PKK üyesi Ömer Güney'in yakalanması ile birlikte cinayette suçüstü yakalanan Kandil paniğe kapıldı.
3 PKK'lı kadının infazından sorumlu tutulan Ömer Güney, Fransa'daki Kürt derneğine üye olmuş. Başvurusu 1 yıl 2 ay öncesine ait. İlk anda PKK'ya yakınlığı ile bilinen ajans aracılığıyla yakalanan katil zanlısının "Türk olduğu" iddiası ortaya atıldı. Fransa savcısının Ömer Güney'in 2 yıldır PKK'lı olduğunu açıklaması ile bu plan suya düştü.
Dahası Ömer Güney, Sakine Cansız'ın da şoförü çıktı. Paris'teki Kürt derneğinin üyesi olduğu belirlenen Güney, o gün "Fidan Doğan tarafından aranıp çağrılmış".
KARAYILAN "BİZDEN DEĞİL"
PKK elebaşı Murat Karayılan, 'iç infaza" dair deliller ortaya çıkmaya başlayınca örgüte yakınlığı ile bilinen ajans aracılığıyla hedef şaşırtmaya çalıştı.
Bugün bir açıklama yapan Karayılan, Ömer Güney'in PKK'lı olmadığını öne sürdü. Karayılan, "Savcı bilgi verirken 2 yıldan beri PKK üyesi olduğunu belirtiyor. Bir kişi PKK'ye 2 yılda öyle kolay kolay üye olamaz. PKK’nin Avrupa’da bu tarzda üye alma durumu yoktur. Bu bilgi yanlış bir bilgidir. Biz böyle bir kişiyi tanımıyoruz. Avrupa’daki yönetimimiz de tanımıyor. Ve hareketimizin bu isimde bir üyesi yoktur" iddiasında bulundu.
KARAYILAN ŞUNLARI SÖYLEDİ;
" Sakine arkadaş şahsında hareketimiz hedeflenmiştir. Ve bunun daha da devamı gelecek olan bir konsept olduğu anlaşılmaktadır.Bu saldırıyı ancak sadist, Kürt halkına düşmanlık duygularıyla donatılmış biri işlemiş olabilir. İiç hesaplaşma iddiaları, Türk devletinin kara propagandası çerçevesinde hareketimize dönük geliştirilen içi boş bir senaryodur. Hareketimizde herhangi bir iç sorun yoktur, herhangi bir gruplaşma durumu söz konusu değildir. Bu TC'nin kara propagandasıdır.
"ASLA BİR İÇ SORUN DEĞİLDİR"
Paris Katliamı- Kesinlikle ve kesinlikle düşman güçlerin gerçekleştirmiş olduğu bir saldırıdır. Bir iç sorun değildir.Ben burada tüm dostlara ve tüm halkımıza büyük bir içtenlikle şunu söylemek istiyorum: Bu olay asla ve asla bir iç sorun değildir. “iç hesaplaşma” biçimindeki söylem kesinlikle saptırmadır.Bu daha çok Türk devletinin sürekli biçimde dillendirdiği bir olgudur. Biz kendilerine tüm olanakları sunar, her türlü kolaylığı sağlarız. Yeter ki samimiyetle olayın açığa çıkarılması hedeflensin.
"YEŞİL ERGENEKON İDDİASI"
"Fransız devlet yetkilileri ya da ilgili savcılık kurumları istedikleri yeri soruşturabilirler,istedikleri araştırmayı yapabilirler.Öncelikle bizler, PKK Hareketi olarak bu olayın açığa çıkması için bizden ne isteniyorsa yerine getirmeye hazırız. Paris suikastİ-(mevcut hükümetin bilgisi dahilinde gelişen) Yeşil Ergenekon ihtimali daha yüksek gözüküyor. Sadece hükümeti aşan ve derin devlet denilen Ergenekon’un mu, yoksa hükümetin Yeşil Ergenekonu mu olduğu net değildir.
Her iki ihtimalde de Türk devletinin işin içinde olduğundan hiç bir kuşkumuz yoktur İkinci bir olasılık ise, NATO Gladiosu’nun Türk Gladiosu’yla birlikte bu saldırıyı gerçekleştirme ihtimalidir. (hükümetin)hareketin Avrupadaki lider kadrosunu tasfiye konsepti çerçevesinde önceden verildiği 1 karar olma ihtimali çok yüksek Zaten böyle bir eylemi yapanların, bunun hazırlıklarını 1-2 haftada yapmaları çok zordur. Belki bu, son olarak İmralı’da başlatılan görüşmelerin açıklanmasının ardından verilmiş bir talimatla olmayabilir.
Paris Katliamının mevcut hükümetin yürüttüğü “entegre stratejisi”nin bir parçası olarak gerçekleştirilmesi çok yüksek bir olasılık. Bu çerçevede iki ihtimalden bahsetmek mümkündür. 1. Ergenekon-Yeşil Ergenekon ihtimali. 2. Uluslararası güçler ihtimali.. Bu olay (Paris Katliamı,) , Kürdistan halkının üzerindeki soykırım ve sömürgecilik politikasından ayrı değerlendirilemez. Bu olaya (Paristeki katliam) karar verenlerin Kürt halkının düşmanları olduğu kesindir.
Katliamdan hemen sonra Başbakan ve bazı AKP yetkilileri benzer şeyleri (iç infaz) ifade ettiler. Bunlar dikkat çekici şeylerdir. Bu hunharca suikastın duyulmasından 1 saat sonra AKP Temsilcisi Hüseyin Çelik "iç infazdır" dedi. Bunu neye dayanarak söyledi? Bize göre, eğer bu kişi tetikçi olarak kullanılmış ise olayı kimin yaptığı ve yönlendirdiği hemen hemen kesindir.En önemli nokta ise bu kişinin bağlantılarını açığa çıkarmak ve kimin yönlendirdiğini tespit etmektir.
Bunları gözönünde bulundurarak Fransız yargısının ve savcısnın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarının kesinleşmesini beklemek gerek. Şimdi bu konuda Türk devletinin böyle bir yönteminin (içeriye ajan sızdırma)olduğunu bilmek gerekiyor. Bunu dikkate almamız lazım. Türk devletinin dışarıdan yönelimlerle sonuç alamadığı için içeriye ajan sızdırarak sonuç alma taktiği geliştirdiğni iyi biliyoruz. Biz TCnin lider kadrolarımızı tasfiye etmek için içimize gönderdiği ve gelip 1üye gibi katılım yapan onlarca kişiyi açığa çıkardık.
Fransız yargısından beklentimiz olayın peşini bırakmaması ve bu olayın arkasındaki güçleri açığa çıkarmasıdır.Mevcut bilgilere göre bu kişinin hangi düzeyde olaya karışıp karışmadığı hakkında kesin bir şey belirtecek durumda değiliz hareketimizi hedef haline getirme senaryosunun tertiplendiği ihtimali çok yüksek bir olasılık olarak gündeme girmiştir. Hem simgeleşmiş bir yoldaşımızı ve yanındaki değerli 2 Kürt kadrosunu hunharca katletme,hem de iç çatışma görüntüsünü verdirerek+ (Paris katliamı zanlısı ile ilgili) Hareketimizin derin bir komployla karşı karşıya olduğu açıkça ortadadır. bu kişinin (Ömer Güney) dışarıdan sızdırılmış ve 2 yıldan beri çalıştırılan görevli bir kişi olma ihtimali yüksektir.
Kesinlikle bu kişinin (Paris katliamı zanlısı Ömer Güney) PKK’yle ve PKK yönetimiyle hiçbir ilişkisi yoktur. Bu durumda ya söz konusu kişi oldukça eğitilmiş bir kişidir ya da cinayete katılan başka profesyonel kişiler vardır. Askeri eğitim görmeyen bir kişinin bu kadar profesyonel bir cinayeti işlemesi mümkün değildir. Eğer kendisi böyle yanlış bir bilgi (PKK üyesiyim) vermişse, o zaman kasıtlıdır ve daha fazla üzerinde durmak gerekmektedir. Henüz PKK sempatizanı bile sayılamayacak bir kişiye "üyedir" demek çok yanlıştır.
Bu düzeyde (derneklere gidip-gelen) çok sayıda kişi bulunmaktadır, ancak bunlar partimizin üyesi değildirler. Ömer Güney adındaki kişi de oradaki bir Kürt derneğine gidip gelen, zaman zaman bazı kitlesel-barışçıl eylemlere katılan 1 kişidir Avrupa'daki Kürt derneklerine ve değişik kurumlarına gelip gidenler PKK'li değildir. Hatta birçoğu sempatizan bile değildir. Avrupa'daki Kürt kurum ve dernekleri topluma açık kurumlardır. her milletten kişiler bu kurumlar ortamına rahat gelip giderler Bekir Kaya: Biz kürtler bu ülkede parya, onlar efendilerimizmiş gibi iddianame hazırlanmış Biz böyle bir kişiyi tanımıyoruz. Avrupa’daki yönetimimiz de tanımıyor. Ve hareketimizin bu isimde bir üyesi yoktur. Bir kişi PKK'ye 2 yılda öyle kolay üye olamaz. PKK’nin Avrupa’da bu tarzda üye alma durumu yoktur. Bu bilgi yanlış bir bilgidir.
Saldırı Yeşil Ergenekon’un entegre stratejisi doğrultusunda gerçekleştirilmiş olması “yüksek bir ihtimal” Paris’te üç Kürt kadın siyasetçinin katledilmesi olayının arkasında Türk devletinin işin içinde olduğundan kuşkumuz yok."