere devam ediyoruz. Hiçbir çekince içerisinde değiliz. Zaten milli görüş camiasında herkes ne söylüyorsa makul çerçevede söyler. Biz yolumuza devam ediyoruz. Kim ne söylerse söylesin benden en ufak bir cevap gelmedi. Bunu sonuna kadar sürdüreceğim. Benim herkese tavsiyen hiç kimse maksadını aşan davranışlar ve sözler içinde olmasın. Bunun hiç kimseye bir faydası yoktur. Bunlar inşallah birkaç ay içinde unutulur. Kimse utanacağı işlerin içine girmesin. Koruma talebimiz yok. Emniyet rutin tedbirlerini zaten alıyor." diye konuştu.
HSYK'DAKİ ATAMA KRİZİ
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda yaşanan atama krizi ile ilgili sorulara ise Kurtulmuş, "HSYK'daki yapı bürokratik oligarşi dediğimiz şeyin tipik örneğidir. Bu yapının neresinde millet var. Böyle bir yargı sistemi dünyanın neresinde var. Yargı sisteminin daha ileri uygulamaları da var. Mevcut paketteki HSYK maddesi olumlu bir maddedir. Bu yapının kapalı bir grup olması son derece yanlıştır. Bu yapı değişmelidir. Bu kadar Ergenekon Balyoz gibi davalara bakan hakim ve savcılar yerlerinin değiştirilmesi dışarıdan bakan için şu anlama gelir; bu davaların seyrine müdahaledir. Millete mal olmuş bu davalarda değişiklik yapılmaması en doğru olanıdır." şeklinde yanıt verdi.