Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Bütün bankalar kredi kartlarıyla tüketicilere hitap ederken sadece alışveriş için tüketicinin kullanabileceği ücretsiz bir kredi kartı hizmete sunmakta yükümlü olacak" dedi.
Bakan Yazıcı ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Kredi kartı aidatlarına ilişkin soruya Yazıcı, kredi kartlarına ilişkin büyük bir hassasiyet bulunduğunu belirterek, "Bu alanda da çözüm formülü şu; bütün bankalar kredi kartlarıyla tüketicilere hitap ederken hiç ücret almadıkları, sadece alışveriş için tüketicinin kullanabileceği ücretsiz bir kredi kartı hizmete sunmakta yükümlü olacak. Bankalar bu kartları tüketiciye verecek" diye konuştu.
Yazıcı, bankaların tüketici kartlarına yönelik uygulamaları özendirmek için çeşitli alternatifler ürettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Onu isteyen tüketici de onu alacak. 'Niye benden ücret alınıyor, her yıl kredi kartı aidat alınıyor' gibi yakınmaları ortadan kaldırmak için yalın, soyutlanmış bir tür kredi kartı uygulama zorunluluğu getirme suretiyle tüketiciye alternatif seçenekler sunulmasına ilişkin düzenlemeyle bu alandaki sorunu gidereceğimiz kanısındayım."
Yazıcı, parlamento tatile girmeden bu yasayı geçirmeyi ümit ettiklerini vurguladı.
-"Faiz dışı gelir kalemlerindeki tavan belirleme yetkisini BDDK'ya vereceğiz"-
Üretime yönelik kredilerin faizleriyle ilgili bir sınırlama getirilip getirilmeyeceğine ilişkin soru üzerine ise Yazıcı, bankalara genel anlamda bakıldığında finans sektöründe ticaret yapan üniteler olduğunu hatırlattı.
Dolayısıyla ticari işletmelerin faaliyetlerini yürütürken karlarını gözetmelerinin esas olduğunu vurgulayan Yazıcı, bunun için kimsenin bankaları yadırgayamayacağına işaret etti.
Yazıcı, şunları kaydetti:
"Ama ekonomik hayatta faaliyet gösteren her kurumun, karını gözetirken sosyal sorumluluğunu da göz ardı etmemesi gerekir. Bu anlamda da bankaların faizlerini topladıkları mevduatı kullandırırken gelir kalemleri içerisinde yer alan faizlerle ilgili uygulamalarında tekelleşmemeleri esastır. Bir tekelleşme olursa buna müdahale edecek kurum Rekabet Kuruludur. Buna ilişkin uygulamaları 2012 yılı içerisinde gördük ama bunun ötesinde bir sınırlama getirmek diye bir durum söz konusu olamaz. Bankalar müşterileriyle olan ilişkilerini rekabet şartları içerisinde gerçekleştirir."
Yazıcı, faiz dışı gelir kalemlerinin önemine de değinerek, "Bunun üzerine çalıştığımız tasarı son aşamada bulunuyor. Başbakanımız, Kızılcahamam'da milletvekili arkadaşlarımızın soruları üzerine bunun üzerinde durdu. Biz de orada kısa bir izahat verdik. Son Bakanlar Kurulu Toplantısında da bu konu gündeme geldi. Yetiştirebilirsek önümüzdeki Bakanlar Kurulunda bu tasarıyı sunacağız. Orada da faiz dışı gelir kalemleri itibariyle tarife belirleme anlamında değil ama faiz dışı gelir kalemlerinin bir tavan belirleme yetkisini BDDK'ya vereceğiz. Bu tasarının yasalaşması da 76 milyon tüketici tarafından beklenmektedir" bilgisini verdi.
-"Tüketiciler bilinçli, bankalar basiretli davranmalı"-
Tüketicinin bilinçli olması gerektiğine dikkati çeken Yazıcı, tüketicileri, aldatıcı, gizli ve ayıplı ürünlerin satılması halinde haklarını nasıl kullanacağına ilişkin bilgilendireceklerini söyledi.
Yazıcı, tacirin basiretli olması gerektiğini ifade ederek, "Bankalar da tacirdir, onların da basiretli davranması gerekir. Bu alandaki faaliyetlerimizi şöyle özetliyoruz; 'bilinçli tüketici ve basiretli tacir'. Düzenlemelerimizi de bu çerçeve içerisinde yapmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Bankaların komisyon ve ücret gelirlerindeki artışın tüm kalemleri geride bırakmasına ilişkin soruya da Yazıcı, bankaların faiz dışı gelir kalemlerinin bulunduğunu, bunların geçen yıl 31 olduğunu, sürekli değişkenlik gösterdiğini aktararak, şu değerlendirmede bulundu:
"Şimdi bu 60'a çıkmış. 'Bütün bankalar 60 kalemden ücret alıyor' anlamına gelmez. Her banka belli nitelikteki işleri değişik isimler altında isimlendirmek suretiyle ücret talep ediyor. Bütün bankalara baktığımız zaman faiz dışı gelir kalemleri isimlendirdikleri kalemler 60'a varıyor. Yine bunların tavanını belirleyecek düzenleme öngörüyoruz. Geçen yıl kamuoyuyla paylaştığımızda tartışmaların, bankaların uygulamalarında önemli etkisi olduğunu gördük. Elbette ki faaliyetlerini müşteriye sunarken tüketicinin hassasiyetlerini de dikkate almak zorunda kalacaklar."
KAYNAK: Zekeriya Gülün / AA