Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu konuşmasında Başbakan'ın "ulan" kelimesini kullandığı açıklamalarını hatırlatarak sanatçıları sessiz kalmakla suçladı.
"ELEŞTİREBİLİRSİN AMA ULAN DİYEMEZSİN" DEMEDİLER
"Geçen hafta Ahmet Kaya hayatta olsaydı Gezi'de olurdu diye düşüncelerimi söyledim. Erdoğan grup toplantısında bir konuşma yaptı. Bir hafta bekledim. Ne dedi "Ödül töreninde Ahmet Kaya'ya saldıranlar, Gezi'de bize saldırdı. Şimdi diyorlar ki ben o sırada tuvaletteydim. Ulan hepiniz oradaydınız. Kamera kayıtlarında hepinizi görüyoruz." Neden bir hafta bekledim. Herhalde bunların içinden bir sanatçı çıkar "Sayın Başbakan bizi eleştirebilirsin ama bize ulan diyemezsin" diye bekledim. Hiçbirisi söyleyemedi. Sizin sanatçılığınız su götürür artık bu saatten sonra. Üstelik bunlar Gezi'ye katılmayanlar, Erdoğan'ın önünde diz çökenler. Bir başbakanın önünde diz çöken kişiye dünyanın hiçbir yerinde sanatçı denmez. Eğer ben bu lafı etseydim. Bunlar koro halinde neler neler söylerlerdi. Neden? Çünkü bizim hoşgörümüzü biliyorlar."
ÖĞRETMENLERİN DURUMU
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Sanayicisi, öğretmeni, işçisi, memuru bu düzenden memnun değil. Kim memnun bu düzenden?
Öğretmenler bizim umudumuz. Çocuklarımızı öğretmenlere teslim ediyoruz. Öğretmenlik yüce bir meslektir. 24 Kasım Öğretmenler Günü'ydü. Öğretmenler sokağa çıktılar, anayasal haklarını kullanıyorlar. Ne oldu? Kızılay'a yürüyecekler biber gazı, job ve tazyikli su. 23 Kasım 2013 Türkiye'nin ayıplı bir tarihidir. Kimi öğretmenin kolu, bacağı kırıldı. 'Bana bir harf öğretenin kulu kölesi olurum.' Bırak bir harf öğretmeyi, seni adam etmeye çalıştılar. Sen ne yaptın? Öğretmeni köle yapmaya çalıştın. Ataması yapılmayan binlerce öğretmen var. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 127 bin kadrosu boş.
"DARBEYE KARŞI DEĞİLSİN"
Rabia işareti yapıyor birisi. Çok seviyorsan Rabia'yı gider Mısır'da yaşarsın. Amigoluğu bırak elini göstereceksen elinle yüzünü kapa ayıbını gizle. 'Ben darbecilere karşıyım' diyor. Sudan'da da darbe yapıldı. Ömer El Beşir binlerce kişiyi öldürdü. Bu, kırmızı halılar serdi ve Türkiye'ye davet etti. Demek ki sen darbeye karşı değilsin.
Siz Türkiye'de silah üretiyorsunuz. Jandarma kontrolünde götürüyorsunuz. Niye yapıyorsunuz bunu Müslüman'ı Müslüman'a kırdırmak için. Esad'ı devirecekti, 2 haftası kalmıştı. Kimsenin Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bu konuma düşürmesine hakkı yok.
"AK PARTİ 12 EYLÜL ÜRÜNÜDÜR"
Eylül 1980'de 1402 sayılı yasa çıkardılar, yüzlerce öğretim üyesini üniversiteden attılar. YÖK'ü kurdular, yüzde 10 seçim barajını getirdiler. Bütün bunlar yapılırken bedeller ödenirken bedel ödemeyenler vardı.
Adalet ve Kalkınma Partisi 12 Eylül ürünüdür. 12 Eylül ürünü olan bir parti 12 Eylül'le hesaplaşamaz. Arada sadece bir fark var yalnızca birini apoleti var. Birinin apoleti yok. Yüzde 10 barajını kaldıramazsanız, anayasayı değiştirmezseniz 12 Eylül'le hesaplaşmazsınız.
"KANDIRILDIĞININ FARKINA YENİ Mİ VARDIN"
Darbe hukuku istemiyoruz demokrasi istiyoruz. Oturduk masaya birinci ayda başkanlık sistemi getirdiler. 60 maddede uzlaşıldı. 'Çek başkanlık sistemini' dedik. Hayır çekmem dedi.
Sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmak istiyorsanız adres CHP'dir. Cemil Çiçek de nasıl bahane bulacak 'Meclis başkanı olarak bu benim görevim değil' dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı 'biz kandırıldık' diyor. Gözünü sevdiğim yargıcım AKP'nin seni kandırdığını yeni mi farkına varıyorsun.
ensonhaber