Süheyl Batum’un geçtiğimiz günlerde Türk silahlı kuvvetler için söylediği “kağıttan kaplanmış” sözünü değerlendiren Kurtulmuş, “Artık hiç kimse bundan böyle darbelerden medet ummasın. Türkiye bu devri kapatmıştır. Biz baştan beri AK Parti’nin en büyük gücünün CHP olduğunu düşünüyoruz. İktidar ne zaman zora düşse CHP yaptıklarıyla AKP’nin değirmenine su taşıyor. Son olarak Süheyl Batum enterasan bir çıkış yaptı” dedi.
Tecavüzcülerin hadım edilme meselesini de değerlendiren Kurtulmuş, “ Psikolojik ve tedavisi gayri mümkün olan hastalıklar dolayısıyla dünyada bazı ülkelerde de bu uygulamalar vardır. Bazıları hastalık düzeyindedir ve önlenmesi mümkün değildir. Bu konu önemlidir ve yasal hale getirilmelidir. Bizde de tedavisi mümkün olmayan insanlar için bir tedbir olarak düşünülebilir” dedi.
Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, yurt gezileri kapsamında başladığı programlarna devam ediyor. Bu hafta Uşak, Denizli, Manisa ve İzmir’i ziyaret edecek olan Kurtulmuş, bu programın ilk ayağı olan Uşak’ta basın mensuplarıyla sabah kahvaltısında buluştu. Kahvaltı öncesinde basın Türkiye’nin ve Dünyanın gündemine dair basın toplantısı düzenledi.
Süheyl Batum’un geçtiğimiz günlerde Türk silahlı kuvvetler için söylediği “kağıttan kaplanmış” sözünü değerlendiren Kurtulmuş, “Artık hiç kimse bundan böyle darbelerden medet ummasın. Türkiye bu devri kapatmıştır. Biz baştan beri AK Parti’nin en büyük gücünün CHP olduğunu düşünüyoruz. İktidar ne zaman zora düşse CHP yaptıklarıyla AKP’nin değirmenine su taşıyor. Son olarak Süheyl Batum enterasan bir çıkış yaptı” dedi.
Mısır’da yaşananların sadece Mısır halkını değil tüm bölgeyi ve dünyayı ilgilendirdiğini söyleyen Kurtulmuş, “Mısır ‘daki olayların dünyadaki ekonomik sistemden kaynaklana bir tarafı vardır. Mısır halkı yoksulluğa, işsizliğe, karşı çıkıyor. Sömürülmeye karşı çıkıyor. Dünyayı istediği gibi yönlendirebileceğini zannedenlere Mısır halkı, dünyanın böyle devam etmeyeceğine ilişkin bir şamar patlatıyor. Meselinin bu tarafını görmeliyiz. İkinci dünya savaşından sonra işbaşına gelen işbirlikçi diktatörlerin devri artık kapanıyor. Yıllardır balkovalıarını taşıyan ve kendilerine de bir parmak bal alma imkânı tanınan bu diktatörler artık halkın taleplerin karşısında daha fazla direnemezler. Mısır halkını isyanı demir yumruk gibi icraat yapan despot rejimleri karşı verilmiş bir cevaptır. Bu olaylar dünyada Firavunlar ve Karunlar devrinin sona erdiğini göstermektedir. Artık dünyadaki baskı rejimleri ve sömürü düzenleri devam etmeyecektir. Biz Türkiye hükümetinin görevlerini yetirince yerin getiremediği kanaatindeyiz. Türkiye bölgenin etkin ülkelerinden biri olarak Mısır’da halkın isteklerini yerine getirilmesini istiyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin Mısır’a model olmasının önemine işaret eden Kurtulmuş, “Ancak bu Batı’nın istediği şekilde değil, bölge halklarının istediği şekilde olmalı. Başkasının diktiği elbiseyi giyenden model değil, ancak fotomodel olur” diye konuştu.
Ostim ve İvedik’te meydana gelen patlamalara da değinen Kurtulmuş,”Burada yaşananlar da diğer olaylar gibi unutulmamalıdır. Ülkede kaçak işçi çalıştırılıyor mu iş güvenliği yeterli mi gelir dağılımı adaleti sağlanıyor bunlar önemli konulardır. Bütün bunları kaçak işçi çalıştırmaktan tutun da iş güvenliğine kadar devlet her şeyi incelemeli ve sorun net bir şekilde ortaya konmalıdır. Karadon Maden faciasında işçilerimiz hayatını kaybetti ama her şey unutuldu gitti. Ak Parti ekonomini iyi yönünde kendine pay çıkartıyor. Ama Karadon madeninde yaşananları görmezden geliyor. Kazançları kendi hanesine yazarken yaşanan olumsuzluklar ı da takdiri ilahi olarak adlandırıyor. Hükümetlerin görevi iş güvenliğini sağlamak ve iş işyerlerini düzenli bir şekilde denetlemektir. Ostim ve İvedik’teki patlamalar ile ilgili gerekli tedbirler alınmalı böyle olaylar bir daha yaşanmamalıdır. Bu çevrede, torba yasada bulunan yasa dışı çalışmayı kanunlaştıran yasal düzenlemeler torba yasadan çıkarılmadır. İş güvenliği ile ilgili bütün tedbirler alınmalıdır” diye konuştu.
İkili kamplaşma ve kutuplaşmanın dışına çıkan ve halkın gerçek gündemini dile getiren Has Parti’nin gerçek gündemini temel alan işsizliği fukaralığı gündeme getirmekte ve Türkiye’de temel sorunlar üzerinde dikkati çekmektedir. Artık sağcılar bu tarafa solcular bu tarafa devri geride kaldı. Has Parti yüzde 100’ün üzeriden siyaset yapıyor. Hem yüzde 58 hem de yüzde 42 anlamaya çalışarak Türkiye’deki bütünleştirici bir rol oynuyor. Manisa’da ve İzmir’de niçin hayır çıktığını çok iyi şekilde görüyor ve anlıyoruz. Hiç kimsenin yaşam tarzı üzerinden hayatlarına müdahale edilmemesi gerektiğini biliyoruz. Bu anlamda Has Parti Türkiye’nin sahici bir partisi olarak yoluna devam ediyor. İnşallah bu seçimin de belirleyici olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Hadım edilme tedbir olarak düşünülebilir
Hadım edilme meselesini de değerlendiren Kurtulmuş, “ Psikolojik ve tedavisi gayri mümkün olan hastalıklar dolayısıyla dünyada bazı ülkelerde de bu uygulamalar vardır. Bazları hastalık düzeyindedir ve önlenmesi mümkün değildir. Bu konu önemlidir ve yasal hale getirilmelidir. Bizde de tedavisi mümkün olmayan insanlar için bir tedbir olarak düşünülebilir” dedi.
Şeker fabrikaları ile ilgili en yüksek sesle konuşan partinin Has Parti olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “ 1999’dan beri Türkiye’de şeker pancarı kotaları var. Organik bir bitki olduğu için sağlığa da zararlı değil. Nişasta bazlı tatlandırıcılar sağlık açısından son derece zararlıdır. Burada büyük şirketlerin tatlandırıcılarını satabilmesi için şeker fabrikaları kapatılmaktadır. Şeker, fındık, çay ve tütün Türkiye’nin tarımını ve toplumsal yapısını değiştirecek adımlardır. Ama Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü’nün IMF’nin dayattığı politikalarla bugünlere gelindi. Fiskobirlik ve Tariş kapatıldı. Biz bunları geri döndüreceğiz. Tariş, Fiskobirlik ve Pankobirlik gibi kuruluşları canlandırarak tarımı destekleyeceğiz” diye konuştu.