İşte Ali Akben'in kurban etiyle ilgili düşünceleri...
Kurbanlıklar özel bir misafir muamelesi gördüğü için hayvanda stres gerginlik kızgınlık azgınlık gibi olumsuz negatif enerjiler nötr hale gelerek salgılanan zararlı hormonlar yok olur. Teslimiyetin kurbanlık hayvanda meydana getirdiği gevşeme kesilen hayvanın kanını son damlasına kadar dışarı akıtır. Kurban olan hayvanın eti kandan irinden kirden stres hormonlarından mikroptan arınarak hem manen hem de madden tam bir temizlenme ile bize nimetini hediye eder. İçerde barınan pislikler bu şekilde atılarak etler tam bir temizliğe tabi tutularak arındırılıp ikram edilir. Hayvanın hücrelerine kadar bu temizlenme sonucu bize sunduğu proteinleri yağları mineral ve hücreleri vesselam tüm doku ve organları Rabbimizin ismi celali vasıtası ile adeta yıkanır durulanır. Bunu nereden anlıyoruz?. Özellikle son yıllarda batılı ülkelerde ve ülkemizde ekonomik nedenlerden ötürü çeşitli kesim teknikleri ile kanı tam akıtılmadan paketlenen piliç büyük ve küçükbaş hayvan etlerinin pazarlandığına şahit oluyoruz. Bu teknikler hızlı modern mezbahalarda ve çoğunlukla el değmeden yapıldığı için başlangıçta hoşumuza gidebilir. Madden temizlik noktasında pek sorun yok gibi... Ancak kesim sırasında hayvanla insan teması sanki yok gibidir. Bu şartlar altında kesim yerine gönderilen hayvan yoğun bir stres altındadır. Yalnızdır başka amaçlarla en önemlisi de maneviyatsız bir şekilde kesilmiştir. Bu etlerde çeşitli hastalıklar yanında hayvanda oluşan yoğun stres nedeni ile kanda biriken stres hormonlarının marifeti sonucu birçok hastalığı bizlere bulaştırma potansiyellerinden bahsedilmektedir... Bu şekilde modern mezbahalarda kesilen hayvan etlerinin renginin koyu kırmızı sert ve siyahımsı ve ağır kokulu olduğunu da biliyoruz. Konu ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalar yeterli olmamakla birlikte durum aynen böyle..