KIRGIZİSTAN'DAKİ OLAYLAR: 17 KİŞİ ÖLDÜ, 180 KİŞİ YARALANDI, MUHALİFLER İÇİŞLERİ BAKANINI DÖVEREK ÖLDÜRDÜ
Kırgızistan'da muhalefet yanlılarının, Devlet Başkanı Kurmanbek Bakıyev'in istifası talebiyle dün Talas'ta başlattığı gösteriler bugün Narın ve başkent Bişkek'e yayıldı.
Göz yaşartıcı gaz ve şok bombalarıyla göstericileri dağıtamayan polisin açtığı ateşte 17 kişi öldü, 180 kişi yaralandı.
Talas'ta dün başlayan protestolarda göstericiler valiliğini ele geçirerek valiyi rehin aldı, vali daha sonra kurtarıldı.
Talas'taki olayların ardından akşam saatlerinde muhalefet lideri Almazbek Atambayev, makineli tüfeklerle evine giren polislerce bir araca bindirilerek götürüldüğü bildirildi. Talas'taki gösterilerden sonra, parlamentoda temsil edilmeyen muhalif Ata-Meken Partisinin lideri Ömürbek Tekebayev ile bazı başka muhalif politikacılar da gözaltına alındı.
Başkentte bugünse devlet başkanlığı binasına girmeye çalışan ancak polisin müdahalesiyle karşılaşan göstericiler, devlet televizyonu ve radyosunu kısa süreliğine ele geçirdi.
Başkanlık binasının önünde bir aracı ateşe veren göstericiler, polislerin araçlarına ve silahlarına da el koydu. Paniğin hakim olduğu başkentte halk dükkanları boşalttı.
Devlet Başkanlığı binasının önünde başlayan çatışmanın yayılmasının ardından Kırgızistan meclisinin tavsiyesi doğrultusunda ülkede olağanüstü hal ilan edildi.
Narın kentinde ise 3 binden fazla muhalefet temsilcisi valilik binasının önünde toplandı. Narın'da binaya girmeye çalışan göstericilere de polis müdahale etti.
Dünkü olaylar yüzünden bugün Talas'a giden İçişleri Bakanı Moldomusa Kongantiyev ile Başbakan Birinci Yardımcısı Akılbek Caparov'un göstericiler tarafından rehin alındığı, içişleri bakanının göstericiler tarafından dövüldüğü yolundaki haberlerin ardından bakanın öldüğü açıklaması geldi.
Devlet Başkanının ise nerede olduğunun bilinmediği, iki uçağın havalimanında bekletildiği bildirildi.
Muhalefet, Devlet Başkanı Kurmanbek Bakıyev'in istifa etmesini istiyor, yolsuzluğun üzerine gitmek ve üst düzey mevkilerdeki akrabaların kovulması gibi talepleri yerine getirilmezse protestolara devam etme tehdidinde bulunuyor.
BİŞKEK'TE POLİS GÖSTERİCİLERE ATEŞ AÇTI
Kırgızistan'da dün Talas kentinde başlayan ve daha sonra başkent Bişkek ve Narın kentine sıçrayan gösteriler kana bulandı.
Bişkek'te hükümet binasını ele geçirmeye çalışan göstericilere polisin ateş açtığı haberleriyle birlikte çok sayıda can kaybı olduğu bildiriliyor.
Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in başkent dahil gösterilerin düzenlendiği bölgelerde olağanüstü hal ilan ettiği Kırgızistan'da protestocular, 5 yıldır iktidarda olan Bakiyev yönetiminin istifasını istiyor.
Başkentte bugün resmi binaların yakınlarında 5 bini aşkın göstericinin toplandığı, muhalif göstericilerin devlet televizyonu ve radyosunu ele geçirdiği haberleri gelen Kırgızistan'da; yaygın yoksulluk, artan fiyatlar ve yetkililerin yolsuzluk iddialarıyla başlayan siyasi kargaşa mart başından bu yana varlığını sürdürüyor.
-YOKSUL ORTA ASYA ÜLKESİ-
Çin ile sınırı bulunan, Özbekistan, Tacikistan ve Kazakistan ile komşu olan Orta Asya ülkesi Kırgızistan, eski Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasıyla bağımsızlığını ilan etti.
Eski Sovyet cumhuriyetlerinin en yoksullarından biri olan Kırgızistan'ın bir miktar petrol, gaz kaynağı ve gelişen altın madeni sektörü bulunurken, ülke, enerji ihtiyacının çoğunu karşılamak için dış alıma gerek duyuyor.
Yoksulluk ve ülkenin kuzey ile güneyi arasında etnik bölünmeler zaman zaman şiddete dönüşse de Kırgızistan, bölgede demokratik düzeni sürdürebilen ülkeler arasında kabul edildi.
Kırgızistan hem ABD'nin Afganistan'daki operasyonları için kullandığı askeri üssüne, hem de Rusya'nın askeri üssüne ev sahipliği yaparken, Bişkek hem ABD ile Rusya, hem de komşusu Çin'in yardımlarına ihtiyaç duyuyor.
Kırgızistan, ülkede ikisinin de askeri üsleri bulunan ABD ve Rusya'nın Orta Asya'da kontrolü ele geçirme mücadelesinde önemli rol oynuyor.
Rusya'nın ülkenin kuzeyi, güneyi ve başkent Bişkek'te önemli etkinliği bulunduğu da kaydediliyor.
Bakiyev 2008'de Rusya ile kredi konusunda anlaşmaya varmasının ardından, ABD'nin Afganistan'daki askeri operasyonlarını desteklemek için 2001 yılı sonunda Bişkek yakınındaki Manas uluslararası havaalanında kurduğu askeri üssü kapatma tehdidinde bulunmuştu. Ancak ABD'nin üsse ödediği yıllık kirayı üç katına çıkarmayı kabul etmesinden sonra bu kararından vazgeçmişti.
Kırgızistan birkaç hafta sonra da Rusya'nın ülkede ikinci bir askeri üs kurmasına izin verme konusunda geçici anlaşmaya varmıştı.
-2005'TEKİ AYAKLANMA-
Kırgızistan'da 2005 yılında da hükümetin genel seçimlere müdahale ettiği iddiaları, yoksullukla birlikte yolsuzluk suçlamalarıyla tetiklenen halk ayaklanması sonucu, ülkeyi bağımsızlığından itibaren yöneten Devlet Başkanı Askar Akayev devrilmişti.
Akayev'in "Lale Devrimi" adı verilen halk ayaklanmasıyla devrilmesinden sonra iktidara gelen Kurmanbek Bakiyev'in de ülke içinde devlet kurumlarında ve ülke dışında tam bir güven sağlayamadığı yorumları yapılırken, ülkede iç gerginliğin dinmediğine dikkat çekiliyor.
Bakiyev 2009'daki seçimleri de yüzde 89 oy oranıyla kazanırken, seçimler muhalefet ve yabancı gözlemciler tarafından anti demokratik bulunarak eleştirilmişti.
-ÖZBEKLER VE KIRGIZLAR-
Ülkenin 5,5 milyon nüfusunun yaklaşık yüzde 70'ini Kırgızlar oluştururken, ağırlıklı olarak güneyde Fergana vadisinde yaşayan Özbekler de nüfusun yaklaşık yüzde 15'ini oluşturuyor.
Güneyde toprak ve barınma konusunda Kırgızlar ile Özbekler arasında gerginlik bulunurken, Özbekistan'ın Andican kentinde 2005 yılında çıkan çatışmaların ardından Kırgızistan'a mülteci akınından sonra Özbekistan ile Kırgızistan arasındaki ilişkiler de gerilmişti.
Kırgız hükümetinin ayrıca ülkenin güneyinde zaman zaman çıkan çatışmalarla Hizb-u Tahrir gibi dinci örgütlerin eylemlerinden endişe ettiği biliniyordu.
ORTA ASYA UZMANI GAZİGİL: ADİL GELİR PAYLAŞIMI GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ, TOPLUMSAL PATLAMANIN EŞİĞİNE GELİNDİ
Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te polis ile muhalif göstericiler arasında çıkan çatışmalar ve bu ülkede yaşanan duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Rusya ve Orta Asya uzmanı Orhan Gazigil, yönetimin iktidara geldiği 2005 yılından bu yana halkın beklentilerine cevap vermekte zorlandığını, adil gelir paylaşımını gerçekleştiremediği için de toplumsal patlamanın eşiğine gelindiğini söyledi.
Muhalefetin, iktidarda bulunan Kurmanbek Bakiyev yönetimine 17 Martta ültimatom vererek 7 maddelik şart koştuğunu belirten Gazigil, bu taleplerin yerine getirilmemesi durumunda 7 Nisanda miting yapacaklarını önceden duyurduklarını ve miting öncesi muhalif liderlerden bazılarının da tutuklanmasının olayların fitilini ateşlediğini belirtti.
Ültimatom maddelerinden ilkinin Bakiyev'in iktidarı süresince ülkede önemli yerlere getirdiği oğlu, kardeşleri ve akrabalarının bir an önce bu görevlerden el çektirilmesi gerektiği şeklinde olduğunu kaydeden Gazigil, Bakiyev'in oğlu Maksim Bakiyev'in Kırgizistan'daki tüm yatırımları kontrol eden Yatırım Ajansı'nın başına getirildiğini, kardeşlerinin de Devlet Güvenlik Birimi başkanı, Çin'de ticaret temsilciliği ve Kırgızistan'ın Almanya Büyükelçiliği gibi kilit görevlere atandığına dikkati çekti.
Gazigil, Bakiyev ailesinin sadece siyasi alanı değil ekonomik faaliyetleri de kontrol etmesinin ülkede büyük tepkiye neden olduğunu belirtti.
Muhalefetin bir diğer isteği olan basın ve düşünce özgürlüğü alanında da ülkede son dönemde "sıkıntı" yaşandığını ifade eden Gazigil, muhalefetin, bugüne kadar gözaltına alınan muhalif siyasilerin serbest bırakılmasını talep ettiğini söyledi.
Kırgızistan'da özellikle Kurmanbek Bakiyev'in 2005 yılında iktidarı ele geçirirken ürettiği demokrasi söyleminin de toplumsal tabanının bulunmadığını kaydeden Gazigil, Kırgız halkının demokrasiyle birlikte daha iyi hayat şartlarına odaklandığını ifade etti.
Gazigil, ülkenin siyasi sisteminde "klan mücadeleleri"nin önemli bir yer tuttuğunu, 2005 yılındaki olaylarda Kırgızistan'ın güney kesimlerinde yaşayan insanların ayaklanarak iktidarı ele geçirdiğini, bugün ise 2005'ten sonra iktidardan uzaklaştırılan ülkenin kuzey kesiminde yaşayan insanların ayaklandığını söyledi.
Bugün Kırgızistan'dan Rusya ve Kazakistan'a çalışmak üzere giden yüz binlerce Kırgız'ın büyük bir kısmının ülkenin kuzey kesiminden olduğunu, Talas şehrinin de göç veren en büyük şehirlerden olduğunu belirterek, ülkenin kuzey kesimindeki insanların "Temiz havadan başka kaybedecek bir şeyimiz kalmadı" dediklerini ifade etti.
Gazigil, Kırgızistan'da her aileden en az bir kişinin yurt dışında çalışmak zorunda kaldığını ve ağır ekonomik koşulların ülkedeki iktidardan memnuniyetsizliği artırdığına işaret etti.
Gazigil, 5 milyona yakın Kırgız nüfusundan çalışabilecek konumda olan 400 binden fazla kişinin Rusya'da çalıştığını, birçok kişinin de Kazakistan ve diğer ülkelerde iş aradığını belirterek, bu insanların da çalışma koşullarının çok ağır olması sebebiyle kendi ülkelerindeki iktidara tepkili olduklarını kaydetti.