Kendimize Gelelim

Milli Gazete YAZARI Mahmut Toptaş'tan etkileyici bir YAZI.

PKK’nın Mahmur kapında iki minareden günde beş vakitte “Allahü Ekber” nidası yükselir.

Kobani’de beş vakit ezan okunur ve aynı ses yükselir.

Bağdat’ta minarelerden aynı ses.

Ankara’da yine aynı ses.

Dersaadet olan İstanbul’da da aynı Şehadetler inler semalarında.

Ama ezanı okuyanın, okutanın ve öğretenin iç dünyasında Ezan’ da söylenenlere yer çok azdır.

Bilginin ölçüm aleti yok ama ben, kendimi ölçmeye çalışırım, bakarım yüzde seksen batı eğitimiyle doluyum.

Ben ki, on iki yaşımdan bugüne kadar günde okuduğum kitapların yüzde sekseni İslami eserler olmasına rağmen bu böyle.

Çünkü hayatın içinden batının pisliği sızıyor.

Evde, çarşıda, pazarda, dairelerde, kışlalarda, karakollarda, bilginin merkezi üniversitelerde, televizyonlarda gördüklerimiz, duyduklarımız, okuduklarımız batı patentini taşıyor.

Onun patentini alırsan onun gibi olamazsın.

Keklik, karga gibi hoplayarak gidemez, karga da keklik gibi sekemez.

Yapımız farklı bizim.

Müslüman bir ailenin çocuğu iken, aldığı laik eğitimle ateist olmuş, ülkesini soymuş Manhattan’a yerleşmiş köşe dönücü biri bile en lüks restoranda viski içermiş ama domuz eti yemezmiş.

Kalbini, kalıbını, kanını, canını Allah yönettiği halde, havayı ve nefes almayı yaratan Allah olduğu halde bu işlerini Allah’tan başkasına teslim etmediği halde dünya  işlerini yönetmede dünyayı yaratan Allah’ın kurallarına değil, batının kurallarına uyduklarından, şeytan da insana doğru yolu göstermeyeceğinden bir türlü doğru yolu bulamamakta ve kardeş kanıyla kanlanacağına inanır hale getirmişlerdir bizi.

Şeytan’da elindeki silahları, Ankara’ya karşı kullanması için PKK’ya veriyor.

Bağdat’a karşı kullanması için Peşmerge’ye veriyor.

PKK’nın öldürdüğü Müslüman.

IŞİD’in öldürdüğü Müslüman.

Şii’nin öldürdüğü Müslüman.

Sünni’nin öldürdüğü Müslüman.

Yalnız silah ve taktik Müslümanlara ait değil, Hıristiyanlara ait.

Hepsinin cebindeki Dolar ve Euro Hıristiyanlara ait.

Kimini ırk damarından tutuyor, bir kısmını taassubundan tutuyor, bir kaçını benlik gururundan tutuyor, birçoğunu makam, rütbe, şan, şöhret hevesinden tutuyor, kaldırıyor, kaldırıyor ve yükseltildiğini zannettiği anda yere çarpıveriyor.

Kimi kendini tanrı gibi kabul edip tapanları.

Ama Ezan okuyorlar.

Evet, namazlarında manasını bilmeden “İyyake na’büdü/Ancak senden yardım isteriz” derler ama namazın içinde bile diliyle anlamadığı ayetleri okurken namazdan sonra saat 14.00 de şeytanla buluşacağız hangi yardımı isteyeyim hayalleri kuruyoruz.

Gerçekten Allaha kul olanlara şeytanın ve şeytanlaşmış devletlerin zarar veremeyeceğini Rabbimiz şöyle haber verir:

“Çünkü onun, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde otoritesi yoktur.

Ancak onun (şeytanın) otoritesi, onu (şeytanı) kendisine yönetici dost edinen ve onunla (Allah’a) ortak koşanlar üzerindedir. (Nahl süresi ayet 99-100)

“Benim kullarım (a gelince), senin onlar üzerinde otoriten yoktur. Vekil olarak Rabbin yeter.”  (İsra süresi ayet 65)

Kıyamet gününde “Bizi şeytan ve şeytanlaşmış insanlar sapıttı” diye kendimizi savunurken şeytan da kendini şöyle savunacakmış:

“İş olup bitince şeytan der ki: “Allah size hakkı va’detti, bende size va’dettim ve size yalancı çıktım. Benim sizin üzerinizde otoritem yoktu. Ancak ben sizi davet ettim, siz de hemen çağrımı kabul ettiniz. O halde beni ayıplamayın, kendinizi ayıplayın. Ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Daha önce, beni  Allah’a ortak koşmanızı da kabul etmemiştim. Şüphesiz o zalimler için acıklı azab vardır. (İbrahim süresi ayet 22)

İlk isyanı başlatan şeytanın Rabbine intikam için neler yapacağını söylediğini Kur’an haber veriyor ve onun dediklerini bu gün şeytanlaşmış insanlar yerine getiriyorlar.

“(Şeytan) “Ey Rabbim, senin beni azdırman karşılığında ben de onlara yeryüzünde (isyanı, inkârı) güzel göstereceğim ve hepsini azdıracağım.

 Ancak onların içinden ihlaslı kulların hariç” dedi.

(Allah) Dedi ki: “İşte bana doğru olan dosdoğru yol bu (ihlaslı kullarımın yolu) dur.”

Şüphesiz benim kullarım üzerinde senin otoriten yoktur. Ancak sana uyan azgınlar hariç” (Hıcr süresi ayet 39-42)

Allah’a başkaldırma azgınlığından kurtulmadan, azgın şeytanların saldırısından kurtulmak mümkün değildir.

milligazete.com.tr

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri