Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören şu açıklamayı yaptı;
Kulüpler Birliği Vakfı, Türk Futbolunun içinde bulunduğu durumdan endişe ve üzüntü duymaktadır. Türk futbolu ve tabii ki sporununlokomotifi olan 18 Süper Lig Kulübünü temsil eden VAKIF, gelinen noktadaki sorumluluklarını kabul eder ve Türkiye'nin uluslararasısportif arenada hak ettiği yere gelmesi için tüm gücü ile çalışacağını beyan eder.
Kulüpler Birliği Vakfı, Türkiye Futbol Federasyonunun özerkliğini sonuna kadar destekler ve savunur. Federasyonunun temel görevinin, futbolumuzun yönetilmesi olduğu kadar, gelişmesi içinde çalışması gerektiğini bilir ve destekler.
Vakıf, Turk futbolunun geldiği ortamdan çıkması için gerekli her türlü proje ve stratejilere sonuna kadar destek vermek bir yana, hazırlanmasında da birinci dereceden sorumlu olduğunu kabul ve teyid eder.
Ulu Önder Atatürk ün, spor ile ilgili Sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısı söylemindeki ahlak kısmına bir kez daha vurgu yapmayı da öncelikli görevi addeder ve şike, teşvik, şiddet, fanatizm ve ırkçılık gibi, modernspor dünyasının yüz karası eylemlerine, sonuna kadar karşı olduğunu teyid eder ve fair play ve fair game i savunur
Global bir güç olmayı başaran Türkiye'nin en önemli imaj unsurlarından birisinin Türk Futbolu olduğunun bilinci ile hedefin uluslararası başarılar olduğunda en küçük bir şüphesi yoktur ve amacı, ülkemizin global hedeflerini, futbolda da, süratle yakalamasının zeminini hazırlamaktır.
Buradan hareket ile;
Türkiye Futbol Federasyonunun görevi olduğu üzere,
1-Türk futbolunun hakkaniyetli ve fair play çerçevesinde yönetimi yanında, uluslararası hiç bir risk almayacak şekilde, yürürlükte olan kural ve talimatnameler çerçevesinde,sözü geçen kulüplerimizin adil,savunma ve müdafaa haklarını sonuna kadar kullanacağı bir süreç sonrasında kararların ve gerekiyorsa cezaların verilmesini,evrensel hukukun temel ilkeleri çerçevesinden hiçbir surette çıkmadan Türk kamuoyunu meşgul eden ve futbolumuzu sarsan dosyalarla ilgili önlem ve kararları tereddütsüz bir şekilde almaya davet ediyoruz.
2-İlgi kararları almak için tüm yetkilerle donatılmış olan Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kurulunu,58.madde içeriği olan, suç, kabahat ve eylemler arasında orantısız cezaların varlığı ve değişiklik yapmanın gerekli olduğunu kabul etsek de,bu değişikliklerin yapılma yetki ve sorumluluğu açık ve net bir şekilde Türkiye Futbol Federasyonunda olduğunu bir kez daha hatırlatırız.. Dolayısıyla tamamı ile, bizim hiç bir talebimiz olmadan davet edilen genel kurul toplantısına, katılınmaması yönünde görüş birliğine varılmasına rağmen,Türk futbolunda hakim olan kaosu dahada derinleşmemsi adına,birlik olarak katılmaya karar verdiğimizin bilinmesini isteriz.
3-Bugüne kadar herhangi bir savunma ve müdafaa hakkı kullandırılmadan,kişi ve kurumlara ceza verilmesinin beklenmesi, evrensel hukuk ile bağdaşmamaktadır.Türk futbolunun selameti,adil ve hakkaniyetli bir yargı sürecini takiben bu sürecin sonuçlandırılmasi elzemdir.Bu bağlamda TFF talimatları doğrultusunda konunun etraflıca incelenmesi ve kişi ve kurumların süratle ifadelerinin alınması sonucunda alınacak kararın en doğru karar olacağına inanıyoruz.