Sabah Gazetesi yazarı Hasan Celal Güzel, bugünkü yazısında “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” dedirtti.
Güzel, hükümet ile Gülen grubu arasındaki krizde hem Erdoğan’a düzenlenen 17 Aralık komplosundan bahsetti, hem de Başbakan’ın hiç bir şey olmamış gibi Gülen’in mektubunudeğerlendirip zıtlaşmayı sona erdirmesini istedi.
RÖVANŞ GİBİ
Hasan Celal Güzel, “Uzlaşma” başlığıyla kaleme aldığı yazıda “2012 Şubatı'nda MİT Müsteşarı'nın sorgulanmak ve tutuklanmak istenmesi, bardağı taşıran son damla olmuştur. Daha sonra, cemaat hizmetlerinin de olduğu dershanelerin kapatılması konusundaki çalışmalar, cemaat içindeki bazı mahfiller tarafından rövanş gibi algılanmış; ne yazık ki 17 Aralık Operasyonu sahneye konulmuştur” ifadelerinikullandı.
"SONA ERDİRİN!"
Savaşı başlatan ve komploların kaynağı net olarak ortadayken, Güzel enteresan şekilde Fethullah Gülen’in Cumhurbaşkanı’na gönderdiği mektuba “uzlaşma” anlamı yükleyerek Başbakan Erdoğan’a şu çağrıda bulundu: “Fethullah Hocaefendi'nin Cumhurbaşkanı'na gönderdiği bir nevi 'uzlaşma' mahiyetindeki mektubun, Başbakan Erdoğan tarafından da değerlendirilmesini ve bu üzücü zıtlaşmanın bir an önce sona erdirilmesini diliyor ve bekliyoruz.”
SORUMLUSU KİM?
İyi güzel de, Sayın Hasan Celal Güzel, Fethullah Gülen’in Başbakan Erdoğan’a ettiği bedduaları, Firavun benzetmelerini, kibir suçlamalarını, komploları nereye koyacak.
Gülen kadrolarının yuvalandığı yargı ve emniyetteki paralel yapılanmanın Türkiye demokrasisi ve hukuk düzenine yaptığı tahribatı görmezden mi gelecek?.
Ve tüm bunları hiçe sayarak zıtlaşmanın faturası, uzlaşmamanın sorumluluğunu Erdoğan’a mı çıkaracak?
El insaf!..