Emekli Yargıtay Savcısı Gündel’e göre, “resmî bir kuruma ait bir belgenin kodlanmış olması dikkat çekici.”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a yönelik suikast iddiası soruşturması kapsamında Ankara’daki Seferberlik Tetkik Kurulu’nda başlatılan aramada, Binbaşı İ.G’nin bilgisayarında 30’a yakın ismi içeren şifreleri bir belge bulundu. Taraf‘a konuşan polis kaynakları, isimlerin kodlanmasının, takipteki kişilerin deşifre olmaması amacıyla başvurulmuş bir yöntem olabileceğini dile getirdiler. Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel de, resmi bir kurumda tutulan bir belgenin kodlanmasının, söz konusu belgeyi ‘dikkat çekici’ kıldığını kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Çukurambar’daki evinin önünde polis ekiplerince yakalanan ve haklarında adli soruşturma başlatılan subaylarla birlikte mahkemeye sevk edilen askeri personelin ev ve işyerlerinde aramalar yapılmıştı. Edinilen bilgiye göre; bilgisayar ana belleklerinde, Seferberlik Bölge Başkanlığı binası içinde ‘imaj alma’ işlemi yapıldı. Bilgisayar ana belleklerinde işleme başlanan tarihten itibaren yapılan her türlü işlemin görülebilmesini sağlayan ve ‘röntgen çekme’ olarak tanımlanan bu uygulama sonrasında kopyalanan ana bellekler, incelenmesi için Terörle Mücadele Şubesi’ndeki bilişim uzmanlarına ulaştırıldı. Yapılan incelemelerde, Arınç’ın evi önünde yakalanan Binbaşı İ.G’ye ait bilgisayarda 30’a yakın kişinin isminin kodlandığı bir belgeye ulaşıldı.
Liste incelemeye alındı
Geçmişte hazırlanan ancak silinen bu liste üzerinde Savcı Mustafa Bilgili’nin talimatıyla yeniden inceleme başlatıldı. İsim listesinin şifreli olarak yazıldığı, listedeki isimlerin karşısında sivil ya da asker olup olmadığı, görevlerinin ne olduğunun net olarak belirtilmediği, ancak şifreler nedeniyle dikkat çektiği belirtildi.
Konu hakkında Taraf‘a değerlendirmede bulunan polis kaynakları, 30’a yakın şifreli ismin kimlere tekabül ettiğinin araştırıldığını belirttiler. Terörle Mücadele ekipleri, bu şifreli isimlerin, farklı ve güvenli bir ortamda açılmaya çalışıldığını dile getirdiler. Listedeki isimlerin kime ait olduğunun henüz tesbit edilemediğini belirten kaynaklar, kodlanmanın, takipteki kişi ya da TSK içindeki bazı personelin deşifre olmaması amacıyla yapıldığını kaydettiler. İmaj çalışmasının sonlanmasıyla, isim listesinin ne anlama geldiğinin kesinleşeceği belirtiliyor.
Delil hukuken geçerli
Konuyla ilgili olarak görüşlerini aldığımız emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, ele geçirilen belgenin, hakim kararıyla yapılan bir arama sonucunda ele geçirildiği için, hukuken geçerli bir delil olduğunu dile getirdi. Gündel, “Bu bulgu, ceza yargılamasında delildir. Belgenin içeriğini henüz net olarak bilmiyoruz ancak, savcılığın yürüttüğü soruşturmayla ilgili bir delil değil de başka bir suçun kanıtı da olsa savcılık gerekeni yapar” dedi.