Kot giyersen öldürürler

'Radyodan şarkı istedin ve piercing taktın, cezan ölüm'. TÜBİTAK'ın desteklediği proje kapsamında çıkan sonuçlar ürkütücü..

Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr Mazhar Bağlı, ''Töre ve Namus Cinayetleri''ne ilişkin yürüttükleri araştırma kapsamında görüştükleri tutuklu ve hükümlülerin eğitim durumu, aile ve gelir yapısının Türkiye ortalamasına yakın olduğunu ve bu kişilerin büyük çoğunluğunun işlediği suçtan pişmanlık duymadığını ifade ettiğini söyledi.


Bağlı, gazetecilere, aralarında psikolog, sosyolog, antropolog ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan 8 kişilik bir ekiple geçen yıldan bu yana yürüttükleri proje hakkında bilgi verdi.


TÜBİTAK'ın da desteklediği proje kapsamında şu ana kadar 44 cezaevinde, 180 hükümlü ve tutukluyla görüştüklerini dile getiren Bağlı, ağustos ayında sona ermesi planlanan proje kapsamında, 20 kişiyle daha görüşme yapmayı planladıklarını bildirdi.

-PİŞMANLIK YOK-

Doç. Dr. Mazhar Bağlı, şu ana kadar görüştükleri tutuklu ve hükümlülerin, cinayetleri genellikle ''gayri meşru ilişki'' nedeniyle işlediklerini savunduklarını ve olayı soğukkanlılıkla anlattıklarını söyledi.


Kamuoyunda anlatıldığı gibi kimsenin ''kot pantolon giydiği için, radyodan istek istediği için, ya da piercing (cilt ve cilt altındaki yağ tabakasının ya da kıkırdağın delinmesi ile vücuda takılan takı) taktığı'' için öldürülmediğini öne süren Bağlı, cinayetlerin genellikle eşi tarafından aldatılmayı kabul etmeyen kişiler ya da yakınları tarafından gerçekleştirildiğini savundu.


Bağlı, ''Araştırma kapsamında görüştüğümüz 180 tutuklu ve hükümlünün eğitim durumu, aile ve gelir yapısı Türkiye ortalamasına yakın ve bu kişilerin büyük çoğunluğu işlediği suçtan pişmanlık duymadığını ifade ediyor'' dedi.
''Töre ve namus cinayeti''ni işlediği için tutuklu veya hükümlü olan 180 kişi arasında üniversite veya lise mezunu ile okur yazar olanların oranının yüzde 60 civarında olduğuna işaret eden Mazhar Bağlı, yüzde 40'lık bölümün ise okur yazar olmadığını belirtti.


Görüşme yaptıkları kişilerin, olayın ardından cezaevlerinde ve toplumda itibar gördüklerini beyan ettiğini anlatan Bağlı, töre ve namus cinayetlerinin önlenmesi için yapılan yasal düzenlemelerin tek başına yeterli olmayacağına, toplumun bu konuda eğitilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Doç. Dr. Mazhar Bağlı, 1,5 ay sonra sonuçlanması planlanan projeyi ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla, sivil toplum örgütlerinin yetkilileriyle paylaşacaklarını kaydetti.

aa

Yerel Haberleri