'Hakkâri'ye 1 saat mesafede olan ve geçen yıl 50 kadar örgüt üyesinin etkisiz hale getirildiği Kazan Vadisi'ne 80 terörist tekrar yerleştiği' bilgisini paylaşan Bugün'den Gültekin Avcı, "Kırdaki silahlı varlık yok edilmeden şehirlerde huzur bulmak mümkün değil." dedi.
KCK Yürütme Konseyi üyesi Duran Kalkan'ın "Şemdinli bir uyarı, bu daha başlangıç... Devrimci Halk Savaşı'nın serhildan ve gerilla ayakları yeni tarz ve taktikle sonuç alıcı bir biçimde gelişiyor." dediğini hatırlatan Avcı, 'Operasyonların bir kereliğine veya bir dönem için değil, daimi olması gerektiğine' dikkat çekti.
PKK mesaj merkezi mi?
Her PKK saldırısından sonra dillerde o soru dolaşıyor.
"PKK bu saldırıyla hangi mesajı veriyor? Sizce saldırının mesajı nedir..."
Sanki gizli gündemi olan küresel bir aktörün diplomatik manevralarında ve açıklamalarında gizlediği dış politik çözümlemesi söz konusuymuş gibi.
Oysa her saldırıdan sonra çarşaf çarşaf açıklama yapan bir terör örgütü var karşımızda.
Doğal olarak PKK, her saldırıda kriptolu mesajlar üreten bir mesaj merkezi değildir.
Terör örgütlerinin en önemli enstrümanlarından biri silahlı propagandadır.
Nitekim DHKP/C, MLKP ve MKP gibi PKK da silahlı propaganda yapmaktadır.
Hatta yol kesip vatandaşlara onlardan ne istediklerini, amaçlarının ne olduğunu "açık ve net bir şekilde" yüzlerce kere anlatmadılar mı?
Şemdinli ve Foça saldırılarında da "acaba terör örgütü ne demek istedi" gibi tuhaflıkları artık aşmalıyız.
Terör örgütleri bulmaca gibi mesajlar yerine oldukça açık eylemler koyarlar ki meramları anlaşılsın.
Bir terör örgütünün eylemi, örgütün amaçlarına, stratejisine ve tarzına aykırıysa, o zaman derin bir analiz gerekir.
Sonuçta KCK'nın istediği açıktır, terör yoluyla bizi hizaya getirmek ve ulusalcı/Marksist/bölücü emellerine ram etmek.
Adamlar bunu kendi yayın organlarında istikrarla var güçleriyle söylüyorlar ve yazıyorlar.
"Artık bireysel eylem yok."
Şemdinli'den itibaren yaşanacakların "4. Dönem Devrimci Operasyon" dedikleri yeni bir süreç olduğunu söyleyen KCK Yürütme Konseyi üyesi Duran Kalkan ANF'ye tereddütlere mahal bırakmayacak kadar açık konuşuyor:
"Şemdinli bir uyarı, bu daha başlangıç... Devrimci Halk Savaşı'nın serhildan ve gerilla ayakları yeni tarz ve taktikle sonuç alıcı bir biçimde gelişiyor."
Ayrıca Kalkan, bu yeni dönemde askerlikle ideolojik duruş, gerillacılıkla siyaset arasındaki bağı daha güçlü kurduklarını belirtiyor.
"Artık bireysel terör eylemleri yapmayacaklarını, demokratik öz yönetimi silahla sağlama amaçlı bu yeni süreçte Türkiye'nin bölgeden ya çekileceğini ya da teslim olacağını" söylüyor.
İşin Suriye ayağı için de konuşuyor Kalkan.
"Sadece Güneybatı Kürdistan'da (Suriye) değil Kuzey Kürdistan'da da bir devrim sürecinin yaşandığını ve Suriye'de olanın çok ilerisinde büyük bir mücadele ve çatışma olduğunu" ifade ediyor.
BDP'yi marionette gibi yöneten KCK'daki en yetkili ağızlardan birisinin yaptığı bu açıklamaların izaha ihtiyacı var mı?
Bakın PKK yayın organlarının yazarlarına.
Hepsi de Duran Kalkan gibi "Tek yol işgalcileri Kürdistan'dan çıkarmaktır" naraları atıyorlar.
Terör örgütleri tabiatları gereği şifreli değil oldukça açık mesaj verirler.
Şifreli mesajlar varsa bunlar halka, askere, polise değil temas kurdukları istihbarat servisinedir.
Kaldı ki mesaj okuma zamanı değil, cevap verme zamanı.
Cevabınız kati, kararlı ve net olsun ki bir daha taciz mesajları almayın.
Sonuçta KCK ülkenin en beklenmedik köşelerinde saldırı yaparak, "Kürt'ün olduğu her yerde ben varım" manipülatif ön yargısını yerleştirme derdinde.
Foça'daki saldırı bu minvalde.
Güvenlik birimleri saldırıyı PKK'nın İzmir'de mukim olmayan mobil ekiplerinden birisinin yaptığı kanaatinde.
Mayının patlatılmasından sonra açılan ateş, PKK saldırılarının karakteristik bir şekli.
Ayrıca bomba parçaları üzerinde parmak izleri var.
Eldeki bilgilerin bu kadarla sınırlı olması durumun vahametini artırıyor.
Diğer yandan Hakkâri'ye 1 saat mesafede olan ve geçen yıl 50 kadar örgüt üyesinin etkisiz hale getirildiği Kazan Vadisi'ne 80 terörist tekrar yerleşti.
Bu da yapılması gereken operasyonların bir kereliğine veya bir dönem için değil, daimi olması gerektiğini gösteriyor.
Bir terör örgütü, özellikle kırsaldaki silahlı gücüyle ölçülür.
Bugün DHKP/C, MLKP ve MKP gibi terör örgütlerinin etkinlik sağlayamamasının en önemli sebeplerinden birisi, kırsalda silahlı kadroları olmamasıdır.
Kır gerillası-şehir gerillası polemikleri illegal sol fraksiyonlarda ciddi parçalanmalara sebebiyet verdi.
KCK ise hem kır hem de şehir gerillası modeline ulaşmış durumda.
Ama şehir gerillası modelini de besleyen nihai olarak kır gerillası varlığıdır.
Yani kırdaki silahlı varlık yok edilmeden şehirlerde huzur bulmak mümkün değil.