TBMM'de yasa dışı dinlemelere ilişkin Araştırma Komisyonu kurma çalışmaları en çok Bağımsız İstanbul Milletvekili İhsan Barutçu'yu sevindirdi. 12 Haziran 2011 seçimlerinde MHP'lilere yönelik kaset kurbanı isimler arasında yer alan ancak diğerlerinin aksine adaylıktan çekilmeyi reddeden Barutçu, Habertürk'e konuştu. Barutçu, muhalefetin ardından AK Parti'nin de yasa dışı dinlemelere ilişkin Meclis'te araştırma komisyonu önergesi vermesini "gecikmiş ama yerinde bir adım" olarak nitelendirdi, kurulması planlanan telekulak araştırma komisyonu hakkında özetle şunları söyledi:
'GÜN HESAPLAŞMA GÜNÜ'
12 Haziran seçimlerinde, üst üste çıkan kasetlerin mağduru olan insanlar olarak ağır bir bedel ödedik. 10 arkadaş kirli bir komplonun kurbanı olduk. 9 arkadaşım milletvekili adaylığından çekildi. O komployu kurgulayanların ortaya çıkarılmasını sağlamak için adaylıktan çekilmeyerek vekil oldum. Gün hesaplaşma ve o hedefimi gerçekleştirme günüdür.
'BEN GÖREV ALMAK İSTİYORUM'
Komisyonda mağdur arkadaşlarımın sözcüsü olarak görev almak istiyorum. Birinci derecede mağdur edilen şahsımın bu komisyonda bulunmasını iktidar ve muhalefet partilerinin de anlayışla karşılamasını bekliyorum. Yaşadığım mağduriyetin ışığında, büyük katkılar sunacağım.
'ÇİÇEK'E BAŞVURACAĞIM'
Önümüzdeki günlerde Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek ile görüşerek, kurulacak komisyonda görev almak istediğimi ileteceğim. Pozitif ayrımcılık yapılmasını talep edeceğim. Gerekirse mağdur arkadaşlar ortak bir tavır da sergileyebiliriz.
'CESARET EDEMEZLERDİ'
Bizim mağduriyetimizin ardından bugün de Başbakan'a dönük dinleme olayının ortaya çıkması, olayın vehametini ortaya koyuyor. Biz mağdur edildiğimiz zaman gerekli tedbirler ve duyarlılıklar gerçekleşmiş olsaydı bugün Sayın Başbakan'a dönük bu hadiseye cesaret ve cüret edemezlerdi.
'BİRİLERİ TARAFINDAN ÜSTÜ ÖRTÜLDÜ'
Bize karşı yaşanılan hadisenin ilk yaşandığı anda birçok arkadaşımız ailesiyle, çevresiyle çok ciddi sıkıntılar yaşadı. En büyük mağduriyet ise yıllardır siyaset yapan 9 arkadaşımın siyaset dışı kalmasıdır. Esas üzüntümüz bu kirli tuzağı kuranların halen ortaya çıkarılmamasıdır. Birileri tarafından adeta üstü örtülerek yapanın yanına kar kalırcasına görmezlikten geliniyor.
'ŞANTAJ, ÜLKE İÇİN RİSK'
Esas kaygımız şu, diyelim ki bu ve benzeri kirli şantajlarla bazı siyasetçileri bertaraf ettiler, peki ya aynı kirli ve tehlikeli silahla, tehdit ve şantajla bazı bürokrat ya da siyasetçileri kontrol ve güdümleri altına aldılarsa, işte üzerinde düşünülmesi gereken konu budur. Böyle bir ihtimal ülkemiz için önemli bir risktir.
BAHÇELİ'YE DİRENDİ, İSTİFA ETMEDİ, İHRAÇ EDİLDİ
Türkiye, 12 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde, üst üste Bahçeli'nin "A" takımını hedef alan kaset skandallarıyla sarsıldı. Genel Başkan Yardımcıları Metin Çobanoğlu, Recai Yıldırım, Bülent Didinmez, Mehmet Ekici, Osman Çakır, Ümit Şafak, Deniz Bölükbaşı, Genel Sekreter Cihan Paçacı ve yardımcısı Mehmet Taytak ile eski İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu'ya ait gizli kamera görüntüleri yayınlandı. Bahçeli, "Ahlakî zaafları bulunanlar, nefislerine teslim olanlar, ülkücülüğün değerleriyle ve kabulleriyle bağdaşmayan kim varsa yanımızda asla duramayacaktır" restini çekti.
Kaset mağduru 9 MHP'li istifa ederken İhsan Barutçu "şantaja direniyorum" diyerek, istifa etmeyince, partiden ihraç edildi. MHP YSK'ya başvurup aday listesinden çıkarılmasını istedi ancak reddedilince Barutçu, bağımsız olarak meclise girmiş oldu.