Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Karabük'te bir çay bahçesinde düzenlenen CHP'ye üye katılım töreninde yaptığı konuşmada, 1937'de Karabük'ün 13 haneli mahalle olduğunu, 3 Nisan 1937'de Atatürk'ün talimatıyla Başbakan İsmet İnönü tarafından Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları'nın (KARDEMİR) temelinin atıldığını söyledi.
Karabük'ün cumhuriyet kenti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''13 haneli bir mahalleden bugün il çıktı. Birileri diyor ya sizin dikili bir ağacınız bile yok. Merak ediyorum Karabük'e gelince, demir çelik fabrikasının önünden geçince bir insanın yüzü kızarmaz mı acaba?'' diye konuştu.
Karabük'te son seçimlerde bekledikleri oyu alamadıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Karabük'teki işçiler 'Kılıçdaroğlu'na güveniyoruz' diyorsunuz, ben de size güveniyorum ama işçilerin tamamen emeğini savunan bir siyasi partinin yanında olmanız lazım. İşçilerimize sözümüz var. En son Erzurum'da bir olay, 5 vatandaşhayatını kaybetti, dondu. Saatlerce kaldılar orada, 'birileri gelip bizi kurtaracak mı' diye. Seçimlerden önce de Erzurumlulara diyordunuz 'helikopterlerimiz var, imkanlarımız var', hani Türkiye çok büyümüştü, gelişmişti. 40 yıl önceden bahsedeceğine, 5 vatandaşın soğuktan donuyor, bir Allah'ın kulu gelip onları kurtaramıyor. 'Helikopterin mazotu bitmiş' diyor vatandaşımız. Bu iş mazotla da ilgili değil, içinde insan sevgisi varsa her şartta onları kurtarırsın. Kalkmışlar neden bahsediyorlar, 40 yıl önceki olaylardan. İnönü şöyleymiş, böyleymiş. İnönü geldi, işte fabrikayı kurdu, bir cumhuriyet kenti doğdu. Sen bak bakalım bir tane kent kurdun mu, yaptın mı bir şey? 40 yıl öncesiyle niye uğraşıyorsun kardeşim, karşında Kemal Kılıçdaroğlu var, söyle de cevabını vereyim.''
-''Kavga etmeyen bir Türkiye istiyoruz''-
CHP'nin emekten, demokrasiden, mazlumdan ve dindar insandan yana olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Huzur içinde, kavga etmeyen bir Türkiye istiyoruz. Cumhuriyeti kavga etmek için kurduysak doğrudur kavga edelim ama cumhuriyeti bu ülkede huzur ve barış için kurduk. Defalarca söyledim, '12 Eylül'le hesaplaşacağız' diyorlar. 12 Eylül'le hesaplaşmanın yolu Kenan Evren'in getirdiği yasaları değiştirmektir. Kim engelliyor, CHP mi? Hayır. Başka bir parti mi? Hayır. Engel olan kim? Recep Tayyip Erdoğan. Kardeşim yüzde 10 seçim barajını mı değiştireceksin, getir, kim getirdi? 12 Eylül, kim değiştirmek istiyor? CHP. Kim engel olmak istiyor? Adalet ve Kalkınma Partisi. Seçim yasası 12 Eylül döneminde geldi. Gel değiştirelim diyorum, kim engel olmak istiyor? Recep bey. Özel yetkili mahkemeler hiçbir demokraside yok. Getiren kim? Kenan Evren. Değiştirmek isteyen kim? CHP. Bu engellenmesin, aynen devam etsin diyen kim? Recep bey.''
Kılıçdaroğlu, Karabük'ün emekliler kenti olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
''Emeklilere sitemim var. Yolda gelirken bir emekli yolumu çevirdi, 'geçinemiyoruz, niye dillendirmiyorsun' dedi. Seçimlerde gittiğim her yerde emeklinin hakkını savundum. 9 milyon emekli var, eşleriyle 18 milyon, isteseler bir partiyi tek başına iktidara getirirler. Emeklilin şikayet etmeye hakkı var mı? Demokrasilerde kural şudur, benim geçinemeyeceğim parayı bana vermiyorsan, kusura bakma ben de sana oy vermem ama hayır 'beni yere yatırıp üstüme basıp çiğnesen de sana oy vereceğim' diyorsanız onun adı demokrasi değildir. Önce kendi hakkını savunacaksın, sonra toplumun hakkını savunacaksınız. Benim elimden ekmeği alıyor, aylığıma zam yapmıyor, ondan sonra gideceğim ona oy vereceğim, ana muhalefet partisi gelince de 'ben geçinemiyorum.' Recep beye sorarsanız hepiniz gül gibi geçiniyorsunuz. Hiçbir derdiniz yok. Çünkü o ve etrafındaki insanların tamamı köşeyi döndü. Onların yoksulluk gibi derdi yok. Zamla zulüm yapıyorlar. Yüzde 19 zam, yüzde 8 zam, benzine 3 haftada 3 kez zam. Zamla ülke yönetilir, niye yönetilmesin.''
Zamlara direnilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Siyasetteki yozlaşmaya izin vermeyiniz. Politikacı doğruları söylemek zorundadır. Doğruları söyleyeceğiz ki bu ülkeye huzur gelsin. Türkiye büyüyor, niye işsizlik var? Nedeni şu, ülkeyi ithalata bağlarsanız sağlıklı büyüyemezsiniz. Cari açıkta dünyada ikinciyiz. AKP tarafından 9 yılda 1 trilyon 900 milyar dolar kaynak kullanıldı. Bu para nereye harcandı? İşsizlik mi önlendi, çiftçi mi, esnaf mı hayatından memnun, kim memnun? Bankalar memnun, faizli düzende herkes memnun olur. 1 trilyon 900 milyar dolar, unutmayacağınız rakam budur. Nereye harcandı bu para? ''
-''Temiz siyasete ihtiyacımız var''-
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bir süreçten geçtiğini, CHP'nin siyasi ahlakı olduğunu ve önce memleketin çıkarlarını düşündüğünü belirterek, şunları söyledi:
''CHP'li bir başbakan gidip İran'da refüze edilmez, bir gün bekletilmez. 'Benim hastalığım var' diye Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı bekletiyorsun, orada o gün iki ayrı heyeti kabul ediyorsun. Ben buna isyan etmeyeceğim de neye edeceğim? Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı yapan bir ülkenin başbakanı kuryelik görevi yapabilir mi? Bunlar yanlıştır, bu milletin bir onuru var. Temiz siyasete, ülkesini düşünen siyasete ihtiyacımız var. Bunun için yola çıktık. Bütün arkadaşlarımı, herkesi, ülkenin geleceğini, işsizleri, 7 aylık çocuğunu kurutma makinesiyle ısıtmaya çalışan annenin dramını düşünen herkesi CHP'ye davet ediyorum. Temiz siyasetten yana olanlara, kul hakkı yemeyenlere kucağımızı açıyoruz. Bunu arzu ediyorum. Halka hesap vermeyi onurlu görev sayan bir siyaset anlayışıyla yola çıktık. Kimseyi ötekileştirme lüksümüz yok.''
Kılıçdaroğlu, kadın ve gençlere kota getirdiklerini kaydederek, ''Belediye başkanlığı, belediye meclisi ve milletvekili seçimlerinde de yüzde 33 cinsiyet kotası var. Bütün kadınları CHP'nin çatısı altına bekliyorum. Onların eli değerse bu partiden bereket fışkırır. Gençlere de penceremizi açtık'' dedi.
Herkesin karnının doyduğu, iş güç sahibi olduğu yerde hapishanelerin boş olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''2002'de Türkiye'de hapishanede yatan insanların sayısı 59 bindi. 2012'de hapishanede yatanların sayısı 127 bini aştı. İcra dosyaları ikiye katlandı. Onun için Türkiye yeni bir partiye, anlayışa ihtiyaç duyuyor. Bu yeni söylemi, yeni anlayışı, onurlu Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırmayı, birilerine kuryelik yapan değil onuruyla duran bir cumhuriyet hükümeti kurmayı, komşularımızla barış içinde yaşamayı, kaplanlık yapmamayı öğrenmeliyiz. Yeni bir hükümet, yeni bir anlayış, yeni bir Cumhuriyet Halk Partisi bunun için var.''
Törende, Kılıçdaroğlu ve parti yöneticilerince CHP'ye üye olduğu bildirilen bin 280 kişiyi temsilen 30 kişiye rozet takıldı.
Bu arada, törenden önce KARDEMİR'i ziyaret eden Kılıçdaroğlu, fabrika yöneticileriyle basına kapalı görüştü. KARDEMİR Genel Müdürü Fadıl Demirel, Kılıçdaroğlu'na plaket takdim etti.