Kibrit Kutusundaki Sarıkamış

Ruslar'a esir düşen Mehmet Fuad Tokad, bütün esaret hayatı süresinde tuttuğu günlüklerini küçük bir kibrit kutusunda saklamış.

Birinci Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi'nde Ruslar'a esir düşen Mehmet Fuad Tokad, bütün esaret hayatı süresinde tuttuğu günlüklerini küçük bir kibrit kutusunda saklamış.

Timaş Yayınları, Hatırat Kitaplığı'nda daha önce yayımlanmamış günlükleri neşretmeye devam ediyor. Kafkas Cephesi'nde esir düşmüş Mehmet Fuad Tokad'ın bütün esaret hayatı süresinde küçük bir kibrit kutusunda sakladığı günlüğü "Kibrit Kutusundaki Sarıkamış-Sibirya Günlükleri" adıyla kitaplaştırılıyor.

Mehmet Fuad Tokad, henüz askerî lisede öğrenci iken 1. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine ailesiyle vedalaşıp Kafkas Cephesi'nde savaşmak üzere Erzurum'a gider. 16 Şubat 1916 tarihinde Ruslarla yapılan çatışma sırasında esir düşen Mehmet Fuad Tokad, bu tarihe kadar ara sıra karaladığı günlüğüne, başından geçenleri her gün yazmaya gayret eder. Tokad, sırdaşı olarak kabul ettiği günlüğünün ele geçmemesi için, onu kibrit kutusuna sığacak şekilde dikerek hazırlamış ve yanından hiç ayırmamış.



Tokad, Kafkas Cephesi'nde esir düşen bütün Osmanlı askerleriyle beraber 21 Şubat 1916 tarihinde Sarıkamış'a, 25 Mayıs 1916 tarihinde ise Sibirya'nın Vetluga şehrine götürülür. 27 ay kadar Vetluga'da esaret hayatı yaşayan M. Fuad Tokad'ın ilk günleri oldukça zor geçer. Kafa dengi, anlaşabileceği bir arkadaş bulamamaktan, esirlerle Rus askerleri arasındaki anlaşmazlıklardan ve yaşanan tatsız olaylardan oldukça üzülen Mehmet Fuad Tokad, bu hislerini hep en yakın sırdaşı olan günlüğüne yazar. Tokad, esaret hayatı sırasında Almanca ve Fransızca'yı öğrenerek esirlerin mübadelesi sonucu yurda döner.

TARİHİ BELGE NİTELİĞİNDE

Mehmet Fuad Tokad ara sıra sıcak savaşın ortasında kalan vatanından aldığı haberleri, günlüğünde "Havadis" başlığıyla yazar. Osmanlı'da yaşanan önemli birçok olayın gün gün kaleme alındığı bu bölüm, mühim bir tarihî belge niteliği taşımakta. Tokad'ın günlüğüne kaydettiği bu haberlerden bazıları şöyle:



2 Haziran 1916: Türklere birçok yardım geliyor, Almanlar ve Avusturyalılar Selanik'e doğru ilerlerken, Fransız ve İngilizler buralardan geri çekiliyor.

19 Haziran 1916: Almanlar Karadeniz'de, İngiliz Harbiye Nazırı Lord Kitchner ve askerlerini taşıyan bir zırhlıyı batırıyor.

9 Temmuz 1916: Türkler Rus ordusunu kuşatmış ve Batum'dan Sivastopol'a kadar uzanan bütün sahili bombardımana tutmuş.

6 Ağustos 1916: İstanbul'da Genç Türkler iki parti kurmuş, bir grup Enver Paşa'yı lider olarak isterken, diğeri Enver Bey'i istemiyormuş. Talat Bey de diktatörlüğünü ilân etmiş.

Mehmet Fuad Tokad'ın itina ile hazırladığı ve muhafaza ettiği bu günlükler, kendisi 1960 yılında vefat ettikten sonra çocuklarına kalır. Babalarından kalan bu emanetin farkında olan çocukları Osmanlı Türkçesine vakıf olmadıklarından Tokad'ın bu günlüklerini literatüre kazandıramamışlar. Fuad Tokad'ın torunu Müge Tokad kendisine bunu vazife edinmiş ve Osmanlı Türkçesi öğrenmeye başlamış. Müge Tokad, kardeşi Fuad Tokad'la birlikte kibrit kutusuna sığacak şekilde yazılmış bu günlüklerin sayfalarını tek tek büyüterek bilgisayar ortamına aktarmış. Müge Tokad, Osmanlı Türkçesi öğrenirken aynı kursa devam eden ABD vatandaşı Jack Snowden ile tanışıp evlenmiş. Daha önce Amerikan Savunma Bakanlığı'nda çalışan Jack Snowden, olağan üstü bir gayretle Osmanlı Türkçesi öğrenip bu günlükleri itina ile yayına hazırlamış.

Mehmet Fuad Tokad'ın günlükleri önümüzdeki günlerde Timaş Yayınları'nın Hatırat Kitaplığı serisinde "Kibrit Kutusundaki Sarıkamış-Sibirya Günlükleri" adıyla yayınlanacak.

CİHAN
 

 

Kültür-Sanat Haberleri