TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, büyük felaketler karşısında toplumun nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda paradigma değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, devletin yeniden inşa edilmesi ve bu konuda sağlıklı bazı kararların alınması gerektiğini ifade etti.
Olası bir deprem felaketinde can kaybı yaşanmasını istemeyen tüm vatandaşlar için 11 maddelik önlem programı hazırladıklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, elini kolunu sallayanın, "Ben müteahhidim" diyememesi için bir kriterin olması gerektiğini kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu, müteahhitler için mesleki sorumluluk sigortası getireceklerini, hata yapan müteahhit hakkında dava açılabileceğini ve kişinin kısa sürede zararını tanzim edebileceğini anlattı.
Yapı denetim elemanları yetiştirileceğini ve mesleki yeterlilik belgesi doğrultusunda çalıştırılacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bu kişiler için de mesleki sorumluluk sigortası olacak. Müteahhitle bu kişinin aynı sorumluluğu paylaşması gerekiyor. Bu bağlamda yapılacak bütün yeni yapıların bir kimliği olacak ve bunun tapuya kaydı yapılacak. Ayrıca okullar, hastaneler, AVM'ler, konser salonları gibi yerlerde deprem güvenliği sertifikası olacak. Sertifika almayanlar bu işi yapamayacak." dedi.
- "Gittiğimiz yerlerde CHP'li olduğumuzu bile dile getirmedik"
Cumhuriyet'in ilk yıllarında kurulan Kızılay ve benzeri kurumları, kuruluş amaçları doğrultusunda yeniden dizayn edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu kurumların rant merkezi haline geldiğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Buraları rant merkezi olmaktan çıkaracağız. Başındaki kişi, 5, 6, 10 yerden aylık alıyor. Bu kurumlar yardım kuruluşu, rant buralarda olmamalı." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde CHP'li belediyelerin engellenmek istendiğini, hükümetin yapamadıklarını CHP'li belediyelerin gerçekleştirdiğini ileri sürdü.
"Bu depremde hepimiz oturup kalkalım CHP'li belediyelere teşekkür edelim" diyen Kılıçdaroğlu, "CHP'li belediyeler ulaşılamayan her yere ulaştı, ama önünü kesmeye çalıştılar, engel olmaya çalıştılar. İnsanda biraz vicdan olur ya. Enkazın altında vatandaş bekliyor, 'Ben giderim, sen gidemezsin' denildi. Nedeni ise CHP'li olması. Kaldı ki gittiğimiz yerlerde CHP'li olduğumuzu bile dile getirmedik." değerlendirmesinde bulundu.
- "Hiç kimsenin büyük acılar yaşamasını istemiyoruz"
Depreme özel ihtisas mahkemeleri kurulması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, açılan davaların 30, 40, 50 yıl sürmesinin önüne geçilebilmesi adına bu mahkemelerin kurulmasının şart olduğunu dile getirdi.
Deprem anı ve sonrasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevleri ile ilgili bir protokolün de hazırlanacağını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Dünyanın tüm demokrasilerinde böyle bir olayla karşılaşıldığında ilk hareket eden askerdir. Çünkü onların eğitilmiş personeli vardır. 1999 depreminden sonra özel bir birlik, özel bir tabur kurulmuştu, nerede bu tabur? Büyük felaketler karşısında bu toplumun nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bir paradigma değişikliğine ihtiyaç var. Devleti yönetemiyorlar, devletin nasıl yönetilmesi gerektiğini hem kendi halkımıza hem bütün dünyaya anlatmak istiyoruz. Herkesin can ve mal güvenliğinin güvence altında olduğu bir devleti inşa etmek istiyoruz. Herkesin deprem karşısında yıkılmayacak, sağlam binalarda oturmasını istiyoruz. Hiç kimsenin büyük acılar yaşamasını istemiyoruz.
Bunlar yapıldığı zaman hiç kimse enkaz altında kalmayacak ve hiç kimse 'Nerede bu devlet' demeyecek. 11 maddelik paradigma değişikliğini hayata geçireceğiz. Kısa süre içerisinde bunu gerçekleştireceğiz. Çünkü vadesi seçimlere kadar olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Seçimlerden sonra vadesi dolacak. Bizim üstümüze büyük yükler düşüyor. Hala enkaz altında kalanlar var, 50 bine yakın insan hayatını kaybetti. Bunun sorumluluğunu siyasi iktidar ne kadar kendi ruhunda hissediyor? Bir kişi, 'Ben bu işin sorumlusuyum' diye istifa etmedi. Millet İttifakı olarak akılla, bilgiyle, birikimle, adaletle, liyakatle bu sorunları çözeceğiz. Ortak mutabakat metnimizin temel felsefesi de budur zaten."
- "Devletin kolonları kesildi"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, devletin kolonlarının kesildiğini ileri sürerek, Millet İttifakı olarak bunu yeniden inşa edeceklerini söyledi.
Seçimlerden sonra kendilerine büyük iş düştüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, acil olarak yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Evi veya iş yeri yıkılan ya da yıkılacak tüm hak sahiplerinin ana paraları ve faizleri silinsin. Zaten adamın evi başına yıkılmış vaziyette hala para mı istiyorsunuz? Yeni konut ya da iş yeri yapımında depremzedelerden hiçbir bedel alınmasın. Sosyal devlet, zor günde kendisini gösterir. Evini yapacaksın, anahtarını teslim edeceksin. Devletin, yıkılan konutların veya iş yerlerinin projelerini onaylayanları yargılaması ve maliyetleri onlardan alması lazım. Kamu borçlarının faizsiz yapılandırılması gerekiyor. Kırsalda yaşayanlara ivedilikle gübre, tohum, sulama, ilaç ve yem desteği nakit ödensin. Tarlaların ekilmesi, gübre atılması gerekiyor ama ortada birşey yok. Üreticilerin elektrik borçlarını da kamu ödesin. Küçük ve büyükbaş hayvan yetiştiricileri, arıcılar dahil kümes hayvanı yetiştiricilerinin ürünlerine maliyet artı makul kar olmak üzere taban fiyat garantisi verilsin. Deprem yönetmeliklerine uygun olarak güçlendirilmesi gereken tüm yapıların güçlendirilmesi için hak sahiplerine uygun koşullu ve uzun vadeli finansman sağlansın.
Hasar tespit komisyonlarında çalışanlara güvence ve sorumluluk verilsin. Konutları, iş yerleri yıkılan ya da yıkılacak tüm ailelerin yeni yaşam alanlarındaki internet hizmeti en azından 3 yıl süreyle devlet tarafından karşılansın. Depremde otomobil, kamyonet, tır, otobüs, motosiklet, traktör, biçerdöver, pulluk gibi ulaşım ve hizmet araçlarını kaybeden depremzedelere yeni araç alımlarında faizsiz, uzun vadeli kredi sağlansın. Özellikle kırsal bölgelerdeki kamu personelinin lojman ihtiyacı var, bunun da süratle karşılanması lazım. Deprem bölgesinin yeniden yapılanmasında kamudan ihale alan firmalara, bölgede yürüteceği işlerde kullanacağı personelin en az yüzde 25'ini o bölge halkından alma zorunluluğu getirirsin. Devleti yönetenler bu saydıklarımın farkında değiller. Onlar çadır satmakla, kan satmakla meşguller. Bunları yapmazlarsa bu saydıklarımın tamamını biz yapacağız. Hiç kimse endişe etmesin o 418 milyar doları o beşli çeteden alacağım, herkesi depremde yıkılmayacak binalarda oturtacağım. Gün, saydığım paradigmayı hayata geçirme günüdür."
(Bitti)