CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Karadeniz'in Özelliklerini Koruma Derneği (KÖK) tarafından düzenlenen 4'üncü Uluslararası Karadeniz Kalkınma Kurultayı Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'ndeki açılış törenine katıldı.
"KARADENİZ AFFETMİYOR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karadeniz'in hırçın ve yanlışı affetmeyen bir deniz olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, "Sayın Karayalçın söyledi, 'Yolu böyle yapmayın, yaparsanız yanlış olur' dediler. 'Hayır' dedi Ankara'da masa başında oturanlar. Yaptılar. Karadeniz affetmiyor. 'Dere yatağına ev yapmayın, sel gelir insanların hayatı tehlikeye girer' dediler. 'Hayır' dedi Ankara'dakiler. Yaptılar, affetmedi" dedi.
"OY VEREN ADAMIN ŞİKAYETE HAKKI YOKTUR"
Kılıçdaroğlu, "Karadenizliler yiğittir, Karadeniz kadın ı tuttuğunu koparır. Ama sitemim var. Bütün bu gerçeklere rağmen, halen 'Ben iktidar partisine oy vereceğim' diyor. Oy veren adamın şikayete hakkı yoktur. Sineye çekip oturacak. Ne olursa olsun bir evde huzur yoksa barış olmaz. Bir ülkede huzur yoksa barış olmaz. Barışın olmadığı yerde de çok paranız olsa da işe yaramaz. Düşünün bir karı kocayı. Durumları çok iyi, hanları hamamları var. Evlerinde huzur yoksa o malın mülkün hiçbir önemi yoktur" dedi.
"FINDIK ÜRETİCİSİ KUSURA BAKMASIN"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin fındık üretiminde dünya birincisi olmasına rağmen fiyatını yurt dışındaki spekülatörlerin belirlediğini söyledi. Çözüm için siyasi iradenin ortaya çıkması gerektiğini belirten CHP lideri Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Halkını, insanını, bölge insanını seven, başka ülkelere emek alın terini ihraç eden değil, ürününü ihraç ederken hakkı olan bedeli de Türkiye'ye getirmeyi özendiren bir siyasal anlayış gerekiyor. O anlayış Türkiye'de yok. Fındık üreticisi dertli, 'Ben perişan oldum' diyor. Kusura bakma, perişan olacaksın. Hükümet yazmış programını, 'Az para vereceğim' diye. Gidip sen de oyunu ona veriyorsun. Fındık üreticisi memnun değil. Kendisini perişan eden iktidara oy verecek, sonra da şikayet edecek. 'Ey CHP sesini çıkar belki onlar ürkerler belki bize daha fazla para verirler' diyecek. Sadece eleştiri yapan parti değiliz, o dönemler bitti. Aynı zamanda her soruna çözüm üreten partiyiz. Fındık üreticisi hangi partiye oy verirse versin. O üreticinin benim başımın üzerinde yeri var. Ama bir gerçeği de dile getirmek zorundayım. O gerçek hepinizin gerçeği. Bu ülke fındık üretiminde dünyada bir numara olacak. Fiyatını başka ülkede 3 spekülatör belirleyecek. Niye fındık borsası Türkiye'de değil? Siyasetçinin birinci görevi kendi halkının çıkarlarını savunmaktır. Bizim yeni bir söylemimiz var. Önce halk zenginleşecek. Halkın cebi para görecek. Halkın kabahati var mı? Yok. Çalışıyor fındığını üretiyor. Kabahat o alın terinin karşılığı fiyatı vermeyeni siyasi otoritenin."