CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''12 Hazirana az kaldı, beraber olacağız, haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız'' dedi.
İzmir'in Ödemiş ilçesinde İstasyon Meydanı'nda partisince düzenlenen ''Tarım Mitingi''nde konuşan Kılıçdaroğlu, Ödemiş'in Türkiye coğrafyasında önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, Ödemiş'in ''yiğitlerin harman olduğu yer'' olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''(Köylü milletin efendisidir) denildiğinde ilk akla gelen yine Ödemiş'tir. Çünkü burası alın teri döktü ama hak ettiği parayı alamadı. Kim engel oldu buna? Kendilerine ak diyenler engel oldu. Onun için 'Ödemiş'e gidelim, çiftçiyle beraber olalım, onların dertlerini dile getirelim' dedik. Onun için Ödemiş'te tarım mitingimizi yapıyoruz.''
Seçimlere az kaldığını, ''haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracaklarını'' dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Türkümüz var, diyor ki 'halkımız bir kumar oynadı ak dedik kara çıktı' diyor. Evet kendilerine ak diyorlar, ak değiller. Eğer kendilerine ak diyorlarsa milletin memnun olması lazım. Esnafın, sanatkarın, işçinin memnun olması lazım.
İşçi hayatından memnun mu, çiftçi memnun mu, emekli memnun mu, sanayici memnun mu? Kim memnun? Haramiler hayatlarından memnunlar. Onun için diyorum; 12 Hazirana az kaldı, beraber olacağız, haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız.''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçi kazanınca herkesin kazandığını, kaybedince herkesin kaybettiğini belirterek, ''Çiftçi ülkenin çimentosuysa o çimentonun dokularını Adalet ve Kalkınma Partisi, yani aldatanlar ve kandıranlar partisi bozmuştur'' dedi.
İzmir'in Ödemiş ilçesinde İstasyon Meydanı'nda partisince düzenlenen ''Tarım Mitingi''nde konuşan Kılıçdaroğlu, Ödemiş'te bereketli toprakların bulunduğunu, güneşin, yağmurun, çalışkan çiftçinin olduğunu, ancak çiftçinin ekip biçtiğinin, alnının terinin karşılığını alamadığını söyledi.
Bir dönem pamuğun, bölgenin önemli ürünü olduğunu, Menderes Havzası'nda pamuk ekildiğini, ancak şu anda pamuğun dışardan getirildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinde ilk kez ithal angusun getirildiğini, kurbanlık koyunların dışarıdan alındığını ifade etti. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
''Besicimiz düşünmeyecek mi; bu ülkede üretici var, çalışıyor, yemimiz var, niye dışardan geliyor, niye getiriyorlar? Bu milletin alın teri niye bilinmiyor? Çünkü onlar ceplerini düşünüyorlar, halkı değil. Unutmayın sakın ve size bir şey daha söyleyeyim.
Çiftçi toprağa bağlıdır. Toprak bereketlidir. Ekersiniz ürününüzü elde edersiniz. Ekmiştir, gübresini atmıştır, traktörü çalışmıştır ve sonunda geldiği nokta şudur: Eker biçer ürününü elde eder, satar onu alın terinin karşılığını alır. Çoluk çocuğunu evlendirir, düğününü yapar. Gider kuyumcudan altın alır. Esnaftan yiyeceğini, şekeri, çayını alır.
Herkes kazanır. Çiftçi kazanınca herkes kazanır. Çiftçi kaybedince herkes kaybediyor. Çiftçi bu ülkenin çimentosuysa o çimentonun dokularını Adalet ve Kalkınma Partisi, yani aldatanlar ve kandıranlar partisi bozmuştur.''
''5 MİLYAR LİRA DESTEK, 6 MİLYAR LİRA VERGİ''
Çiftçiye ne kadar destek verildiğini, ne kadar vergi alındığını hesapladıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Hesap şu: Çiftçiye 5 milyar lira destek verdiler. Bütün Türkiye'de çiftçilere verilen destek 5 milyar lira. Çiftçiden 6 milyar lira vergi aldılar. Verdiği destekten daha fazla vergi aldılar. Dışarıdan ithal edilen tarım ürünlerine 20 milyar lira verdiler. 5 milyar destek veriyorsun, 6 milyar vergi alıyorsun. 20 milyar lira da dışarıdan tarım ürünü getiriyorsun, oraya para veriyorsun.
Ben buradan Türkiye'deki bütün çiftçilere sesleniyorum: O 20 milyar lirayı yabancı ülkenin çiftçisine vermek yerine, bizim ülkenin çiftçisine verilseydi bu ülkenin çiftçisi bırakın Türkiye'yi, dünyayı beslerdi.''
Kılıçdaroğlu, dünyanın en pahalı gübresinin, dünyanın en pahalı mazotunun, en pahalı elektriğinin Türk çiftçisine verildiğini ileri sürerek, şunları söyledi:
''Ama ürünü dünyanın en ucuz ürünü. Ne olacak? Ekmiyor. 26 milyon hektar alan AKP iktidarı döneminde ekilmedi, ekilmiyor. Çünkü ürünün karşılığını alamıyor çiftçimiz. Onun için sesleniyoruz. Çiftçinin sorunlarıyla bire bir ilgilenmek ancak halkını düşünen iktidar için geçerlidir.
AKP halkı düşünen parti değildir. Türkümüzde diyor ya, 'ceplerine baktık her taraftan para çıktı' diye. Bunların yapıları budur. Halkı düşünmeyen, kendini düşünen, kendisi için çaba harcayan, yandaşları için çaba harcayan...
Halkı için mücadele eden bir siyasi anlayış yoktur bunlarda. Onun için size geldik. Sizin dertlerinizi gündeme getiriyoruz.''
Ödemiş'e gelirken, süt üreticilerinin sütlerini döktüklerini gördüklerini anlatan Kılıçdaroğlu, süt üreticilerinin derdini herkesin bildiğini, çocuklar her sabah birer bardak süt içse ülkede bu sorunun kalmayacağını belirtti.
Kılıçdaroğlu, suyun sütten daha pahalı olduğunu, bu yapıyı tersine çevireceklerini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, ''Kimin iktidarında? Halkın iktidarında yapacağız. Buna kesinlikle inanmanızı istiyorum. Çünkü biz halkı düşünürüz, halk için mücadele ederiz, halk için yola çıktık, halk için mücadele edeceğiz'' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Mazot oldu 3,5 lira. Ben size söz veriyorum, işçi Kemal'in, emekli Kemal'in sözü, mazotu yarıya indireceğiz, 1,5 lira yapacağız'' dedi.
Kılıçdaroğlu, İzmir'in Ödemiş ilçesinde İstasyon Meydanı'nda partisince düzenlenen ''Tarım Mitingi''nde yaptığı konuşmada, Hükümetin çiftçi, emekli, esnaf dostu olmadığını söyledi.
''Alın terinin karşılığının alınmadığı bir Türkiye'' ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Zeytinin bittiğini söylüyorlar, üzüm var, zeytin var, incir var, pamuk var. Baktığınız zaman bu üreticilerin hangisi memnun? Biraz sesli söyleyin ki Ankara'daki Recep Bey duysun, bu milletin derdi nedir anlasın bari. Onların kulakları duymaz. Telefonla konuşurken derdinizi anlatın da onlar daha rahat duyar bunu.
Bakın aramızda çok sayıda emekli var, tarım emeklisi de var. Hayatınızdan memnun musunuz? 9 milyona sesleniyorum, hayatınızdan memnun değilseniz 12 Haziran'da sandığa gideceğiz. Halkın iktidarını kurmaya az kaldı, onun için mücadele edeceğiz.''
Kılıçdaroğlu, hükümetin emeklilere ''Sana milli gelir artışından pay vermeyeceğim' dediğini savunarak, şunları ifade etti:
''Emekli ikinci sınıf olmayı hak ediyor mu? O zaman hep beraber 12 Haziran'da sandığa gideceğiz. Emekliler söz veriyor mu? Çiftçi kardeşim mazottan rahatsızsın. Recep bey ne demişti seçimden önce, 'Mazottaki ÖTV'yi kaldıracağız' dedi. Kaldırdı mı, kaldırmadığını ben de biliyorum, mazot oldu 3,5 lira. Ben size söz veriyorum. İşçi Kemal'in sözü, emekli Kemal'in sözü, mazotu yarıya indireceğiz 1,5 lira yapacağız.
Biliyorum Recep Bey bunu duyunca yine diyecek ki 'parayı nereden bulacaksın' Hiç meraklanmayın. Size 5 milyar lira teşvik verip, 6 milyar lirayı vergi diye alan zihniyet sizi teşvik mi ediyor? Onun için bu kardeşinize güveneceksiniz. Biz para nasıl toplanır, kimden toplanır, halka nasıl dağıtılır onu biliriz.''
''YOKSULLUK ARTIYOR''
Türkiye'de yoksulluğun her geçen gün arttığını savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''12 milyon 715 bin yoksulumuz var. Dedik ki 'aile sigortasını getireceğiz, yoksulluğu tarihe gömeceğiz' dedik. Başladılar korkmaya ve Recep Bey kalktı dedi ki 'Sen diyorsun ki 12 milyon 715 bin yoksul var kayıt dışı yoksulu niye hesaba katmadın' dedi. İlk kez Türkiye tarihinde bir başbakan kayıt dışı yoksulluktan bahsediyor, açıklanan rakam az diyor. Ne yaparsa yapsın aile sigortasını getireceğiz. Yoksul evde, kadının banka hesabına 600 lira yatıracağız. O kadın anasının ak sütü gibi o parayı çekip çoluğunun çocuğunun rızkını sağlayacak.
Biz bunu söyledik, hemen dediler ki 'aile sigortası gelecek kadına 600 lira yatırılacak ama yeşil kart iptal edilecek' dediler. Recep Bey sen de örgütün de duysun, yeşil kart iptal edilmeyecek, 600 lira da verilecek. Bu milleti düşüneceğiz biz.''
Kılıçdaroğlu, herkesin mutlu olmasını ve alın teri ile kazandığı parayı evine götürmesini istediklerini belirterek,''Bizim ülkemiz, toprağımız bereketli, çiftçimiz çalışkan ama başımızda bir iktidar var, bereketsiz bir iktidar. O kadar bereketsiz ki ithal angus getiriyor. Çiftçiyi perişan ediyor ceplerini düşünüyor'' dedi.
''KAPINIZI SÜTÇÜ ÇALACAK''
Hükümeti eleştirenlerin kapısına sabah saat 05.00'de polisin geldiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Telefonla konuşun belki dertlerinizi dinlerler diye şunun için söylemiştim; eğer hükümeti eleştirirse birisi sabahın 5'inde 6'sında polis kapısına gelir. Bizim iktidarımızda, halkın iktidarında sabahın 5'inde 6'sında kapınızı sütçü çalacak. 'Çocuğunuza süt getirdim' diyecek. Bunların iktidarında polis çalacak.
Biz özgürlüğü getireceğiz. Ailemizi, onların çocuklarını düşüneceğiz. Sabahın 5'inde 6'sında sütçü gelecek. Çocuklarımız daha akıllı olacak. Daha iyi beslenecek ve mutlu bir Türkiye'yi beraber kazanıp beraber yaratacağız.''
Kılıçdaroğlu, meydanda ''hesap sormazsan dünyada, ahirette hakkımızı helal etmeyiz'' yazılı pankart olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Söz veriyorum halkın iktidarında kul hakkı yiyenlerden hesap sormak benim boynumun borcudur. Bunları unutmayın, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır bunlar. Halkı düşünen, halkın sorunlarıyla ilgilenir.
Siz hiç Recep Bey'in vatandaşın arasına girdiğini, bir vatandaş şikayetini anlattığında can kulağı ile onu dinlediğini gördünüz mü? Mersin'de bir çiftçi şikayet ettiğinde ne demişti, çiftçi kardeşlerim, ananız için ne demişti? 'Ananı da al git' demişti. AKP ile aramızda fark var. CHP, 'ananı babanı kardeşini de al gel' kardeşim diyor.''