İSTANBUL (AA) - İLYAS KAÇAR - İstanbul Sarıyer'de yaşayan 93 yaşındaki Kore gazisi Mustafa Reşberoğlu, Türk askerinin kahramanca bir mücadele ortaya koyduğu Kore Savaşı'nda yaşadıklarını unutamıyor.
Kuzey Kore'nin 25 Haziran 1950'de Güney Kore'yi işgal etmesiyle başlayıp 27 Temmuz 1953'te sona eren Kore Savaşı'nda, Çin ve Sovyetler Birliği Kuzey Kore'ye, ABD önderliğindeki Birleşmiş Milletler (BM) de Güney Kore'ye destek verdi. 17 Eylül 1950'de Kore'ye yola çıkan ilk Türk Tugayı da 12 Ekim 1950'de Pusan Limanı'na ulaştı.
Savaşa 21 bin 212 askerle toplamda 4 tugayla katılan Türkiye, asker sayısı bakımından Kore Savaşı'na katılan 16 ülke arasında 4'üncü sırada yer aldı. Türkiye, cephede hayatını kaybeden 700'ü aşkın asker ile yaralanıp sonra vefat eden ve kaybolanlar da dahil 900'ü aşkın şehit verdi.
Antalya'da 1930'da dünyaya gelen Kore Gazisi Reşberoğlu da askerliği döneminde Türk tugayıyla Kore'ye giderek, savaşa katıldı.
İstanbul Davutpaşa'daki kışlada ilk askerlik deneyimini yaşayan Reşberoğlu burada 3 ay kaldıktan sonra Edirne'ye gitti. Reşberoğlu, Kore Savaşı'nın 1950'de başlamasının ardından iki asker arkadaşıyla Kore'ye gitmeye gönüllü oldu.
Üsküdar'daki Selimiye Kışlası'ndaki hazırlıkların ardından Reşberoğlu, gönüllü asker arkadaşlarıyla trenle Ankara'ya gitti.
Ankara'da bir buçuk ay boyunca gece dağlarda yapılan eğitimlerin ardından Reşberoğlu, daha sonra trenle İskenderun'a, oradan da harp gemileri eşliğinde Süveyş Kanalı'ndaki İsmailiye Limanı'na gitti. Sonrasında Reşberoğlu ve beraberindeki askerler, Kızıldeniz üzerinden Hint Okyanusu'nu geçerek, Kore'ye ulaştı.
- "Biz hep önde gittik"
Kore Savaşı'nda yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Mustafa Reşberoğlu, bir ayda Kore'ye ulaştıklarını, sonrasında trenle Seul'e giderek harp sahasına girdiklerini söyledi.
Sabahleyin çalışmaya başladıklarını, mermi ve top taşıdıklarını aktaran Reşberoğlu, "Bu sırada kıyamet kopuyor, havanlar, bombalar düşüyor. Daha sonra Kunuri harbi başladı. Amerikan askerlerinin hepsi arkamızda, yanımızda kimse yok. Biz hep önde gittik. Bir Amerikalı yüzbaşı, 'Türk tugayına söyleyin geriye çekilsin.' dedi. Ancak her tarafta hatlar kesildiği için bize haber gelmedi. Haber gelmeyince mecbur olduk süngü harbine. Karşı taraftan gelen askerler çok kalabalık. Bizi çembere aldılar. Yaklaşık bin küsur kişiyi kaybettik. Bizden bin kişi gittiyse onlardan 5 bin asker gitti." ifadelerini kullandı.
- "Kum Tepe'de çok şehit verdik"
Bu ağır savaşın ardından kendilerine bir süre istirahat verildiğini aktaran Reşberoğlu, sonrasında Kum Tepe denilen başka bir bölgeye geçtiklerini belirtti.
Burada da devamlı önde savaştıklarını aktaran Reşberoğlu, "Kum Tepe, çok yüksek bir tepe. Karanlıkta asker taşıyoruz. Her tarafta mermi, fişek var, havan topları bizi zorluyor. Sık ağaçlardan oluşan bir orman var, ağaçların tepeleri asker dolu. Kum Tepe'de çok şehit verdik." şeklinde konuştu.
Zorlu mücadelenin ardından Kum Tepe'nin teslim alındığını ifade eden Reşberoğlu, "Bu başarının ardından çok madalyalar aldık. Ancak çok da can kaybettik. Kum Tepe'de Çinliler, Amerikan uçaklarını düşürdüğü için onlar da alçak uçuş yapıyor. Amerikalılar bizi Çinli sanıp üstümüze bomba attılar. Allah'tan bombalar ileriye düştü." diye konuştu.
- Kunuri Muharebesi'nde çok sayıda sivil hayatını kaybetti
Kore Gazisi Reşberoğlu, savaş sırasındaki anılarının hafızasında hala tazeliğini koruduğunu dile getirerek, konusunu Kore Savaşı'ndan alan "Ayla" filmini 3 kez izlediğini söyledi.
Ayla bebek ile ilgili anılarını aktaran Reşberoğlu, Kunuri Muharebesi'nde çok sayıda sivilin de hayatını kaybettiği belirtti.
Bu siviller arasında Ayla bebeğin anne ve babasının da olduğunu, cesetlerin arasında kız çocuğunun bulunduğunu belirten Reşberoğlu, "Anne baba ölmüş, çocukcağız, öyle kıvrılmış kalmış. Çocuk, Suvan'daki Ankara okuluna götürüldü." dedi.
- "Anneme 'Mustafa şehit oldu' diye mektup gelmiş"
Askerlikten sonra memleketi Antalya'ya döndüğünü anlatan Reşberoğlu, "Kore'deyken annem bir kuzu almış, 'Oğlum gelince keseceğim.' demiş. Daha sonra anneme 'Mustafa şehit oldu.' diye mektup gelmiş. Şehit haberini alınca yine kesmemiş, bekletmiş." ifadelerini kullandı.
Korelilerin kendisini defalarca ziyarete geldiğini ve üç kez ülkelerine davet ettiklerini anlatan Reşberoğlu, ancak sağlık sorunları nedeniyle gidemediğini kaydetti.