Kayseri'de 1.5 yıl önce Ramazan Bayramı'nda şeker toplamaya çıktıktan sonra kaybolan 6 yaşındaki Dilruba ve 9 yaşındaki Ahmet Tuna kardeşlerle komşuları 11 yaşındaki Türkan Ay'ı öldürüp bavullara koyarak götürdüğü memleketi Yozgat'ın Çayırlı İlçesi yakınlarındaki gölet kenarına gömen fabrika işçisi Uğur Veli Gülışık, cesetlerin toprak üzerine çıkması nedeniyle değişik zamanlarda üzerlerine toprak attığını itiraf etti. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkan Yardımcısı Ercan Taştekin'in başkanlığındaki CSI ekibinin 5 ay süren soruşturmasından sonra yakalanan Gülışık, sorgusunda günah çıkarttı ve pişman olduğunu söyledi. 11 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden ve iki kardeşi de boğarak öldüren Gülışık, üç çocuğun cesedini boşandığı karısının köyünün yakınına gömdüğünde yaşadığı olayı ifadesinde anlattı. Toprak bile kabul etmemiş Soruşturmada, 5 yıl önce eşinden boşanan ve yalnız yaşayan Uğur Veli Gülışık'ın çocukların kayıp olmasından iki hafta sonra mahalleden taşınması şüphelerin onun üzerine odaklanmasını sağladı. Özel ekip, mahkeme kararı ile muhtemel zanlı gözüken Gülışık'ın telefonlarını bir ay boyunca dinledi. Görevli polisler çeşitli kılıklara bürünerek zanlıyı aynı dönemde adım adım izledi. Telefon dinleme, fiziki takip ve tarassut ile zanlının üç çocuğun kaybolması ile delillendirilmesi amaçlandı. Adeta iğne ile kuyu kazan CSI ekibi, Gülışık aleyhine birçok delil bulduktan sonra operasyona geçti. Zanlı, götürüldüğü Kayseri Asayiş Şubesi Cinayet Bürosu'nda her şeyi bir bir itiraf etti. Bazı itirafları kendisini yakalayan ve sorgulayan özel ekibin bile tüylerini diken diken etti. Gülışık, çocukları gömdüğünde yaşadığı sorunu şöyle anlattı:"Üç çocuğun cesedini valizlerden çıkartıp köy kenarında kazdığım çukura gömdüm. Hepsini üst üste koydum. Gömdükten iki gün sonra cesetleri kontrol etmeye gittim. Cesetler gömdüğüm gibi değildi, toprağın üstüne çıkmıştı. Çok şaşırdım, biri görür diye onları ikinci kez toprağa gömdüm. Aradan iki gün sonra yeniden olay yerine gittim. Yine cenazaleri toprağın üzerine çıkmıştı. Üçüncü kez cesetlerin üzerine kürekle toprak atıp, çıkmamasını sağladım" Polis kızından yardım alındı CSI ekibi, katili bulmak için teknik çalışmalar dışında özel bir yöntemde kullandı. "İzlenen polisiye taktiklerin bir kitap olacağı" belirtilen soruşturmada Kayseri Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir polis memurunun 11 yaşındaki kızından bile yardım alındı. Özel ekip, kaybolan 11 yaşındaki Türkan Ay'ın ruh halini anlamak için polis memurunun kızını kullandı. Polis kızına, "Yanında küçük kardeşlerin olduğu halde sen şeker toplamaya gittiğin bir evde 'gel' denirse ne yapardın? Girer miydin? vb. sorular sorularak göstereceği refleks ve davranış gözlemlendi. Zira Ahmet Tuna Tekin ile Dilruba Tekin ablaları gibi gördükleri 11 yaşındaki Türkan Ay'ın izinden gideceği düşünüldü. Nitekim, katil zanlısının ifadesi bu çalışmayı doğru çıkarttı. Katil zanlısı, "Çocukları eve davet ettiğimde içeri ilk olarak Türkan girince, iki kardeş peşinden eve girdi" dedi. Olayı aydınlatan özel ekibin başındaki Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkan Yardımcısı Ercan Taştekin, dosyayı teslim aldıkları ilk andan itibaren kayıp 3 çocuğun akıbetine yönelik senaryolar üzerine çalıştıklarını belirterek, Kayseri'de önlerine çıkan herkesin bu konudaki görüşlerine başvurduklarını söyledi. Soruşturmayı yürütürken zaman zaman karamsarlığa kapıldıklarını söyleyen Taştekin, ''Felsefemiz 'biz pes edersek olay çözülmez, pes etmezsek olay çözülür' oldu'' dedi. Devletin bütün imkanlarının soruşturma için seferber edildiğini söyleyen Taştekin şunları söyledi: "Burada 8 kişilik bir ekip olabilir ama bu iş için çalışan polis sayısı 800'ün üzerindedir. Bunun belki de 700'ü Kayseri'ye hiç gelmemiştir. Ben buradan ham veriyi gönderiyorum, günlerce, haftalarca o veri işlenip, bana geri geliyor.'' Ercan Taştekin, süreci şöyle anlattı: ''Zanlı ile ilk irtibatımız 2 ay kadar önce oldu. 1,5 ay önce de fail olabileceği ile ilgili bulgulara ulaştık. 1,5 ay boyunca da fail olduğunu hiç hissettirmeden görüşmelere devam ettik. Çocukları köyüne götürüp gömmüş olabileceğini düşündük.Şahısla bir kez daha görüşüp, ondan sonra köyüne gidip nerelerde ceset arayabileceğimize bakacaktık. Son görüşmemizde biz onu değil, o bizi çözdü. Çalıştığı fabrikaya gittik. Tam çıkacakken durumu anladı ve ''ben de geleyim'' dedi. Geldi ve cesetlerin yerini gösterdi." Kemikleri 3 gün incelenecek Emniyetin yoğun çalışması sonucu ulaşılan cesetler, otopsi için Ankara'ya getirildi. Keçiören'deki Ankara Adli Tıp Kurumu'na özel torbalar içinde getirilen kemik ve elbise parçaları görevliler tarafından otopsi salonuna götürüldü. Kemikler üzerinde yapılacak inceleme sonucu çocukların nasıl öldürüldüğü ortaya çıkacak. İncelemenin üç gün süreceği belirtiliyor. Kemik parçaları daha sonra ailelere teslim edilecek. Bu arada, Tekin ve Ay aileleri, çocukları için cenaze töreni yapmaya hazırlanıyor. İki çocuğu öldürülen Hamza Tekin, "Çocuklarımızın kemiklerinin en kısa sürede bize teslim edilmesini istiyoruz. Acımız büyük ama onları Talas'ta belediyenin bize verdiği mezara koyacağız" dedi. Tek kişilik özel hücrede tutuluyor Katil zanlısı Uğur Veli Gülışık 4,5 saat süren sorgusundan sonra getirildiği Kayseri Adliyesi'nde tutuklandı. Bu sırada adliye önünde toplanan 100 kişilik öfkeli grup zanlının çıkmasını bekledi. Katil zanlısının kendisine verilmesi yönünde sloganlar atan öfkeli grup, çevik kuvvetin bariyerlerini aşmak istedi. Adliyeden çıkarılırken kapı önünde bekleyen otomobil yerine ara sokaktaki polis otosuna koşturularak bindirilen zanlı, dün gece 01.00 sıralarında cezaevine gönderildi. Tutuklu ve hükümlülerin saldırısına uğrayabileceği ya da canına kıyabileceği ihtimali dikkate alınarak Uğur Veli Gülışık, tek kişilik özel bölümde tutuluyor. Hukukçular, Uğur Veli Gülışık'ın adam öldürme, alıkoyma ve tecavüz gibi üç ayrı suçtan yargılacağını ve ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılabileceğini söyledi. HABER: Kamil ELİBOL |