CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li bazı milletvekillerinin Hatay'da Suriye'li sığınmacıların kaldığı bir kampa gittiklerini belirterek, ''Dün milletvekillerimiz bir kampı ziyaret etmek istediler. Milletvekillerimize diyorlar ki: Siz bu kampa giremezsiniz. Niye giremiyoruz? Orası ABD üssü mü? Hayır. Türkiye Cumhuriyeti'nin toprakları. Bir milletvekiline 'Siz bu kampa giremezseniz' dediğiniz andan itibaren o kampta gayri meşru işler var demektir'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesini ziyaret etti. Burada esnafla bir süre sohbet eden Kılıçdaroğlu, parti otobüsü üzerinden de toplanan kalabalığa hitap etti.
Brüksel ziyareti sırasında çok fazla Emirdağlı ile karşılaştığını söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Oradaki Emirdağlılar ağırlıklı olarak oylarını sosyal demokrat partilere veriyorlar. Şimdi ben söylüyorum. Avrupa'da oyunu nasıl kullanıyorsanız Türkiye'de de oyunuzu öyle kullanın'' dedi.
Türkiye'nin geldiği noktanın iyi olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Herkeste bir endişe, kaygı var. Niye bu endişe var? Bunu iyi sorgulamamız lazım. Oysa bizim ülkemiz dünyanın en güzel ülkesi... O zaman bu kaygı neden? Çünkü memleket iyi yönetilmiyor. Çünkü memlekette bir iktidar boşluğu var. Efendim neymiş, 'istihbarat için dışarıdan istihbarat gelsin, ben öyle terörü engelleyeceğim'. Sen kendi özgür iradenle, kendi bağımsız gücünle, kendi istihbaratını yaratmıyorsan, elin kayığına binersen, seni selamete götürmezler, elin kayığına binmeyeceksin.''
''Yeni CHP'' dediği zaman bazen kendisine kızdıklarını belirten Kılıçdaroğlu, yeni CHP'nin milletin iradesine saygı duyan parti olduğunu ifade etti.
Kılıçdaroğlu, ''CHP olduğu sürece kimse kaygılanmasın. CHP'yi hep beraber büyüteceğiz. Benim sorumluluğum kadar herkesin sorumluluğu var. Güçlerimizi birleştireceğiz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de artık saman ithalatı yapıldığını ifade ederek, ''Sormayacak mısınız kendinize ne oluyor bu memlekete? Saman bile üretemiyor mu bu memleket? Din iman edebiyatı yaptılar bunlar, hepsi köşeyi döndüler. Esnafın halinden anlayan var mı? Ceplerini düşünüyorlar, ceplerini düşünenleri sandıkta siz düşünmeyin. Biz vatandaşı düşünüyoruz'' dedi.
-Suriyelilerin Hatay kampı-
Suriye'de binlerce Müslümanın birbirini öldürdüğünü belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Silahı kim veriyor? Dün milletvekillerimiz bir kampı ziyaret etmek istediler. Türkiye Cumhuriyeti toprağından söz ediyorum ben. Milletvekillerimize diyorlar ki: Siz bu kampa giremezsiniz. Niye giremiyoruz? Orası ABD üssü mü? Hayır. Türkiye Cumhuriyeti'nin toprakları. Bir milletvekiline 'Siz bu kampa giremezseniz' dediğiniz andan itibaren o kampta gayri meşru işler var demektir. Meşru işler yok o kampta demektir. Ben CHP'nin Genel Başkanı olarak, Türkiye'nin her karışına gidiyorum. Her yerine gidiyorum, ister terör olsun ister başka bir şey... Bir dönem 'Siz Sivas'ın ötesine geçemezsiniz' diyorlardı. Biz değil, Sivas'ın ötesine dünyanın her yerine gideriz.
Kendi topraklarımıza da gideriz. Şimdi ben milletvekillerimi gönderiyorum, 'Vatandaş kaygı içinde ajanlar cirit atıyor, casuslar cirit atıyor, gidin bir bakın' diyorum. Hükümet yasak getirmiş, 'bu kampa giremezsiniz' diye. Niye giremiyoruz? Şimdi ben cevap bekliyorum. O kampta ne var? O kampta kimleri eğitiyorsunuz siz? O kampta Müslüman kanı dökülsün diye adam mı yetiştiriyorsunuz siz? Batının egemen güçleri sizin sırtınızı sıvazlıyor. Ne zamandan beri ulusal Kurtuluş Savaşı'mızı veren bir ülkenin yönetimi kalkıp da batının egemen güçlerinin Ortadoğu'daki taşeronluğunu yapıyor. Taşeronluğu kabul etmiyoruz biz.
Artık kendi göbeğimizi kendimiz keselim. Müslüman kanı akıtılacak; biz onun taşeronluğunu yapacağız. Buna izin verecek miyiz? Vermeyeceksek, adres bellidir, yeni adres CHP'dir. Eski Anavatan, Doğru Yol gibi partilerden, geçen seçimlerde istikrar bozulmasın diye gidip AK Parti'ye oy verenleri CHP çatısı altına bekliyorum. Onurlu Türkiye'yi ayağa kaldırmak için sizi bekliyorum.''
-''Halkın iradesine güveneceğiz''-
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin yeni bir iktidara ihtiyaç duyduğunu öne sürerek, şunları söyledi:
''Dörtyol'u hepiniz hatırlarsınız. Polisleri dizdiler sıraya. Bir milletvekilinin oğlu teşhis yapacak. Hangi demokraside hangi hukuk devletinde böyle bir manzara var, bunu kabul etmiyoruz biz. Devletin saygınlığı varsa, polisin de saygınlığı var. Birinin kusuru varsa, hukuk kuralları için de gereğini yaparsınız. Onun için yeni bir anlayışa sağlıklı bir tutarlı yönetime, kul hakkı yemeyen bir yönetime ihtiyaç vardır, gereğini yapmak halka düşüyor. Türkiye sahipsiz değildir, bu millet Türkiye'nin sahibidir. Halkın iradesine güveneceğiz, halkla beraber yolumuza devam edeceğiz.''
Konuşmasının ardından bir kahvehaneye giren Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla sohbet etti, çay içti. Bir vatandaşın, terör örgütü PKK ile BDP'li milletvekillerinin görüntülerini hatırlatarak tepkisini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, terör sorunun çözümü konusunda daha önce tüm partilerin biraraya gelmesi gerektiğini söylediğini anımsattı.
Daha sonra Kemerkaya beldesine geçerek, yine bir kahvehanede vatandaşlarla sohbet eden Kılıçdaroğlu, Afyon'dan fazla oy alamadıklarını belirterek, daha fazla oy ve belediye başkanlığı istediklerini kaydetti