Fatih Ürek ve Kuşum Aydın gibi ünlülerin de gözaltına alındığı uyuşturucu operasyonuyla ilgili davada 5 yıl hapse çarptırılan Mahmut Çelik'in yerine başkasının cezaevinde yattığı ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, 1994'te uyuşturucu ticaretindan yakalanan ve İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Mahmut Çelik, 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın kesinleşmesi üzerine Çelik, aranmaya başlandı. 13 Kasım 2003'te Mahmut Çelik kimliği taşıyan bir kişi Antalya'da Kumluca Cumhuriyet Savcılığı'na teslim oldu ve Kumluca Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Bu kişi kamuoyunda 'Rahşan Affı' olarak bilinen 'Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası'ndan yararlandırılarak 24 Aralık 2004'te tahliye oldu.
İHBAR GELDİ
Tahliyenin ardından savcılığa yapılan ihbar, sahte mahkum skandalını ortaya çıkardı. İhbara göre, cezaevine Mahmut Çelik olarak giren kişi, aslında bir başkasıydı. Bunun üzerine cezaevinde yatan kişinin fotoğrafları ile gerçek Mahmut Çelik'in pasaport ve sürücü belgesindeki fotoğrafları kriminal laboratuvarında karşılaştırıldı. İkisinin ayrı kişiler olduğu anlaşıldı. İncelemede, cezaevine giren kişinin fotoğrafıyla Mahmut Çelik adına 1 Temmuz 2003 tarihinde İstanbul Beşiktaş'tan nüfus cüzdanı çıkarıldığı tespit edildi. Açılan soruşturmada ifadesi alınan Mahmut Çelik ise suçlamayı kabul etmedi ve "Cezaevine ben girdim" dedi. Çelik, ihbarı tahliyesinin ardından kan davalı olduğu kişilerin yaptığını öne sürdü. Ancak, Çelik hakkında "Başkasını kendisinin yerine hapse girmeye azmettirmek" suçundan Kumluca Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Tutuksuz yargılanan Çelik, 8 Eylül 2009'da 10 ay hapse çarptırıldı. Çelik'in itirazı üzerine dosyesğ temyizde bulunurken mahkeme, sahte nüfus Beşiktaş'tan alındığı için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Çelik için "resmi belgede sahtecilik" suçundan da dava açıldı. 2-5 yıl arasında hapsi istenen Çelik'in yargılanmasına İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. Çelik'in; uyuşturucu kullanmak, ticaretini yapmak ve evrakta sahtecilik suçlarından poliste kaydı var. Çelik'in 16 Kasım 2006'da yine bir "evrakta sahtecilik" suçundan tutuklanıp tahliye olduğu kayıtlardan anlaşılıyor.
Cezayı baştan çekecek
Emekli savcı Gültekin Avcı, "Cezalar şahsidir. 50 kişi bile cezaevinde yatsa o kişiye verilen ceza kalkmaz" dedi. Avcı konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu kişi eski cezasını çekmenin yanı sıra bu suçlardan da ceza alacak. Yerine yatan diğer kişi açısından da resmi mercileri iğfal ve resmi evrakta sahtecilik suçu işlenmiştir. Çelik'in yerine yattığı süre, bu suçlardan alacağı cezadan düşer. Şüpheli, adli makamlardan da yardım görmüş olabilir. Tek başına yapamaz. Buna bilinçli olarak alet olan kişiler savcı dahi olsa suç işlemiştir. En azından görevi ihmalden yargılanması gerekir. " Avukat Fatih Volkan da Mahmut Çelik'in, başkasının yattığı cezayı hiç infaz edilmemiş gibi çekeceğini belirterek, "Bu kişinin yerine cezaevine giren kişi de yargılanır. Yattığı süre alacağı cezadan düşer" dedi.
Orhan YURTSEVER-SABAH
İHBAR GELDİ
Tahliyenin ardından savcılığa yapılan ihbar, sahte mahkum skandalını ortaya çıkardı. İhbara göre, cezaevine Mahmut Çelik olarak giren kişi, aslında bir başkasıydı. Bunun üzerine cezaevinde yatan kişinin fotoğrafları ile gerçek Mahmut Çelik'in pasaport ve sürücü belgesindeki fotoğrafları kriminal laboratuvarında karşılaştırıldı. İkisinin ayrı kişiler olduğu anlaşıldı. İncelemede, cezaevine giren kişinin fotoğrafıyla Mahmut Çelik adına 1 Temmuz 2003 tarihinde İstanbul Beşiktaş'tan nüfus cüzdanı çıkarıldığı tespit edildi. Açılan soruşturmada ifadesi alınan Mahmut Çelik ise suçlamayı kabul etmedi ve "Cezaevine ben girdim" dedi. Çelik, ihbarı tahliyesinin ardından kan davalı olduğu kişilerin yaptığını öne sürdü. Ancak, Çelik hakkında "Başkasını kendisinin yerine hapse girmeye azmettirmek" suçundan Kumluca Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Tutuksuz yargılanan Çelik, 8 Eylül 2009'da 10 ay hapse çarptırıldı. Çelik'in itirazı üzerine dosyesğ temyizde bulunurken mahkeme, sahte nüfus Beşiktaş'tan alındığı için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Çelik için "resmi belgede sahtecilik" suçundan da dava açıldı. 2-5 yıl arasında hapsi istenen Çelik'in yargılanmasına İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. Çelik'in; uyuşturucu kullanmak, ticaretini yapmak ve evrakta sahtecilik suçlarından poliste kaydı var. Çelik'in 16 Kasım 2006'da yine bir "evrakta sahtecilik" suçundan tutuklanıp tahliye olduğu kayıtlardan anlaşılıyor.
Cezayı baştan çekecek
Emekli savcı Gültekin Avcı, "Cezalar şahsidir. 50 kişi bile cezaevinde yatsa o kişiye verilen ceza kalkmaz" dedi. Avcı konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu kişi eski cezasını çekmenin yanı sıra bu suçlardan da ceza alacak. Yerine yatan diğer kişi açısından da resmi mercileri iğfal ve resmi evrakta sahtecilik suçu işlenmiştir. Çelik'in yerine yattığı süre, bu suçlardan alacağı cezadan düşer. Şüpheli, adli makamlardan da yardım görmüş olabilir. Tek başına yapamaz. Buna bilinçli olarak alet olan kişiler savcı dahi olsa suç işlemiştir. En azından görevi ihmalden yargılanması gerekir. " Avukat Fatih Volkan da Mahmut Çelik'in, başkasının yattığı cezayı hiç infaz edilmemiş gibi çekeceğini belirterek, "Bu kişinin yerine cezaevine giren kişi de yargılanır. Yattığı süre alacağı cezadan düşer" dedi.
Orhan YURTSEVER-SABAH