Taraf yazarı Emre Uslu, gündemi sarsacak şok bir iddia daha ortaya attı. Uslu, bugünkü yazısında Uludere faciasında hayatını kaybeden 35 köylünün bir saat arayla iki kez bombalandığını yazdı.
Uludere faciasıyla ilgili ayrıntıları köşesine taşımaya devam eden Uslu, Taraf gazetesindeki bugünkü yazısında gelen bilgilere göre köylülerin bir saat arayla iki defa bombalandığını ileri sürerek, "İlk bombalama 19:45 civarında yapılmış. İkinci bombalama 20:30 civarında. Bu arada ilk bombalamadan sonra bölgede görev yapan bazı askerlerin ilgili sivil idarecilere ulaşmaya çalıştığı, telefonla bilgi vermek istemedikleri ve yüz yüze görüşelim dedikleri ancak bu süre içinde yüz yüze görüşemeden ikinci bombalamanın da geldiği belirtiliyor." ifsadesine yer verdi.
İşte Emre Uslu'nun o yazısı...
Uludere köylüleri iki defa bombalanmış
Uludere faciasıyla ilgili ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. En son Heronların kaçakçıların yükleme yaptığı araçları gördüğü ortaya çıktı. Ayrıntılar bununla da sınırlı değil. Gelen bilgilere göre kaçakçılar bir saat arayla iki defa bombalanmış. İlk bombalama 19:45 civarında yapılmış. İkinci bombalama 20:30 civarında. Bu arada ilk bombalamadan sonra bölgede görev yapan bazı askerlerin ilgili sivil idarecilere ulaşmaya çalıştığı, telefonla bilgi vermek istemedikleri ve yüz yüze görüşelim dedikleri ancak bu süre içinde yüz yüze görüşemeden ikinci bombalamanın da geldiği belirtiliyor.
Bu arada yerel askerî birimler “bizim bu süreçten bilgimiz yok emir yukarıdan geldi, bize ‘verilen koordinata top atışı yapın’ dediler yaptık” sözünde ısrar etmeye devam ediyorlar. “Kolordu Komutanı emir verdi, aydınlatma ve top atışı yaptık” diyenler de var. Ortasu Köyü’ndeki olaya Van’daki Kolordu Komutanı’nın müdahale edip top atışı yaptırdığı iddiası doğruysa bu ayrıca muamma. Bu emri neden verdiği de ayrı bir tartışma konusu. Bu çerçevede en azından Heron görüntüleri kendi birimlerinden izlenen Şırnak’taki komutanların bu olaydan nasıl haberdar olmadıkları da ayrı bir konu.
Anlaşıldığı kadarıyla yerel askerî unsurlar ”bizim haberimiz yok” derken ”operasyon kararında dahlimiz yok, neler olup bittiğinden ve neden o köylülere operasyon yapıldığından haberimiz yok” demek istiyorlar. Yerel askerî yetkililerin sorumlular olarak çok yukarıları, Ankara’da yetkili komutanları işaret ettikleri belirtiliyor.
Bu arada dört saatlik Heron görüntülerinin yaklaşık iki saatinin kaçakçıların yüklemesini içerdiği ortaya çıktı. Bu görüntülere göre 17:10’da görüntüye üç araç giriyor. Irak tarafından kaçakçılara mal getiren üç araca odaklanıyor görüntü. 17:30’da araç sayısı beşe çıkıyor. Burada araçlar 40-45 dakika bekliyor ve Heronlar araçlara odaklı görünüyor. 18:15’te onlarca katırla birlikte köylüler geliyor ve yükleme yapılıyor. Yüklemelerin yapıldığı yer sınıra yaklaşık beş-altı km. civarında. Saat 18:30 civarında aydınlatma atılıyor. Belli ki olanların daha net görüntülenmesi için atılıyor aydınlatma, ardından top atışı. Top atışı kesiliyor ve 19:45’te ilk bombalama geliyor. İkinci bombalama 20:30’da yapılıyor.
Görüntülerin bu kısmından anlaşıldığı kadarıyla Heronların o bölgeye yönlendirilmesi bizzat bir istihbarata dayanıyor. Yani Heronlar orada uçarken tesadüfen görüntüye takılmış bir aktiviteye odaklanıp onların görüntüsünü merkeze geçmiyor. Aksine bizzat Heronlar tam da o noktayı gözlemek için oraya yönlendirilmiş. Bu da olayın olduğu gün Taraf’ta çıkan Mehmet Baransu imzalı haberlerin doğruluk ihtimalini artırıyor. Yani ortada bir istihbarat var ve Heronlar bu istihbarat çerçevesinde o tarafa yönlendiriliyor. Ancak bu görüntülerden yola çıkarak bu istihbaratın kimlerden geldiği ve hangi birime geldiği noktasında bir yorum yapılamaz.
İkinci konu Heronların kaçakçılara odaklanması. O kaçakçılık faaliyetine yaklaşık iki saat boyunca odaklanması muhtemelen yüklemelerin ne olduğunu anlamaya çalışmak. Eğer konuya ilişkin bir ön istihbarat olmasaydı bu kaçakçılık faaliyeti üzerine odaklanıp oradan iki saat boyunca görüntü geçilir miydi?
Bütün bunların yanında bence sürece ilişkin en kritik bilgi kaçakçıların yaklaşık 45 dakika arayla iki defa bombalanması. Neden iki farklı zamanda bu grup bombalandı? Orada bulunan askerî yetkililer en azından ikinci bombalamayı önleyemez miydi? Bu kararlılık neden doğdu? Heronların kaçakçılara mal getirdiği iki saat boyunca gözlendikten sonra ve görüntüyü görenlerin anlattığı kadarıyla olayın kaçakçılık faaliyeti olduğu apaçık ortadayken hangi bilgiye, hangi istihbarata dayanarak bu insanları iki defa bombalattınız?
Konuştuğum bazı güvenlik uzmanları ısrarla “göreceksin bu işin altından PKK’nın parmağı da çıkacak” değerlendirmesi yapıyor. Uçakları da PKK kaldırmadı ya diye itiraz edince “‘Heronları düşürün adamlarımıza fazla zarar veriyor’ diyenleri ne çabuk unuttun. Ne oldu Heron ihanetçileri ordudan tamamen temizlendi mi ki bu kadar naif oluyorsun? O Heron ihaneti içinde olanlara bile ciddi bir işlem yapılmadı” diyorlar. Sanırım burada kritik soru şu: PKK’lılara zarar verdiği için Heronları düşürmeye çalışan o ihanet şebekesi yine PKK’ya verilen zararı durdurmak için mi Heronları başka yöne yönlendirip bu sefer masum köylüleri bombalattılar? Böylece Hem Heronların verilerini tartışılır kıldılar hem de PKK’ya bir can daha verdiler.
Uludere olayı çözülmeden, nereye kadar gidecekse üstüne gidilmeden, Heron ihanetçilerinde olduğu gibi olayın üstü kapatılırsa bu terörün bitme olasılığı yoktur. Zira ihanetin olduğu yerde terör de olur hile de..