Kendisini seçen haklı eleyen haksız

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Kadri Yamaç, 4 yıl önce üniversitenin eski rektörü Rıza Ayhan'ın başına gelen olayı kendi olayı ile kıyasladı, YÖK'e veryansın etti.

YÖK'ün rektör adayları listesinde yer alamayan Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, liste dışı bırakılması ile 4 yıl önce üniversitenin eski rektörü Rıza Ayhan'ın başına gelen olay arasında dağlar kadar fark olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı'nın mutlak takdir hakkı bulunduğunu belirten Yamaç, "Cumhurbaşkanı 4 yıl önce tartışmasız olan yetkisini kullandı ama burada YÖK bir tasviye hareketi yaptı" dedi.

Yamaç, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'dan, hakkında verilmiş bir disiplin kararı bulunup bulunmadığını da açıklamasını istedi.

Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç, CİHAN'a yaptığı açıklamada, Gazi Üniversitesi'nin son 4 yılda yükselen ve huzur dolu bir üniversite haline geldiğini söyledi. Rektörlük seçimlerinde de öğretim üyelerinin huzura ve başarıya oy verdiğini aktaran Yamaç, "Üniversitedeki oylamadan sonra liste YÖK'e gönderildi. Burada sıralama yapılırken rektörün başarısı, yönetme kabiliyeti, üniversite başarısı gibi kriterlere bakılır" dedi.

Cumhurbaşkanlığının ise kendisine gönderilen adaylar arasında yapacağı atamada mutlak kanaat yetkisine sahip olduğunu belirten Yamaç, "Cumhurbaşkanının kullandığı kanaat tartışılmaz. Bu konuda bir işlemde de bulunulamaz. Bizimde Cumhurbaşkanlığı makamına bu anlamda saygımız sonsuz" dedi.

"BENİM İSMİM, KÖŞK'E GİTMELİYDİ. YÖK, CUMHURBAŞKANININ KANAAT HAKKINI DA SINIRLADI"

YÖK'ün, kendi ismini ikinci ya da üçüncü sıraya koyarak da Köşk'e gönderebileceğini söyleyen Yamaç, "Fakat YÖK, öğretim üyelerinin yarısının oyunu yok saymıştır" ifadesini kullandı.

YÖK'ün üniversitedeki yükseköğretimi düzenlemek ve geliştirmekle yükümlü olduğunu aktaran Yamaç, şöyle devam etti: "Oluşturulan liste ile 732 öğretim üyesinin oyunu göz önüne almıyorum, diyor. Peki ama, Cumhurbaşkanlığı makamı nasıl düşünecek. Cumhurbaşkanlığının demokratik yaklaşımın başka rektör atamalarında gördük. Kendisinin de, birinci sıradakileri atayacağına dair beyanatı oldu. YÖK, yaptığı ile Cumhurbaşkanlığı makamının kanaat kullanma yetkisini de sınırladı. Benim ismim, ikinci ya da üçüncü sırada da olabilirdi ama Cumhurbaşkanlığına gitmeliydi. Orada ise yetki makama aittir." Yamaç, oluşturulan listenin üniversitelerdeki seçimi anlamsız ve komik duruma düşürdüğünü savundu.

"YÖK, ORTALIĞI KARIŞTIRMAK AMAÇLI BİR KURUM DEĞİLDİR"

Açılacak davanın dilekçesinin bugün verildiğini söyleyen Yamaç, YÖK'ün 6 ismi 3'e indirirken keyfi davranamayacağını belirtti. Yamaç, "Hukukun işlerliği bana gelen 6 kişiden en yüksek oyu alanı keyfime göre tasviye ederim, şeklinde olamaz. Yasada (YÖK, 6 isimi 3'e indirirken) şuna bakar diye bir şey yok ama YÖK sanırım ortalığı karıştırmak amaçlı bir kurum değildir. Bütün üyeleri ve başkanı bu konuda tenzih ederim. Hepsi de üniversitelerin daha iyi olmasını hedefliyorlar. Üniversitenin daha iyi olması hedefleniyorsa, bu kadar başarılı bir üniversite ve başarıyı takdir eden üniversite hocaları... YÖK, 6'yı 3'e indirirken, buna bakmayacak ta, neye bakacak? Hani siyasal parti seçimlerinde milletvekili listeleri vardır. Orada ayrı kulisler yürütülür. YÖK tabii ki, tenzih ederim, bu tür siyasal kulisler yürüten bir kurum olmadığına göre, YÖK'ün bakması gereken şeyler bunlar olmak zorundadır. Bu anlamda çağdaş hukuk normları ortadan kaldırıldı" diye konuştu.

"RIZA AYHAN OLAYI İLE BU SÜREÇ ARASINDA FARK VAR"

Kadri Yamaç, 4 yıl önce benzer bir süreç ile rektörlüğe atandığı yönünde yapılan yorumlar ve YÖK'ün listede Yamaç'a yer vermemesi ile ilgili "demokrasi hatırlatması" yorumunun hatırlatılması üzerine ise, "Hatırlatma derken, rövanşı aldık, demek istiyorlar. Bu yanlış. Bir üniversiteye rövanş almak yakışmaz" dedi.

YÖK'ün listesinde yer almaması ile 4 yıl önce Rıza Ayhan döneminde yaşanan atama olayı arasında hiçbir benzerlik bulunmadığını söyleyen Yamaç, "O dönem, YÖK listeyi değiştirmeksizin Cumhurbaşkanı'na arz etti. O dönemdeki Cumhurbaşkanı mutlak yetkisini kullandı ve takdir hakkına göre atama yaptı. Rıza Ayhan bey o dönemde yargıya başvurmuştu ama kaybedeceği belliydi. Çünkü, Cumhurbaşkanı yargılanamaz. Şu anda yaşanan ile 4 yıl önce yaşanan arasında dağlar kadar fark var. Cumhurbaşkanı'nın kanaat kullanma yetkisi, hakkı ortadan kaldırılıyor. YÖK başka bir iş yapıyor. Cumhurbaşkını 4 yıl önce tartışmasız olan yetkisin kullandı ama burada YÖK bir tasviye hareketi yaptı. Gazi üniversitesi öğretim üyelerine senin oylarını yok sayıyorum, demiştir" şeklinde konuştu.

"YÖK BAŞKANI SON 4 YIL İÇİNDE HAKKIMDA VERİLMİŞ BİR DİSİPLİN SUÇU VARSA AÇIKLAMALIDIR"

Köşk'e gönderilecek listenin belirlendiği Genel Kurul toplantısının ardından YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan ya da üyelerden herhangi biri ile hiçbir görüşme gerçekleştirmediğini aktaran Yamaç, "Konuyu bağlayabildiğim hiçbir şey yok. O nedenle yargıya başvurdum. Konuyla ilgili bir açıklama yapılmış değil. Açıklamanın yapılmamış olması şahsım ile ilgili bazı çevrelerde yansıyan, acaba ne var sorularına neden olup, bu benim manevi haklarım konusunda da sorunlar doğurmaktadır" ifadesini kullandı.

Bazı çevrelerden hakkında açılmış soruşturmalar var ifadelerini duyduğunu kaydeden Yamaç, şunları dile getirdi: "YÖK başkanı, benim ezilen manevi haklarım ve şahsiyetim ile ilgili hassasiyet nedeniyle, hakkımda son 4 yılda verilmiş tek bir disiplin cezası olup olmadığını Türk kamoyunan açıklamak zorunda. Tek bir disiplin cezası yoktur. Soruşturmalar, denmektedir. Bağ Kur'un, Hacettepe, Gazi Üniversitesi ve bazı özel üniversiteler ile ilgili 2000'li yıllarda başlattığı bir süreç vardır. Burada da sona geliniyor. Sadece, Gazi Üniversitesi ile ilgili 6 dava açılmış, 3'ü kaybedilmiş, 2'si Yargıtay tarafından da onaylanmıştır. Buradan yine kamuoyuna sesleniyorum, bunun dışında tek bir tane açılmış, yürütülmekte olan soruşturma var mıdır ? Varolduğunu söyleyenler, kamuoyuna açıklamak zorundadır."

Eğitim Haberleri