Bir geyik hikayesi ki sormayın. Gaziantep’in Nurdağı ilçesi köylüleri, çevrelerindeki dağlara geyik bırakılacağını duyduklarında çok sevinmişlerdi. Haberle birlikte, on yıllarca önce dedelerinden duydukları ortamın yeniden canlanacağı umuduna kapıldılar.
Ne var ki gelişmeler Nurdağı ilçesinin köylülerine hayal kırıklığı yaşattı. Anlatacaklarımız “geyik muhabbeti” değil, yaşanmış gerçek hikayeler. Hem de öyle yıllar önce değil. Daha dumanı üstünde, tap taze.
Gaziantep Erikçe Yaban Hayvanı Üretme Merkezi’nde üretilen geyiklerden 26’sı önceki yıl Karagöl mevkiine bırakıldı. Yakın köylerin giriş çıkışlarına “Av Hayvanlarını Yetiştirme ve Koruma Sahasıdır. Avlanmak yasaktır” levhaları asıldı.
Sadece levha asılmakla kalınmadı. Yetkililer, köy halkını uyardı. “Geyiklerin üzerlerine çipler yerleştirildi. Onları takip ediyoruz” dediler.
Uyarı sadece sözde kalmadı. Hayvanlara zarar verenlere 5 ila 10 bin lira arasında ceza verileceği duyuruldu.
Köylüler, geyiklere zarar vermeme konusunda mesajı aldılar. Her birini kutsal emanet gibi gözetmeye başladılar.
Günler geçtikçe sorunlar yaşanmaya başladı. Geyikler, çok yabani değildi. İnsanların kendilerine engel çıkarmadığının farkına vardıkça daha yakınlarda görülmeye başladılar.
İşte ne oldu ise de bundan sonra olmaya başladı. Geyikler, köylülerin bağ ve bahçelerine zarar vermeye başladı. Kovmakla gitmez oldu. Kimi zaman bir yıllık emeklerini yok etti.
İNSAN ZARAR VERİRSE YAPTIRIM VAR, HAYVANA YOK
İlgililere dertlerini yandılar. “Ne yapacağız bu geyikleri” dediler. Devlet adına cevap verdiğini düşündükleri kişiler, küçük taşlar atın, havaya ateş açın” gibi önlemler sundular. Söylenenlerin hiçbir çare olmadı.
Bu kez köylüler, yaşadıklarını devlete resmen yazmaya karar verdiler. Çevre ve Orman Bakanlığı’na yazdılar. Cevap, Gaziantep İl ve Çevre Orman Müdürlüğü’nden geldi. Bakanlığın bu konuda 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu çerçevesinde hareket ettiği hatırlatıldı.
Bu kanunlarda “insanlar tarafından hayvanlara verilecek zararların konu edildiği” hatırlatıldı ve buna ilişkin müeyyidelerin yer aldığına dikkat çekildi. Gönderilen cevabi yazıda, “Mevzuatlarımızda hayvanların insanlara verdikleri zararlarla ilgili hiçbir hüküm bulunmamaktadır” denildi.
İnsanların yaban hayvanların yaşam alanlarına girip tahrip ettiği belirtilen yazıda hayvanların da insanların üretmiş olduğu besin kaynaklarına yöneldiği hatırlatıldı. Bakanlık adına gönderilen yazıda benzeri durumların ülkenin farklı yerlerinde de yaşandığına dikkat çekildi.
Cevapta, bir noktanın da altı çizildi ve “hayvanların tabiattaki davranışları izlenmekte” denildi.
Bu cevaptan sonra köylüleri bir merak aldı:
“Haydi geyiklerin verdiği zararı da sinemize çekelim. Ama istemeyen birisi gelip de geyikleri bizim bağ ya da bahçemizin içinde vurursa durumumuz ne olacak.”