Kılıçdaroğlu'na Arınç'tan sert tepki

Arınç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Böyle bir örgüt varsa söyleyin üye olayım." şeklindeki açıklamasına tepki gösterdi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Meclis grup toplantısında Ergenekon davasıyla ilgili "Böyle bir örgüt varsa söyleyin üye olayım" açıklamasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının aklamaya ve yargıyı etkilemeye yönelik olduğunu dile getiren Arınç, çok yanlış ve talihsiz bir açıklama olduğunu söyledi. Ankara Crowne Plaza Otel'de düzenlenen 'Tohum ve Doğal Hayat Paneli'ne Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilerin sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine Arınç, çok talihsiz bir beyan olduğunu belirterek eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da kendisini Silivri'de görülen bu davanın avukatı ilan ettiğini hatırlattı. Kılıçdaroğlu'nun üye olmaktan bahsettiğini dile getiren Arınç, bir siyasetçinin bunları söylememesi gerektiğini vurguladı. Dava ve soruşturma evresinde olan bir konuda yapılan açıklamaların aklamaya yönelik, yargıya müdahale olduğunun altını çizen Arınç, adli görevini yapanları etkileme teşebbüsü olduğunu ifade etti. CHP'nin bu tavrının geçmişten bu yana devam ettiğini anlatan Arınç, Erzincan ve Silivri davalarını bizzat izleyerek kamuoyuna mesaj vermeye devam ettiklerini söyledi. Soruşturma ve kovuşturma safhasındaki konularda siyasetçilerin müdahil olmaması gerektiğini vurgulayan Arınç, yanlış ve talihsiz beyanlar olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu'nun yaklaşık bir ay önce de halkı direnmeye çağırdığını hatırlatan Arınç, örgüte avukat olmanın ve üye olmanın kendi kendini inkardan başka birşey olmadığını dile getirdi. Arınç, Türkiye'nin laik, sosyal ve hukuk devleti olduğunu bilenlerin açıklamalarında daha özen göstermeleri gerektiğini kaydetti.

"AK PARTİ'NİN DARBE MAĞDURİYETİ YAPMAYA İHTİYACI YOK"

CHP ve MHP'nin AK Parti'ye yönelik "darbeler üzerinden mağduriyet siyaseti yapıyorlar" yönündeki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine ise Arınç, bu sözlerin neresini düzelteceğini bilmediğini söyledi. Türkiye'de birkaç yıldan beri devam eden çok sanıklı davalar, binlerce sayfalık iddianameler, deliller ve incelemeler olduğunu hatırlatan Arınç, hem sivil hem askeri kesimden emekli ve muvazzafların yargılandığını anlattı. Arınç, hükümetin, yürütmenin kesinlikle yargı üzerinde bir etkisi olmadığını vurguladı. Şüphe üzerine bir soruşturmaya hakimlerin karar verdiğini dile getiren Arınç, bu işleri yapan tek bir yer varsa orasının da yargı olduğunu ifade etti. Yargının yetkilerini yasalardan aldığını, yürütmeden almadığını kaydeden Arınç, kendi imkanlarını kullandıklarını belirtti. Darbe tehditi varsa, planlar yapılmışsa, bütün bu iddiaların çok süratli bir şekilde ele alınıp üzerine gidilmesi gerektiğinin altını çizen Arınç, mevcut delillerle hangi karara bağlanacağının ise birlikte görüleceğini söyledi. Siyasetçiler açısından bir mağduriyetin söz konusu olmadığını dile getiren Arınç, AK Parti'nin mağduriyet yapıp bunu seçimlerde kullanmadığını ifade etti. Bunları halkın psikolojisini etkilemek için kullanmanın küçük partilerin işi olduğuna dikkat çeken Arınç, partilerinin kesinlikle buna ihtiyacı olmadığını vurguladı. CHP başta olmak üzere partilerin vardıkları sonucun AK Parti'nin yeniden iktidar olacağı olduğunu savunan Arınç, ancak tartıştıkları konunun ise AK Parti'nin 367 milletvekili mi çıkaracağı yoksa Anayasayı değiştirecek bir çoğunluğu mu elde edeceğini kaydetti. Arınç, görünenin üçüncü dönem iktidarı yaşayacakları yönünde olduğunu ifade etti.

"ŞİVAN PERWER BÜYÜK BİR SANATÇI, TEHDİTLERİ LANETLİYORUM"

Arınç, Almanya'da görüştüğü ünlü Kürt sanatçı Şivan Perwer'e yönelik terör örgütü PKK ve BDP tarafından 'hain' ilan edilmesine tepki gösterdi. Perwer'in Almanya ziyaretinde kendisiyle görüşmek istediğini aktaran Arınç, çok dostane bir görüşme olduğunun altını çizdi. Perwer'in çok büyük ve değerli bir sanatçı olduğunu vurgulayan Arınç, onda büyük bir yurtseverlik gördüğünü belirterek, Perwer'in toprağına, vatanına bağlı bir insan olduğunu kaydetti. Terör faaliyetleri ile kanın akmasının durmasını istediğini anlatan Arınç, Perwer'in demokratik açılım, birlik bütünlük hareketine destek amaçlı bir konser verebileceğini ve bunun da TRT'de yayınlanabileceğini söylediğini aktardı. Bundan büyük bir memmuniyet duyduğunu dile getiren Arınç, Perwer'in neden büyük bir sanatçı olduğunu, iki saatlik görüşmesinde gördüğünü ifade etti. Bu görüşmeden herkesin büyük bir memnuniyet duyduğunu görmesine karşın terör örgütü başta olmak üzere İmralı ağzıyla konuşanların Perwer'i 'ihanet' ile suçlayacak kadar alçaldıklarını dile getiren Arınç, yüreğinin vatan hasretiyle yandığına inandığı bir insanın bu muameleye kalmasına üzüldüğünü söyledi. Perwer'in örgütü ve terör eylemlerini lanetlediğine yönelik basına yansıyan açıklamalarının olduğunu hatırlatan Arınç, cesaretli duruşundan dolayı Perwer'i tebrik etti. Sanatçıların halk adına destek vermesi halinde daha başarılı olunacağını anlatan Arınç, tehditlerin boşa çıkacağını ve bunu lanetlediğini belirterek böyle bir şeyin olmaması gerektiğini vurguladı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone'yi kabul etmesini de değerlendirdi. Ziyaretin nezaket ziyareti olduğunun altını çizen Arınç, görüşmede herkesin tecrübelerini paylaştığını, ancak basın özgürlüğüne ilişkin bir konuşmanın olmadığını kaydetti. Büyükelçinin Türkiye'nin demokratik adımlarını övgüyle karşıladıklarını anlattığını aktaran Arınç, basında yer alan Ricciardone'ye ait beyanlar için ise "Medyanın yayınlarından etkilenmiş olabilir." diye yorumladı. Gazetecilerin görüşlerinden dolayı cezaevlerine girmelerine karşı olduğunu vurgulayan Arınç, görüşlerin fikir ve düşünce özgürlüğü içinde anlatılması gerektiğini söyledi. Arınç, ama bir suç konusu varsa onun tamamen yargının işi olduğunu vurguladı.

Perde Arkası Haberleri