Türk Eğitim-Sen, KPSS’de soruların sızdırıldığına ilişkin delillere ulaştı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, KPSS’de soruların sızdırıldığını belgesiyle ortaya koydu.
KPSS’de soruların binlerce kişiye servis edildiğini söyleyen Koncuk, bu olayın ülkemizin içine sürüklendiği çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu ortaya koyduğunu belirtti. KPSS’de hırsızlık olayının neredeyse savunulur hale geldiğini ifade eden Koncuk, birtakım grupların kendi mensuplarına avantaj sağlamak için bu soruları ele geçirdiğini ve sızdırdığını söyledi. Hükümeti de eleştiren Koncuk, olayın üzerine gidilmediğini vurguladı ve “namussuzluk, hırsızlık yapanların yaptığı yanına kar kalıyorsa, Anayasayı kökten değiştirseniz hiçbir işe yaramaz” dedi.
“Ahlaksızlığı yapan ahlaksızdır, namussuzluğu yapan namussuzdur” diyen Koncuk, bu olayı yapanların özellikleri incelendiğinde hangi gruba mensup olduğunun ortaya çıkacağını söyledi.
Koncuk, soruların sızdırılması ile ilgili sendikamızın elinde bulunan CD’yi kamuoyuyla paylaştı. KPSS eğitim bilimleri sorularını içeren “PDF” formatındaki dosyayı gazetecilere gösteren Koncuk, dosyanın 5 Temmuz 2010'da saat 14.22'de oluşturulduğunu anlattı ve dosya tarihinin değiştirilmediğini, orijinal dosya üzerinde değişiklik yapılmadığını tespit ettiklerini söyledi.
Koncuk, sınavın 10 Temmuzda, eğitim bilimleri testinin de aynı gün öğleden sonra yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu: “Bu dosya 5 Temmuzda oluşturuldu. Bu dosyada ne var? Dosya, sınavdan beş gün önce oluşturulmuş. Bu dosya bizim tespit ettiğimiz bir e-mail adresine gönderiliyor. O e-mail adresini hukuken suç olduğu için söylemeyeceğim. Ama bu bilgiyi ve o e-mail adresinin sahibini biz tespit ettik. Bu sorular o e-mail adresine gönderilmiş. Bu yüzde yüz. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nden 2007'de sınıf öğretmenliği bölümünden mezun olmuş bir KPSS adayına ait hotmail uzantılı bir e-mail bu. Bu kişi erkek ve doğum yeri İç Akdeniz'e doğru bir ilimizin ilçesi. Ayrıca sınavda tam puan da alamamış. Bu sorular, muhtemelen her il merkezindeki onlarca kişiye gönderildi ve onların e-mail adresinin üzerinden başkaları bu soruları aldı. Yani bir e-mail adresine sorular geliyor. Ben arıyorum birilerini ve ‘benim e-mail adresime gir şifresi de şu. Bu şifreden soruları al’ diyorum. Şöyle de olabilir. Bunların eğitim bilimleri sınavına ait olduğu da söylenmemiş olabilir. ‘Al bundan faydalan’ da denilmiş olabilir. Yani kopya olduğu anlaşılmasın diye. Bu da mümkündür.” Bu olayı tesadüfen yakaladıklarını dile getiren Koncuk, “İlleri aşmışız ilçelere kadar bu sorular servis edilmiş” dedi. Koncuk, bu bilgileri istendiği takdirde, savcılığa, YÖK Denetleme Kurulu'na ve Devlet Denetleme Kurulu'na vereceklerini söyledi.
Sendikamızın tespit ettiği dosyada yer alan soruların “ham” olduğunu, asıl sınavdakilerden ufak tefek farklılıklar gösterdiğini ve dosyada sınavdaki 4 sorunun bulunmadığını dile getiren Koncuk, “Bu durum, soruların daha baskıya girmeden, birilerinin eline geçtiğini, e-mail adreslerine servis edildiğini gösteriyor. Telefon trafiğiyle de belli gruplara servis edilmiş. Bunların kimlere servis edildiği teker teker ortaya çıkarılır. Bu soruların daha baskı aşamasına gelmeden sızdırıldığı ortada. Servis edilen sorularda 4 tanesi eksik. 62’inci 71’inci, 82’inci ve 117. soru yok. 82’inci sorunun yanında ‘boş’ yazıyor, 71’inci sorunun yanında ‘yok’ yazıyor, 117’inci sorunun yanında ise ‘bu yok’ yazıyor.
ÖSYM sınav kitapçığındaki sorular ile kişiye ulaştırılan sorular arasında ufak kelime farklılıkları var. Örneğin 30’uncu soruda c seçeneği ÖSYM’nin bastırdığı kitapçıkta ‘kullanılan programlarda içerik bilgisinin yeterli kalitede olmaması’ şeklindeyken; servis edilen sorularda c seçeneğinde “kullanılan programların içerik bilgisinin yeterli düzeyde olmaması” yazıyor.
Yine 30’uncu sorunun d seçeneğinde ÖSYM sınav kitapçığında ‘yazılmış programların yalnızca yazılım için seçilen bilgisayarla çalışabilir olması’ yazarken, servis edilen sorularda ‘yazılmış programların yalnızca yazılım için seçilen bilgisayarlarla çalışabilmesi’ olarak yazılmıştır.
40’ıncı soru ÖSYM sınav kitapçığında ‘Hasan ile Hüseyin saklambaç oynarken, okula yurtdışından yeni gelmiş, Türkçe konuşmakta güçlük çeken, saklambaç oynamak isteyen fakat çekindiği için bir köşede sessizce oturan Sibel’in onlara baktığını görürler. Sibel’in yanına gider ve onu oyuna katılmaya davet eder’ yazarken; sızdırılan sorularda; ‘Hasan ile Hüseyin saklambaç oynarken okula yurtdışından yeni gelmiş, Türkçe konuşmakta güçlük çeken, saklambaç oynamak isteyen fakat çekindiği için bir köşede sessizce oturan Sibel’in yanına gider ve onu oyuna katılmaya davet eder’ şeklinde yazılmıştır. Yani ÖSYM’nin bastırdığı kitapçıkta paragrafta değişiklik yapılmıştır.
46’ıncı soruda ÖSYM’nin sınav kitapçığında ‘ancak’ küçük harfle yazılırken, servis edilen sorularda ‘Ancak’ olarak yazılmış.
66’ıncı soruda ÖSYM’deki kitapçıkta 2 ve 3 kutucuk içinde yer alırken, servis edilen sorularda kutucuk içinde yer almamış.
67. soruda ÖSYM’nin sınav kitapçığında ‘aşağıdakilerden hangisinde doğru eşleştirilmiştir’ diye yazarken, servis edilen sorularda ‘aşağıdakilerden hangisinde eşleştirilmiştir’ şeklinde yazılmış.
72’inci soruda ÖSYM kitapçığında ‘Bebeklerin’ yazarken, sızdırılan sorularda ‘Bebeğin’ yazıyor.
74. sorunun c seçeneğinde ÖSYM kitapçığında ‘Ayırt etme’ yazarken, sızdırılan sorularda ‘Ayıt etme’ yazıyor.
104. soruda ÖSYM’nin kitapçığında ‘ bazı anne-babalar’ yazarken, sızdırılan sorularda ‘bazı ana babalar’ yazıyor.
105. sorunun e seçeneğinde ÖSYM’nin kitapçığında ‘yüksek’ yazılırken, servis edilen sorularda ‘yüksen’ yazılmıştır.
108. soruda ÖSYM’nin bastırdığı kitapçıkta ‘en fazladır’ yazarken, servis edilen sorularda ‘en yüksektir’ yazmaktadır. Öte yandan 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 9, 10, 11, 65, 94, 96, 97, 105, 106, 107, 109, 110, 112, 113. sorular ÖSYM kitapçığında koyu renkte yazılırken, servis edilen soru kitapçığında koyu renkle yazılmamıştır.”
Devletin imkânlarının Türk Eğitim-Sen’in imkânlarından çok daha fazla olduğunu kaydeden Koncuk, “bunlar telefon görüşmelerinde dinlemeye takılmadı mı, yoksa dinleyeme takıldı da birileri tarafından gizlendi mi?” diye sordu.
Ellerindeki tüm bilgi ve belgeleri, e-mail adresini Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na ileteceklerini söyleyen Koncuk, istenildiği takdirde Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kuruluna, YÖK Denetleme Kurulu’na ve ÖSYM’ye de göndereceklerini ifade etti.
ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan'ın “düzgün bir adam” olduğuna inandığını dile getiren Koncuk, “Ama Yarımağan'ın altında yüzlerce insan var. Onun için ÖSYM sınav sisteminin de bir mercek altına alınması, sorgulanması gerektiğini olaylar gösteriyor” dedi.
Koncuk, soruları hakkıyla yapanları korumak istediklerini dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı: “Elimizde yarım bardak su var. İçerisine yüzde 10 kadar lağım suyu karışmış. (Şu tarafı temiz kalmış şu tarafını içeyim) deme hakkını kendimizde bulabilir miyiz? Bu kadar olaydan sonra (ben hakkımla yaptım) diyen insanlara güven kalır mı? Tüm derdimiz haksızlığa uğrayanlara hakkını teslim etmeye çalışmak. Ama artık bu kadar geniş boyut kazanmış olaylar yaşandıktan sonra (ben hakkımla almıştım, benim durumum ne olacak?) sorusu bayat kalıyor.”
UNİVERSİTEHABER.COM